Ortak öğelerin yer aldığı sıralı ve birleşik cümlelerde bulunan
anlatım bozukluklarıdır. Öğe eksikliğinden kaynaklanan başlıca anlatım
bozuklukları şunlardır:
1. Yüklem
Yanlışları: Yüklemin
çatı, kişi, zaman, yardımcı eylem ve ek eylem açısından cümleye uygun
düşmemesidir. Genellikle birden fazla yüklemin olduğu cümlelerde ortak
kullanımdan kaynaklanan yanlışlıklardır.
Örnekler
Kahvaltıda reçel, ekmek, peynir ve çay içtik.
Cümle, bağımlı sıralı bir cümledir. Birinci cümlenin yüklemi
eksiktir. Çay, içilir fakat reçel ve ekmek içilmez. Cümle; "Kahvaltıda
reçel, ekmek, peynir içtik ve çay içtik." şeklindedir. Bu da yanlış bir
kullanımdır. Cümlenin doğru yazılışı şu şekildedir:
Kahvaltıda
reçel, ekmek, peynir yedik ve çay içtik.
Baktığımız dairenin balkonu büyük ama yeterli değildi.
Cümle, sıralı bir cümledir. Cümle; "Baktığımız dairenin balkonu
büyük değildi ama yeterli değildi." şeklindedir. "Değil" sözcüğü
ortak kullanılmıştır. Bu da yanlış kullanıma neden olmuştur. Cümleyi şöyle
düzeltebiliriz:
Baktığımız
dairenin balkonu büyüktü, ama yeterli değildi.
İçkiyi hiç, sigarayı ara sıra içerim.
Cümlede
yer alan "içmek" yüklemi ortak kullanılmıştır. Bu da anlatımı
bozmuştur. Cümle bozuk haliyle "İçkiyi hiç içerim, sigarayı ara sıra
içerim" şeklindedir. Cümledeki anlatım bozukluğu şöyle giderilebilir:
İçkiyi hiç içmem, sigarayı ara sıra içerim.
Sen bana hüzün, ben sana mutluluk verdim.
"Verdim" yükleminin cümlelerde ortak kullanılmasından
kaynaklanan bir anlatım bozukluğu söz konusudur. Cümle; "Sen bana hüzün
verdim, ben sana mutluluk verdim." şeklindedir. Bu da bozuk bir
anlatımdır. Yani şahıs ekleri uyuşmuyor. Cümlelerdeki anlatım bozuklukları
şu şekilde giderilebilir:
Sen bana hüzün verdin, ben sana mutluluk verdim.
Geçen yaz Antalya'ya, bu yaz İstanbul'a gideceğiz.
Cümle; bağımlı sıralı bir cümledir. İlk cümlenin yüklemi eksiktir.
Cümle bu haliyle yazıldığında; "Geçen yaz Antalya'ya gideceğiz, bu yaz İstanbul'a
gideceğiz." şeklini almaktadır. Oysa "geçen yaz" söz
grubundan biz yüklemin de geçmiş zaman kiplerinden biriyle çekimlenmiş olması
gerektiğini anlıyoruz. Cümlenin doğru yazılışı;
Geçen yaz Antalya'ya gittik, bu yaz İstanbul'a gideceğiz.
Boyu kısa, bedeni de pek biçimli değildi.
Cümlelerde ortak kullanılan öğeler dikkate alınmadan cümle
yazıldığında; "Boyu kısa değildi, bedeni de biçimli değildi."
şeklinde bir cümle ile karşılaşırız. "Değil" sözcüğü ortak
kullanıldığından anlatım bozukluğu oluşturmuştur. Cümleyi şöyle
düzeltebiliriz:
Boyu kısa idi, bedeni de pek biçimli değildi.
Mustafa aşağı, ben yukarı çıkıyordum.
Sıralı bir cümle olan bu cümlede "çıkıyordum" yüklemi
ortak kullanılmıştır. "Mustafa aşağı çıkıyordum, ben yukarı
çıkıyordum" gibi. Bu da yanlış bir ifadedir. Cümleyi şöyle
düzeltebiliriz:
Mustafa
aşağı iniyordu, ben yukarı çıkıyordum.
Yeni elbisesi hem pahalı hem de güzel değilmiş.
Cümlelerde "değil" sözcüğü ortak kullanılmıştır. Yani
cümleyi tam olarak yazarsak "Yeni elbisesi hem pahalı değildi hem de güzel
değilmiş." gibi saçma bir anlatımla karşılaşırız. "Pahalı"
sözcüğünden sonra ek-fiil getirilmelidir. Cümlelerdeki anlatım bozukluğu
şu şekilde giderilebilir:
Yeni elbisesi
hem pahalı idi hem de güzel değilmiş.
Bizimle bazen çok fazla bazen de hiç vakit geçirmezdi.
Cümle,
bağımlı sıralı bir cümledir. Cümlede yüklem ortak kullanıldığından anlatım
bozukluğu oluşturmuştur. Yani cümleyi tam olarak söylediğimizde; "Bizimle
bazen çok fazla vakit geçirmezdi bazen de hiç vakit geçirmezdi." gibi
saçma bir anlatımla karşılaşmaktayız. İfadenin doğru yazılışı şu şekildedir:
Bizimle bazen
çok fazla vakit geçirirdi, bazen de hiç vakit geçirmezdi.
Biriken sorunları sen de çözemezsin Mustafa da.
"Mustafa
ve sen" şahsı için aynı yüklemin kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım
bozukluğu vardır. "Mustafa" ve "sen" şahısları farklı şahıs
ekleri alırlar. Cümlelerdeki anlatım bozukluğu şu şekilde giderilebilir:
Biriken
sorunları sen de çözemezsin Mustafa da çözemez.
İş konusunda ben onu o da beni etkilemek istemez.
"Ben" ve "o" şahısları aynı yükleme bağlanmıştır. Bu da
yanlışlığa neden olmuştur. Doğru cümleleri yazmak gerekirse:
İş konusunda
ben onu etkilemek istemem o da beni etkilemek istemez.
O yıllarda ben otuz, o ise otuz beş yaşlarındaydı.
Yukarıdaki ifadeler bağımlı sıralı cümleler şeklinde oluşmuştur. Yüklemin ortak
kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Cümlelerin
doğrusu aşağıda yazılmıştır.
O yıllarda ben otuz yaşındaydım, o ise otuz beş yaşlarındaydı.
Dürüst biri olduğundan dün de bugün de kuşkuya düşmüyorum.
Cümlede yüklemin ortak kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır.
Öyle ki "dün" geçmişle ilgili; bugün ise şimdiki zaman ile ilgili bir
zaman zarfıdır. İki zaman zarfı da şimdiki zaman kipiyle çekimlenmiş olan
"düşmüyorum" yüklemine bağlanmıştır. Cümledeki anlatım bozukluğu şu
şekilde giderilebilir:
Dürüst biri olduğundan dün de kuşkuya düşmedim, bugün de kuşkuya
düşmüyorum.
Dişçiye hiç ya da çok seyrek gidiyor.
"Hiç" olumsuz yüklemlerle kullanılır.
"Gidiyor" yüklemi ortak kullanılmış olumlu bir çekimli fiildir.
Cümlede "hiç" sözcüğünden sonra bir yüklemin gelmesi gerekir.
Cümledeki anlatım bozukluğu şöyle giderilebilir:
Dişçiye hiç gitmiyor ya da çok seyrek gidiyor.
2. Özne
Yanlışları: Ortak
olmayan öznelerin ortakmış gibi algılanmasından kaynaklanan anlatım
bozuklukları özne yanlışlarının ana sebebidir.
Örnekler
Derginin yanlışlıkları düzeltilecek ve yeniden basılacak.
Cümle,
"Derginin yanlışları düzeltilecek ve derginin yanlışları yeniden
basılacak" şeklindedir. Bu da yanlış bir kullanımdır. Basılacak olan şey
derginin yanlışları değil "dergi"dir. Doğru yazım aşağıdaki gibidir:
Derginin
yanlışlıkları düzeltilecek ve dergi yeniden basılacak.
Mağazanın inşaatı önümüzdeki yıl bitecek ve hizmete girecek.
Yukarıdaki sıralı cümlede "mağazanın inşaatı" söz
öbeği ortak kullanılmıştır. Bu da anlatım bozukluğu oluşturmuştur. Yani cümle
bu haliyle şu şekildedir: "Mağazanın inşaatı önümüzdeki yıl bitecek ve
mağazanın inşaatı hizmete girecek." Oysa "mağazanın
inşaatı" değil "mağaza" hizmete girecek. Doğrusu:
Mağazanın inşaatı önümüzdeki yıl bitecek ve mağaza hizmete
girecek.
Okul müdürünün yetkileri alındı ve görevden uzaklaştırıldı.
"Okul müdürünün yetkileri" söz öbeği ortak
kullanılmıştır. Bu da anlatımı bozmuştur. Cümle şu şekle dönüşmüştür:
"Okul müdürünün yetkileri alındı ve okul müdürünün yetkileri görevden
uzaklaştırıldı." Bu, yanlış bir kullanımdır. Görevden uzaklaştırılan okul
müdürünün yetkileri değil de "okul müdürü"dür. Cümledeki anlatım
bozukluğu şöyle giderilebilir:
Okul müdürünün
yetkileri alındı ve okul müdürü görevden uzaklaştırıldı.
Arabanın yakıtı bitmiş, bir türlü çalışmıyor.
"Arabanın yakıtı" ortak kullanılmıştır. Cümleyi tam
olarak yazdığımızda; "Arabanın yakıtı bitmiş, arabanın yakıtı bir türlü
çalışmıyor." gibi saçma bir cümleyle karşılaşıyoruz. Bu da ikinci cümlenin
öznesinin eksik olduğu anlamına gelmektedir. Cümlenin doğru ifadesi:
Arabanın
yakıtı bitmiş, araba bir türlü çalışmıyor.
Türkiye'nin birkaç bölgesi hariç henüz kar yüzü görmedi.
Cümlede özne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu
vardır. Cümledeki anlatım bozukluğu şu şekilde giderilebilir:
Türkiye'nin
birkaç bölgesi hariç Türkiye henüz kar yüzü görmedi.
Herkes yatmayı düşünüyor, çalışmayı düşünmüyordu.
İkinci cümledeki özne eksikliği anlatımı bozukluğu oluşturmuştur.
"Herkes" sözcüğü olumlu yüklemlerle birlikte kullanılır.
"Düşünmüyordu" sözcüğü olumsuz çekimlenmiş bir yüklem olduğundan
ondan önce olumluluk ifade eden bir öznenin gelmesi gerekir. Cümledeki
anlatım bozukluğu şu şekilde giderilebilir:
Herkes yatmayı düşünüyor, kimse çalışmayı düşünmüyordu.
İnanılmaz bir hızla yolda seyreden aracın lastiği patladı ve kaza
yaptı.
Cümle "İnanılmaz bir hızla yolda seyreden aracın lastiği
patladı ve aracın lastiği kaza yaptı." şeklindedir. Cümlede bozuk bir
anlatım söz konusudur. Kaza yapan,
"aracın lastiği" değil de "araç"tır. Cümledeki anlatım
bozukluğu şu şekilde giderilebilir:
İnanılmaz bir
hızla yolda seyreden aracın lastiği patladı ve araç kaza yaptı.
3. Nesne Eksikliği: Çoğunlukla ortak öğe durumunda olmayan dolaylı tümlecin cümlede ortak kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozuklukları bu başlık altında değerlendirilir. Bu tipteki anlatım bozuklukları daha çok sıralı ve bağlı cümlelerde görülür.
Örnekler
Yasalara göre, paranın üzerine yazı yazmak, yırtmak yasaktır.
Cümlede dolaylı tümlecin ortak kullanılması anlatımı
bozmuştur. Yırtmak sözcüğünden önce nesnenin yer alması gerekir. Cümleyi şöyle
düzeltebiliriz:
Yasalara göre, paranın üzerine yazı yazmak, paraları yırtmak
yasaktır.
Mustafa'ya anlatmış, ikna etmiştim.
Yukarıdaki cümlede "Mustafa'ya" sözcüğü ortak
kullanılmıştır. Yani cümle; "Mustafa'ya anlatmış, Mustafa'ya ikna
etmiştim." şeklindedir. Bu da anlatımı bozmuştur. Cümlenin doğru yazılışı
şu şekildedir:
Mustafa'ya anlatmış, onu ikna etmiştim.
Yetimlere şefkat elimizi uzatmalı, korumalıyız.
Dolaylı tümlecin ortak kullanılması anlatımı
bozmuştur. Cümledeki anlatım bozukluğu şu şekilde giderilebilir:
Yetimlere
şefkat elimizi uzatmalı, onları korumalıyız.
Dostlarına değer veren, soran biriydi.
"Dostlarına değer veren, dostlarına soran biriydi."
şeklinde yanlış bir cümle ile karşı karşıyayız. Yani cümlede nesne eksikliği
söz konusudur. Cümlenin doğru yazılışı şu şekildedir:
Dostlarına değer veren, onları soran biriydi.
İstanbul'a iki kez gittim, çok beğendim.
"İstanbul'a" sözcüğü cümlede ortak kullanılmıştır. Bu da cümledeki
anlatımı bozmuştur. Cümlenin doğru yazılışı şu şekildedir:
İstanbul'a iki kez gittim, İstanbul'u çok beğendim.
Arkadaşlarımızın sorununa sahip çıkarak desteklemeliyiz.
Cümleyi tam olarak yazdığımızda "Arkadaşlarımızın sorununa
sahip çıkarak arkadaşımızın sorununa desteklemeliyiz." şeklinde yanlış bir
anlatımla karşılaşmaktayız. Nesnenin eksik olması anlatım bozukluğuna neden
olmuştur. "Desteklemeliyiz" çekimli fiilinden önce nesnenin gelmesi
gerekir. Cümlenin doğru yazılışı aşağıdaki gibidir:
Arkadaşlarımızın sorununa sahip çıkarak arkadaşlarımızı desteklemeliyiz.
Genç yeteneklere çok değer verir, her yerde överdi.
"Genç yeteneklere" söz grubunun ortak kullanımı anlatımı
bozmuştur. "Her yerde" söz öbeğinden önce nesnenin gelmesi gerekir.
Doğrusu:
Genç yeteneklere çok değer verir, onları her yerde överdi.
Olaylara tek taraflı bakmak, öylece değerlendirmek
yanlıştır.
"Cümle
"Olaylara tek taraflı bakmak, olaylara öylece değerlendirmek
yanlıştır." şeklindedir. Bu da yanlış bir ifadedir. Cümledeki anlatım
bozukluğu şu şekilde giderilebilir:
Olaylara tek taraflı bakmak, olayları öylece değerlendirmek yanlıştır.
4. Tümleç
Yanlışları: Genellikle sıralı cümlelerde tümlecin
ilgili yerde kullanılmamasından kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır.
Örnekler
Sizi destekliyoruz ve inanıyoruz.
Cümle; "Sizi destekliyoruz ve sizi inanıyoruz." şeklinde
yanlış bir anlatıma sahiptir. Cümlede "sizi" sözcüğü ortak kullanılmıştır.
Bu da anlatımı bozmuştur. Cümlenin doğru yazılışı şu şekildedir:
Sizi destekliyoruz ve size inanıyoruz.
Yaşamını zenginleştiren, anlam kazandıran birçok dostu var.
"Yaşamını" sözcüğü, belirtili nesne görevinde olup ortak
kullanılmıştır. Bu da virgülden sonra gelen söze uygun düşmemiştir. Cümlede
haliyle dolaylı tümleç eksikliği vardır. Cümledeki anlatım bozukluğu şu
şekilde giderilebilir:
Yaşamını zenginleştiren yaşamına anlam kazandıran birçok dostu
var.
Misafirlerini ağırladı, ikramda bulundu.
"Misafirlerini ağırladı, misafirlerini ikramda bulundu."
Yukarıdaki cümlelerin ana kurgusudur. "Ağırlamak" sözcüğü nesne
alabilen yani geçişli; "bulunmak" sözcüğü ise nesne alamayan yani
geçişsiz bir fiildir. Dolayısıyla ikinci cümle nesne alamaz. Cümledeki anlatım
bozukluğu şu şekilde giderilebilir:
Misafirlerini ağırladı, onlara ikramda bulundu.
Babasını zor günlerinde hiç yalnız bırakmadı, her zaman sahip
çıktı.
Yukarıdaki cümle bağımlı sıralı bir cümledir. Yani iki cümle
vardır burada. "Bırakmadı" geçişli yani nesne alabilen; "sahip
çıktı" geçişsiz, yani nesne alamayan bir fiildir. Cümlede
"babasını" belirtili nesnesi ortak kullanıldığı için anlatım
bozukluğu oluşmuştur. Bu cümleyi şöyle düzeltebiliriz:
Babasını zor günlerinde hiç yalnız bırakmadı, ona her
zaman sahip çıktı.
Kendisini tebrik eder, bundan sonraki hayatında başarılar dilerim.
"Kendisini" sözcüğünün bu cümlede ortak kullanılması
anlatımı bozmuştur. Sıralı cümlenin ilkine uyum sağlayan "kendisini"
sözcüğü, yani belirtili nesne, ikinci cümleye uyum sağlayamamıştır. Cümledeki
anlatım bozukluğu şu şekilde giderilebilir:
Kendisini tebrik eder, kendisine bundan sonraki hayatında başarılar dilerim.
Ayrıca bakınız
Anlam Bakımından Anlatım Bozuklukları-Bağdaşıklık
Duruluk İlkesine Aykırılık (Gereksiz Sözcük Kullanmak)
Sözcükleri Birbiriyle Karıştırma-Yanlış Anlamda Kullanma
Yerinde Kullanılmayan Sözcük veya Öğeler (Sözün Yanlış Yerde Kullanılması)
Zamir Eksikliğinden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları (Anlam Belirsizliği)
Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması
Yapısı Yanlış Sözcük Kullanmak
Yardımcı Eylemleri Gereksiz Kullanmak
Yapı Bakımından Anlatım Bozuklukları-Bağlaşıklık
Özne Yüklem Uygunluğuna Aykırı Yanlışlıklar
Ek Yanlışları (Tamlayan Eki Eksikliği)
Yardımcı Eylem, Eylemsi Eksikliği vb. Yanlışlıklar
Anlatım Bozuklukları Konu Testleri
Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder