1. Bağlaçlarla bağlanabilen ancak yazılmayan bu bağlaçlar yerine konur.
Örnek
Ankara'ya doktora gelmiş; memleketinde
tedavi olamamış. (çünkü)
Mustafa'ya çok dil döktüm; Mustafa'yı
bir türlü ikna edemedim. (ama)
Olanları izliyordu; olanlara bir
türlü anlam veremiyordu. (fakat)
Annesini çok seviyordu; annesi ona
her zaman kızıyordu. (oysa)
Çok duyarlı bir kişiliğe sahipti; bir
türlü oraya sesini duyuramıyordu. (ancak)
2. Sıralı cümlelerde öğeler arasına virgül konmuşsa bunları ayırmada
kullanılır.
Örnek
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür,
şan kalır.
Kel ölür, sırma saçlı olur; kör ölür,
badem gözlü olur.
Mutluluktan, heyecandan uyuyamadı; erkenden
ayağa kalktı.
Veysel gitmiş, dal kurumuş; âşık
gitmiş, saz uyumuş.
Bülbül ötmüş, gül dinlemiş; kuşlar
uçmuş, el izlemiş.
3. Öğelerde anlam karışıklığını önlemek için kullanılır.
Örnek
Matematik; Türkçe, tarih ve
coğrafyadan daha anlaşılmazdır.
Ayşe; Mustafa, Fatma ve Ali'den
çalışkandır.
İstanbul; Ankara ve İzmir'den daha az
güvenlidir.
Tiyatro; roman ve masala göre daha
öğreticidir.
Müdür; öğretmen, öğrenci ve çevre
etkileşimini başlatır.
4.
Virgül ile birbirinden ayrılmış sözleri veya söz gruplarını farklı söz veya söz
gruplarından ayırmak amacıyla konur.
Örnek
Mustafa, Yusuf, Furkan çarşıya; Ahmet,
İbrahim, Hasan sinemaya gittiler.
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş İspanya'ya; Trabzon
ve Bursa İtalya'ya gidecekler.
İlçelerden en çok Sapanca, Arifiye, Salihli'yi; illerden
Bolu ve Sakarya'yı seviyorum.
Erkek çocuklara Ali, Mustafa, Furkan; kız çocuklarına
Tuba, Betül, Esra ismini vermişlerdi.
Yemeklerden kavurma, kebap, sarma; içeceklerden ayran,
soda, su severdi.
Noktalı Virgül (;) İşareti ile İlgili Önemli Uyarılar
1. "ama, fakat,
lakin, ancak, yalnız, çünkü…" bağlaçlarından önce kullanılan noktalı
virgül kullanımı terk edilmiştir.
Örnek
Fatma çok ders çalışmış; ama verimli
çalışmamış. (yanlış)
Fatma çok ders çalışmış ama verimli çalışmamış. (doğru)
Size gelmek istiyorum; ancak evinizin
adresini bilmiyorum. (yanlış)
Size gelmek istiyorum ancak evinizin adresini bilmiyorum. (doğru)
Çok ders çalışıyordu; fakat bir türlü
başarılı olamıyordu. (yanlış)
Çok ders çalışıyordu fakat bir türlü başarılı olamıyordu. (doğru)
Babasını dört gözle bekliyordu; çünkü onu çok
seviyordu. (yanlış)
Babasını dört gözle bekliyordu çünkü onu çok seviyordu. (doğru)
2. Noktalı virgülden sonra gelen sözcük özel isim değilse
büyük harfle başlamaz.
Örnek
Ahmet; İsmail, Yakup ve İlhan'dan daha yaramazdır. (Özel isim olduğundan
büyük harfle başlamıştır.)
Kel ölür, sırma saçlı olur; kör
ölür, badem gözlü olur. (küçük harf)
Ahmet'i çok aramış; bir türlü bulamamış. (küçük harf)
Ahmet'le çok sohbet ettik; onu bir türlü fikrinden
vazgeçiremedik. (küçük harf)
Noktalı Virgül İşareti (,) ile İlgili Önemli Uyarılar
1. Aşağıdaki
cümlelerdeki noktalı virgül (;) işaretinin konuş gerekçelerini araştırınız.
Babasına bir kravat almıştı; onun doğum günüydü.
Arkadaşına randevu aldı; onu tedavi edemedi.
Çok bağırıp çağırıyordu; oradakilere bir türlü sözünü
geçiremiyordu.
Yakınlarına çok yardımı olsun istiyordu; yakınları bunun farkında
değildi.
Baki gitmiş, gazel ölmüş; şair gitmiş, şiir bitmiş.
Sabri; İsmail, İbrahim ve Hasan'dan daha duyarlıdır.
Selim, Fuat, Fethi inşaata; Mehmet, Faruk camiye gittiler.
2. Aşağıdaki
cümlelerde noktalı virgül yanlış kullanılmıştır. Nedenlerini araştırınız.
Sizi anlamaya çalışıyorum; yalnız siz anlamamakta ısrar
ediyorsunuz.
Onu çok duygusuz biliyorduk; fakat babasının ölümüne
saatlerce ağlamıştı.
Kendisine çok güveniyordu; lakin çok çalışmıştı.
Yararlanılan Kaynaklar
Türk Dil Kurumu, Noktalama İşaretleri Açıklamalar (tdk.gov.tr)
Ayrıca bakınız
Noktalama İşaretleri Konu Anlatımı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder