Cümlenin öğeleri ile ilgili en
önemli husus öğe ayrımıdır. Öğe ayrımında tamlamalar, ikilemeler, deyimler,
kelime grupları (söz grupları) ve birleşik yapılı fiiller bölünmez. Özellikle
deyimlerin yüklem olduğu durumlarda bu hata çok fazla yapılır.
Örnek
Mustafa'nın en yakın arkadaşı bize geldi.
(Özne bir isim tamlamasından oluşmuş,
ayrılmaz.)
Mustafa güzel güzel konuşuyordu.
(Zarf tümleci ikilemeden oluşmuş,
ayrılmaz.)
O, olanları duyunca küplere bindi.
(Yüklem, deyimden oluşmuş, ayrılmaz.)
Ahmet, bütün bu fedakârlıkları senin için yaptı.
(Zarf tümleci edat grubundan oluşmuş,
ayrılmaz.)
O, kendisine sataşanları dikkate almayıp genel kurula hitap ediyordu.
(Yüklem, birleşik yapılı bir fiilden
oluşmuş, ayrılmaz.)
Çalışkan ve dürüst insanları herkes sever.
(Belirtili nesne bir sıfat tamlamasından
oluşmuş, ayrılmaz.)
Cümlenin öğeleri ile ilgili önemli
özelliklerden birisi de cümlede yüklemin dışında hiçbir öğeye soru sorulmaması
hususudur.
Örnek
Bunu dün Mustafa evde yazdı. (Cümlesine sorulacak bütün sorular
"yazdı" yüklemine yöneliktir.)
Örnek
Kim yazdı?
Nerede yazdı?
Ne zaman yazdı?
Neyi yazdı?
3. Hitaplar, ünlemler, bağlaçlar cümle
öğesi sayılmaz. Bunlar cümle dışı unsur olarak kabul edilir.
Örnek
Fakat beni anlamak istemiyorsun. (bağlaç-cümle dışı unsur)
Babacığım, seni çok özledik! (hitap-cümle dışı unsur)
Tüh, düşündüklerimi unuttum! (ünlem-cümle dışı unsur)
Eyvah tüm bildiklerimi unuttum! (ünlem-cümle dışı unsur)
4. Öğelerde sözcük sayısı önemli
değildir. Bir sözcükten de birden fazla sözcükten de öğe olabilir.
Örnek
Mustafa, dün bize geldi.
(Öğeler tek sözcükten oluşmuştur.)
Mustafa'nın annesi, okulun bahçesindeki çocuklara kulak
misafiri olmuştu.
(Öğeler birden fazla sözcükten
oluşmuştur.)
5. Cümlenin öğeleri bulunurken belirli
bir sıra gözetilir. İlk başta yüklem sonra özne bulunur. Bunları nesne ve
tümleç izler. Özellikle yüklemden sonra özne bulunmaz ise "Ne?"
sorusu özne ve belirtisiz nesne için ortak kullanıldığından yanlış öğeyi bulabiliriz.
Örnek
Kitap, en iyi arkadaştır.
özne
(Kitap sözcüğü burada yükleme sorulan "ne" sorusuyla bulunur. Eğer
özneyi yüklemden sonra bulmaya çalışmazsak belirtisiz nesne olarak
bulunabilir.)
Kitap okuyorum.
b.siz n.
(Burada "ne" sorusu belirtisiz nesne görevindedir. Yüklem: okuyorum,
özne: ben)
6. Eksiltili cümlelerde cümle normal
cümle şekline (yüklem getirilerek) dönüştürülüp cümlenin öğeleri bulunmalıdır.
Örnek
Sizi evden kim aradı?
Babam.
Bu cümle, "Babam aradı." şeklindedir. Diğer şekilde öğeleri bulamayız
çünkü yüklemsiz cümle olmaz.
7. Soru cümlelerinde soruya verilecek
cevap hangi öğe ise soru da aynı öğedir. Bu durumlarda soru anlamlı sözcüğü
silip yerine cümlenin anlamına ve biçimine uygun bir kelime getirmeliyiz.
Örnek
Soru: Bunları kim yazdı?
Cevap: Bunları Mustafa yazdı. (özne)
Soru: Bunu niçin yazmadınız?
Cevap: Bunu yorulduğumdan yazmadım. (zarf tümleci)
Soru: Ahmet sizi ne zaman aradı?
Cevap: Ahmet bizi dün aradı. (zarf tümleci)
Soru: Arkadaşların seni nerede buldu?
Cevap: Arkadaşlarım beni evde buldu. (dolaylı tümleç)
Soru: Mehmet çarşıda kimi arıyordu?
Cevap: Mehmet çarşıda annesini arıyordu. (belirtili nesne)
Soru: Ahmet okula ne aldı?
Cevap: Ahmet okula kitap aldı. (belirtisiz nesne)
8. Cümlede vurgulanmak istenen öğe
yüklemden hemen önceki söz veya söz grubudur.
Örnek
Mehmet, dün Ankara'dan arkadaşlarını
uğurladı. (Belirtili nesne vurgulanmıştır.)
Mehmet, dün arkadaşlarını Ankara'dan
uğurladı. (Dolaylı tümleç vurgulanmıştır.)
Mehmet, Ankara'dan
arkadaşlarını dün uğurladı. (Zarf tümleci vurgulanmıştır.)
Dün Ankara'dan arkadaşlarını
Mehmet uğurladı. (Özne vurgulanmıştır.)
9. "mi" soru edatının
oluşturduğu soru cümlelerinde "mi" den önce gelen öğeye soru
yöneltilir.
Örnek
Mustafa eve gidecek mi? (yüklem)
Arkadaşlarını mı aramış müdür? (belirtili nesne)
Dün Mustafa mı kaybolmuş? (özne)
Mustafa dün mü kaybolmuş? (zarf tümleci)
Evde mi unuttun ev ödevlerini? (dolaylı tümleç)
Öğrenciler kitap mı okuyor? (belirtisiz nesne)
Ayrıca bakınız
Cümlenin Öğeleri Konu Anlatımı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder