SÖZCÜKTE ANLAM VE ANLAM GENİŞLEMESİ
Dilin, anlamlı en küçük parçasına sözcük denir. Sözcükler, zamanla
anlam genişlemesine uğrayarak değişik anlamlar kazanabilir. Bir sözcüğün ilk
başta tek anlam taşırken zamanla başka anlamları karşılamasına çok anlamlılık
denir. Bir dilin anlam zenginliği ve işlenmişliği çok anlamlılık ile ölçülür.
Türkçe bu manada oldukça zengin bir dil sayılır.
Örnek
Öğretmen sınıfta öğrencinin kalbini kırmış. (incitmek,
üzmek)
Bardağı böyle tutarsan düşer kırılır tabii.
(cismen parçalanmak)
Olaylar toplumun cesaretini kırmamalı. (güven
kaybı)
Sen de pazarlıkla fiyatları çok kırıyorsun. (indirmek)
Sobanın
yanmasıyla soğuk kırıldı. (gücünü, etkisini azaltmak)
Yüzünde şarapnel parçasının izi duruyordu. (sima,
çehre, sürat)
Suyun yüzü atıklarla doluydu. (satıh)
Sobanın
ısınan yüzüne yaklaşma. (kenar)
Dağın
bu yüzü güneş görmüyor. (cephe)
Bu yüzden seni seviyorum. (sebep)
Yüzün olsaydı bir daha
gelmezdin buraya. (utanma)
Yorganın yüzü eskimiş. (kılıfı)
Çarşıdan bir elbise aldı. (satın almak)
Bu işık gözümü alıyor. (kamaşmak)
Söylenenleri aklım bir türlü almıyor. (mantıklı bulmamak)
Küçücük kutu bütün emanetleri aldı. (sığmak)
Birçok arabayı sel aldı. (sürüklemek)
Ayrıca bakınız
A.Anlam Bakımından Sözcükler
B.Sözcüklerde Anlam İlişkileri
C.Sözcüklerde Anlam Olayları
D.Anlam Değişmeleri
E.Sözcük Anlamı ile İlgili Bazı Terimler
Sözcükte Anlam ile İlgili Söz Sanatları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder