1893'te Gürcistan'ın Kutais kenti yakınlarındaki Bağdadi köyünde dünyaya gelir. Gürcü geleneklerine göre yaşayan bir aileye mensuptur. 10 yaşındayken babasını kaybeder. Ailesinin Kutais şehrine taşınmasıyla Mayakovski, Kutais Lisesinde eğitimini sürdürür. Okulda oldukça başarılı olan Mayakovski, öğretmeninden sanatsal yeteneklerinden dolayı özel ilgi görür.
1906 yılında Moskova'ya gider. Moskova'da büyük bir yoksullukla karşı karşıya kalır. Moskova'da tekrar okula gider. Okuldaki felsefe merakı Marksizm'e ilgiyi beraberinde getirir. Bu arada yavaş yavaş derslerden uzaklaşıp siyasetle ilgilenir. Propagandalarla geçen bir okul serüveni yaşar.
Siyasi olaylara karıştığı için birçok kez okuldan atılır ve üç kez tutuklanır. Bolşevik Partisi'ndeki faaliyetlerinden dolayı 1908'de evi polisler tarafından bir kez daha basılır. Gizli belgelerin olduğu bir belgeyi yutan Mayakovski, polisler tarafından bilinmeyen bir yere götürülür. Bütün bunlar Mayakovski'nin hapis yatmasına neden olur.
Hapis yıllarından sonra Moskova Resim ve Heykel Okulu'na kaydolur. 1911'de de fütürist harekete katılıp toplumcu, fütürizm akımına bağlı bir şair olur. Burada ilk şiirlerini yayımlar. 1915'te yayımladığı "Pantolonlu Bulut" destanıyla nam salar. Maksim Gorki bu şiiriyle ilgili ona övgülerde bulunur.
Mayakovski, 1917 Bolşevik devrimini coşku ve sevinçle karşılayanlar arasında yer alır. 1917 İhtilali'yle film senaryoları yazar ve bazı filmlerde oynar. Devrimin sözcüleri arasında yer alan Mayakovski, ihtilal ile çıkan iç savaşta sanatını propaganda afişlerinde yansıtmaya başlar. Her yerde onun sloganlarına rastlanır hale gelinir. Mayakovski'nin dobra dobra konuşması Lenin'in fazlasıyla hoşuna gider. Lenin, özellikle propaganda da ondan faydalanmaya çalışır. Mayakovski de Bolşoy Tiyatrosu'nda Lenin'in şiirini okur.
Mayakovski, 1925'te İzvestia gazetesinin Muhabiri unvanıyla ABD, Küba, Meksika ve Fransa'da bulunur.
Şair, oyun yazarı, film ve tiyatro aktörü olan Mayakovski, halkın kullandığı dil ile şiirler yazar. Dünya edebiyatında birçok kişiyi etkileyen Mayakovski, Türk edebiyatında da Nazım Hikmet üzerinde etkili olur.
Mayakovski'nin Rus bürokrasisini yermesi
rejimin istemediği kişi haline gelmesine neden olur. Bir daha yurt dışı vizesi
alamaması, aşkının karşılıksız kalması ve içine girdiği müthiş yalnızlık
duygusu Mayakovski'yi büyük bir bunalıma sokar. Bütün bunlara dayanamayan
Mayakovski, 14 Nisan 1930'da Moskova'da silah ile intihar edip dünyaya veda
eder. 36 yıllık kısacık ömründe sanat ve politikayı birlikte yürütür. Büyük bir
mücadele ve farklı bir sanat anlayışıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başarır.
En Önemli Eserleri
İnsan
Pantolonlu Bulut Tahtakurusu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder