İsmail Gaspıralı (1851-1914)

ismail gaspirali

Asıl adı İsmail Mirza Gasprinskiy olan ve Türk dünyasının büyük düşünce adamlarından ve reformistlerinden olan İsmail Gaspıralı, Kırım harbi sırasında Kırım'ın Bahçesaray şehri yakınlarında yer alan Avcıköy'de doğdu. Doğduğu zamanlarda Kırım, yaklaşık yetmiş yıldan bu yana Rus hâkimiyeti altında bulunuyordu. 

"Gaspıra" babasının doğduğu yerin adıdır. İsmail Gaspıralı'nın babası Çarlık ordusundan emekli bir teğmen olan Mustafa Alioğlu'dur. Annesi de Kırım eşrafından Fatma Hanım'dır. Çocukluğu Kırım Türk kültürünün beşiği olan Bahçesaray'da geçer. Bu şehir İsmail Gaspıralı'nın ruhunda derin izler bırakır.

İsmail Gaspıralı, ilköğrenimini Bahçesaray'da bir Müslüman okulunda bitirdi. Ortaokulu ise Akmescid'de okudu. Daha sonra askeri okullara yöneldi. Moskova harp okulunda okudu. Gizlice İstanbul'a gelip Girit isyanında Rum asilere karşı mücadele eden Osmanlı güçlerine katılmaya çalıştığında yakalanır. Bu olay neticesinde askeri okulundaki öğrenciliği sona erer.  

İsmail Gaspıralı, askerlik hayatı bitince 1868'de Bahçesaray'daki Zincirli Medresede Rusça öğretmenliğine başladı. Bu esnada Rus edebiyatına ve felsefesine aşina olur. Bu görev esnasında Rus basınını takip edip Rusya'nın iç ve dış siyasetini anlamaya çalışır. 

Kırım'dan İstanbul'a oradan da Viyana, Münih, Stuttgart ve Paris'e gider. Paris'te iki yıl kalır. Paris'te ünlü Rus yazar İvan Turgenyev'e asistanlık yapıp onunla birlikte çalışır. Paris'te iken Batı medeniyetinin güzel ve çirkin yüzünü görme imkânına kavuşur. Buradaki hayatla Kırım hayatını karşılaştırma imkânı bulur. Bu da medeniyetçilik ve yenilikçilik anlamında üzerinde olumlu etkiler oluşturur.

İsmail Gaspıralı daha sonra İstanbul'a döner. İstanbul'a genç, aydın Rusça ve Fransızca bilen biri olarak gelir. İstanbul'da Osmanlı medeniyeti hakkında detaylı bilgiler öğrenir. İstanbul'da kaldığı süre içerisinde çok istemesine karşın bir türlü Osmanlı zabiti olma isteği kabul görmez. Bu isteği kabul görmeyen İsmail Gaspıralı tekrar Kırım'a döner. Kırım'da ilkin kendi halkını yakından tanıma imkânına kavuşur. Kırım'da düğünlere, meclislere medreselere gidip Kırım'daki milli zafiyetin nereden kaynaklandığını idrak etmeye çalışır.

İsmail Gaspıralı, Kırım'da 1878–1884 yılları arasında Bahçesaray Belediye Başkanlığı yapar. Bu vesileyle bazı yenilikleri gerçekleştirmek ister. Başkan olunca bir gazete çıkarmak için resmi makamlara başvurur. Bu düşüncesine bir türlü Rus hükümeti izin vermez. Onun için gazete halka ulaşmada olmazsa olmaz bir vasıta olduğu için bu konuda yılmadan çalışmalarına devam edip "Rusya Müslümanları" başlığını taşıyan makalelerini yayımlamaya başlar.

İsmail Gaspıralı, 1881'de Rusya Müslümanlığı adını taşıyan yazılarını Tavrida gazetesinde yayımlar. Burada Rusya'nın çok sayıda Müslüman nüfusu barındırdığını dolayısıyla Rusya'nın Ortodoks Hristiyan devleti olduğu gibi aynı zamanda bir Müslüman devleti de sayılması gerektiğini savunur. 

İsmail Gaspıralı, daha sonra hem gazete çıkarır hem de "usûl-i cedîd" (yeni metot) okulları üzerinde ciddi çalışmalar yapar. Bu, İsmail Gaspıralı'nın yenilikçi fikirlerin  hayata geçişin ilk aşamasını oluşturur. Bununla Rusya Türklerinin okuma yazma alanında tam bir seferberlik başlatmalarını zaruri görür. Bu zarureti de çağdaş ve modern eğitim olarak tanımlar. 

İsmail Gaspıralı'ya göre okuma-yazma yeni usullerle ve hemen yapılmalıydı. Bu amaçla yurt içinde ve yurt dışında pek çok ziyaretlerde bulundu. Önce bu yeni usullü öğretecek olan öğretmenleri yetiştirme işine girişti. İsmail Gaspıralı, ilk öğretmenliğini kendisinin yaptığı kurslar açtı. Büyük başarılar elde edip meyvelerini almaya başladı. Zincirli Medrese mezunları yeni eğitimin ilk semeresi sayılır. Bütün Rusya'da mevcut Müslüman okulları bir inkılabı yaşar.  Usûl-i Cedît okulları bir döneme damgasını vurdu. Ceditçiler böylece Rusya'nın dört bir yanında görev yapmaya başladılar.

İsmail Gaspıralı, öğrenci iken Ruslar'ın özellikle Türk karşıtlığından beslenen Panslavizm politikalarından ciddi anlamda rahatsız olur. Panslavizm, Slav soyundan gelen Bulgar, Sırp, Karadağlı gibi toplulukları Rusya'nın önderliğinde birleştirme projesidir. Ruslar'ın Kırım'ın Türk halkını göçe zorlamaları ile Kırım'daki Türk nüfusunu azaltmaya çalışması, Türkleri milliyet şuurundan uzak tutma çabaları İsmail Gaspıralı üzerinde derin etki oluşturur. Bu uğurda büyük mücadeleler verir.

İsmail Gaspıralı, duygu ve düşüncelerini 1883'te kurduğu ve 1918'e kadar varlığını sürdüren Kırım'da çıkardığı "Tercüman" gazetesi aracılığıyla yayar. Bu gazeteyi çıkarmak için tam dört yıl uğraşır.  İsmail Gaspıralı'nın çıkardığı "Tercüman" gazetesi sadece Rusya Türklerinin değil bütün Müslümanların meseleleriyle ilgilendi. 

Dilde birlik için çok önemli bir misyon yüklenen "Tercüman" gazetesi zamanla Kafkasya, Kazan, Türkistan, Sibirya, Çin, İran ve Mısır'da bile satılıp çok yüksek bir tiraja sahip oldu. Bu gazete vasıtasıyla bu coğrafyada bir ara ortak bir dil de kullanılmış oldu. Ruslar, bu düşüncenin de hayata kalıcı olmasını engeller. İsmail Gaspıralı, "Tercüman" başta olmak üzere yayınlarında sürekli olarak Türk halklarını birlik, beraberlik ve dayanışmaya davet eder.

İsmail Gaspıralı, bütün dünya Türklüğünün anlayabileceği ortak bir edebi dil yani ortak bir Türkçe geliştirmeye çalışır.  Bunun için de Osmanlı Türkçesinin İstanbul ağzında karar kıldı. Osmanlı Türkçesindeki Arapça ve Farsça terkip ve ibareleri atıp yerine diğer coğrafyalardaki lehçelerden alıntılar yaptı. Bu anlamda ilk teşebbüs 1917 Mayısında Moskova'da toplanan Rusya Müslümanlar Kongresi'nde atıldı. Bu kongrede, Türk ülkelerindeki ilkokullarda eğitimin yerel lehçe ile yapılması, ortaöğretimden itibaren ortak bir Türk edebi lehçesi ile yürütülmesi kararlaştırıldı.

İsmail Gaspıralı, eğitim sistemini modernleştirme taraftarıdır. Gaspıralı, modernleşmenin Avrupalılaşma olduğunu savunmuş bu modernleşmenin tek yolunun da eğitim olduğuna inanmıştır. Çoğunlukla din üzerinde yoğunlaşan (İslami okullar) eğitim sistemine sürekli eleştiri getiren birisi olarak da bilinir.

Kırımlı yazar, eğitimci, fikir adamı ve gazeteci İsmail Gaspıralı, Rus İmparatorluğu'nda Türk ve İslam toplumlarının eğitim ve kültür alanında reform ve modernleşmeye ihtiyacı olduğunu sezen ilk ve tek Müslüman entelektüel olarak da bilinir.

İsmail Gaspıralı, 20. yüzyılın başından itibaren görüşlerini bütün dünya Türklerinin "Dilde, fikirde, işte birlik" ilkesi etrafında toplanması gerektiği şekilde belirtir. Bu, bütün Türklük için bir idealdir. Günümüzde de bu söz bir birlik mücadelesinin hedefini göstermektedir.

İsmail Gaspıralı, İslam Birliği'nin kurucuları arasında yer alır. 1907'de kurulan İslam Birliği, Rus İmparatorluğu içerisinde yer alan Müslüman Türk entelektüellerini birleştirir. Gaspıralı, Rusya'da yaşayan Müslüman kişiler için sosyal ve dini reformlar oluşturmayı amaçlar. İsmail Gaspıralı Türkçü olduğu kadar İslam birliğini de savunur. Onu nihai amaç olarak görür.

İsmail Gaspıralı, meşrutiyetin ilanından sonra İstanbul'a gelip burada büyük bir heyecen oluşturur. Türkiye Türklüğüne büyük ilgi duyan İsmail Gaspıralı, I. Dünya Savaşı'na Türkiye'nin girmemesi için büyük çaba gösterir.

Son demlerinde Türkiye'de bulunmuş Milli edebiyatçılar üzerinde de etkili olmuştur. İsmail Gaspıralı, Mustafa Kemal Paşa'nın en çok etkilendiğini dile getirdiği ünlü edebiyat ve düşünce adamımız Ziya Gökalp'in de fikir babasıdır. 

İsmail Gaspıralı Müslüman Türk kızlarının eğitiminde de öncü bir rol üstlenir. Türk kadınının erkeklerle eşitliğini sağlamak gerektiği fikrini savunur. Yeni metotla ilk kız mektebini 1893'te Bahçesaray'da açtırır. Ayrıca kadınlar için Âlem-i Nisvan (Kadınların Dünyası) dergisini çıkarır.  İsmail Gaspıralı, Türk çocuklarını Batı usulünde eğitmek gerektiğini savunur. Çocuklar için de yine Âlem-i Sıbyan (Çocuklar Dünyası) adlı dergileri çıkarır.

Türkçü, Turancı bir ideolojiye sahip olan İsmail Gaspıralı, hem öyküleri hem de düşünsel nitelikte yazılmış eserleriyle Türk dünyası için büyük önem taşır.


İsmail Gaspıralı, 24 Eylül 1914'te Bahçesaray'da öldü. Ölümü İslam dünyasında büyük üzüntüye sebep oldu.

 

Eserleri

Fikir Yazıları

Rusya Müslümanları

Salname-i Türki

Asya’da Komşularımız

Avrupa Medeniyetine Bakış

Türkistan Uleması

Kadılar Ülkesi

Öykü

Arslan Kız


Ayrıca bakınız


Azeri Edebiyatı

Kırgız Edebiyatı

Kıbrıs Edebiyatı

Bulgaristan Edebiyatı 

Yugoslavya Türkleri Edebiyatı 

Irak Edebiyatı

Uygur Edebiyatı

Türkmenistan Edebiyatı

Kazakistan Edebiyatı 

Özbekistan Edebiyatı 

Kazan Türkleri Edebiyatı 

Batı Trakya Türkleri Edebiyatı 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder