Birinci dünya savaşı öncesinin sıkıntılı ve bunalımlı yıllarında Almanya'da doğan bir edebi akımdır. Ekspresyonizm, (dışavurumculuk) empresyonizme tepki olarak doğmuş daha çok Alman sinemasında uygulanmıştır.
Önce resim alanında ortaya çıkan daha sonra edebiyata yansıyan ekspresyonizm (dışavurumculuk) güzel sanatları genel olarak etkilemiştir. Doğanın olduğu gibi değil de iç dünyanın dolayısıyla duyguların ön plana çıkarılır.
Ekspresyonizmin
(Dışavurumculuk) Özellikleri
- İnsanın iç dünyasını ve bütün duygularını en
gizli ve çıplak yönleriyle olduğu gibi anlatmak esas alınır. Yani iç
gözlem esastır.
- Şair, dış dünyanın anlamsızlığına, ruhsuzluğuna
bir anlam kazandırmaya çalışır.
- Ekspresyonistler özün kavranılması için aklın
kontrolüne bağlı olmaması gerektiğine inanmışlardır.
- Ekspresyonizmde amaç, insanın ruhsal durumunu
anlatmaktır.
- Ekspresyonizme göre insan kendi heyecan ve
duygularını yine kendisi bilir.
- Sanatçılar, çoğunlukla kendi içine kapanıp
kendilerini gözleyen kişilerdir.
- Ekspresyonizmde eserlerde korkunç ve fantastik
olaylar anlatılır.
- Ekspresyonistler, öznel gerçekçilik ile
sanatlarını icra etmişlerdir.
- Ekspresyonizm, sanayi çağının anlamsız hale
getirdiği yaşama karşı bir nevi ruhun isyanıdır.
- Ekspresyonizm, yazarlara kendi iç dünyalarını
anlatma imkânı verdiğinden en elverişli ortamı şiirde bulmuştur.
T.S. Eliot (Thomas Stearns Eliot): Şiir ve eleştiri türleriyle ön plana çıkan bir ekspresyonisttir.
James Joyce: Romanlarıyla ün yapan James Joyce'nin başlıca eserleri Ulysses, Dublinliler, Sürgünler'dir.
İŞSİZ
(T.S. Eliot, Çeviren: Osman Türkay)
Ayrıca bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder