Ekspresyonizm (Dışavurumculuk)

Birinci dünya savaşı öncesinin sıkıntılı ve bunalımlı yıllarında Almanya'da doğan bir edebi akımdır. Ekspresyonizm, (dışavurumculuk) empresyonizme tepki olarak doğmuş daha çok Alman sinemasında uygulanmıştır.

Önce resim alanında ortaya çıkan daha sonra edebiyata yansıyan ekspresyonizm (dışavurumculuk) güzel sanatları genel olarak etkilemiştir. Doğanın olduğu gibi değil de iç dünyanın dolayısıyla duyguların ön plana çıkarılır.


Ekspresyonizmin (Dışavurumculuk) Özellikleri

 
  • İnsanın iç dünyasını ve bütün duygularını en gizli ve çıplak yönleriyle olduğu gibi anlatmak esas alınır. Yani iç gözlem esastır.
  • Şair, dış dünyanın anlamsızlığına, ruhsuzluğuna bir anlam kazandırmaya çalışır.
  • Ekspresyonistler özün kavranılması için aklın kontrolüne bağlı olmaması gerektiğine inanmışlardır.
  • Ekspresyonizmde amaç, insanın ruhsal durumunu anlatmaktır.
  • Ekspresyonizme göre insan kendi heyecan ve duygularını yine kendisi bilir.
  • Sanatçılar, çoğunlukla kendi içine kapanıp kendilerini gözleyen kişilerdir.
  • Ekspresyonizmde eserlerde korkunç ve fantastik olaylar anlatılır.
  • Ekspresyonistler, öznel gerçekçilik ile sanatlarını icra etmişlerdir.
  • Ekspresyonizm, sanayi çağının anlamsız hale getirdiği yaşama karşı bir nevi ruhun isyanıdır.
  • Ekspresyonizm, yazarlara kendi iç dünyalarını anlatma imkânı verdiğinden en elverişli ortamı şiirde bulmuştur.
 
Başlıca Temsilcileri
 
Franz Kafka: Ekspresyonizmin en önemli şahsiyetlerindendir. Eserlerinde kahramanların gizli kalması icap eden özelliklerini okuyucuyla paylaşmıştır. Kahramanlar içe kapanık, toplumdan dışlanmış, ruhsal bir karanlık içerisindedirler. Dava, Değişim, Şato, Amerika, Taşrada Düğün Hazırlıkları öne çıkan eserleridir.

T.S. Eliot (Thomas Stearns Eliot): Şiir ve eleştiri türleriyle ön plana çıkan bir ekspresyonisttir.

James Joyce: Romanlarıyla ün yapan James Joyce'nin başlıca eserleri Ulysses, Dublinliler, Sürgünler'dir.


Ekspresyonist Şiir Örneği

İŞSİZ

Kimse iş vermedi bize
Elleri cebinde
Asık bir suratla
Açıkta yaşıyoruz
Titriyoruz ısıtılmamış odalarda
Yalnız kuru bir yel var şimdi
Sapanların atılı durduğu
Sürülmemiş boş tarlalarda
Bu ülkede iki erkeğe bir cigara;
İki kadına yarım bardak bira düşecek
Kimse iş vermedi bu ülkede bize
Yaşamamız hoş karşılanmıyor
Ölümümüz anılmıyor Times gazetesinde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder