1660'da Londra'da dünyaya gelen Daniel Defoe, bir kasabın oğludur. Zor ve tehlikelerle dolu bir hayat geçiren Defoe, öğrenimini "Muhalifler Akademisi"nde yapar. Burada oldukça nitelikli bir öğrenim görür.
Papaz olarak yetiştirilmek istense de bunu kabul etmeyip ticarete atılır. İspanya ve Fransa başta olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında birçok yerde dolaşıp ticaret yapar. Ticarette bir türlü başarılı olamayan Daniel Defoe, kendisi için şu dizeleri kaleme alır: "Benim kadar kısmeti değişen yoktur. Tam on üç kez zengin oldum ve yoksul." Defoe, adeta sonu belli bir sonla çok yüklü bir borçla iflas eder.
Daniel Defoe, 1684'te Mary Tuffley ile evlenir. Din öğretimi de gören yazar, yazdığı broşürler yüzünden hapis yatar. Defoe, çok yönlü kişiliği ile ön plana çıkar. Hayatının farklı dönemlerinde tüccarlık, devlet memurluğu, casusluk ve fabrikatörlük yapar. Politikaya da sürekli ilgi duyar.
Defoe, yazınsal faaliyetlerine yirmili
yaşlarda rahipleri eleştiren bir broşür yayımlayarak başlar. Edebiyat alanında
ona en büyük ünü "Robinson Crusoe" ismindeki eseri sağlar. Eserde
Robinson Crusoe'nun bindiği geminin batması sonunda ıssız bir adaya çıkıp tek
başına 28 yıl süren yaşama mücadelesini konu edinir. Elinde hiçbir araç olmayan
bu kişi doğayla karşı karşıya kalır ve onunla bir savaş içerisine girer. Eser
vasıtasıyla asıl anlatılmak istenen de kendine güveni tam olan kişilerin her
güçlüğün üstesinden rahatlıkla gelebileceği hususudur. Dünyanın klasik
yapıtları arasında kendine yer bulan eser, günümüzde de en çok okunan romanlar
arasında yer alır. Öneminden dolayı eser, birçok kez Türkçeye çevrilir.
Gerçekçi bir anlayışla eserlerini oluşturan Daniel Defoe, maceracı bir kimliğe
de sahiptir. Roman yazarlığı ve gazetecilikle ön plana çıkar. Romanlarının yanı
sıra şiir, öykü; tarihsel, dinsel, politik, ekonomik yazılar da kaleme alır.
Eserlerinde, gerçekçi bir tarzda cesaret, mutluluk gibi konuları işler.
Romanlarında yer alan tiplerin en önemli özellikleri sürekli yaşam mücadelesi
veren yalnız kişiler olmalarıdır. Romanları biçimsel kusurlar taşısa da
romanlarının dolaysız yalın bir üsluba sahip olmaları onları önemli kılar.
Borçlardan bir türlü yakasını kurtaramayan Daniel Defoe, son yıllarında da
alacaklılar ile yaşadığı hukuksal mücadelelerle boğuşur. Bozulan sağlığından
1731'de dünyaya veda eder.
Robinson Crusoe: Eser, ismini romanın başkahramanından almıştır. Robinson Crusoe, bir deniz kazasıyla ıssız bir adaya düşen bir denizcidir. Tamamen kaderiyle baş başa kalan ve hiçbir şekilde kurtulma şansı olmayan Crusoe, adada kendine yaşama şartları oluşturmaya çalışır. Adada bir ev yapıp buğday eker. Hayvanları evcilleştirip çeşitli açılardan onlardan yararlanma yoluna gider.
Vahşi yerliler hariç Robinson Crusoe, ada
hayatına alışır. Crusoe, sürekli olarak bu yerlilerden saklanma yoluna gider.
Bir gün bir yerli ile karşılaşır onu yakalayıp eve götürür. Bu yakalamayı cuma
günü gerçekleştirdiğinden buna "Cuma" ismini verir. Bir süre sonra
vahşilerden olan Cuma, her şeyiyle Robinson Crusoe'ye benzer ve ona ayak
uydurur. Dile kolay o ıssız adada tam 28 yıl geçer. Sonunda Robinson Crusoe,
adaya çıkan korsanları yakalayarak gemileriyle adadan kaçıp kurtulur. Cuma ile
İngiltere'ye gider.
Ayrıca bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder