Cervantes (1547-1616)

cervantes

1547'de Madrid'te bir eczacının çocuğu olarak dünyaya gelir. Düzenli bir eğitim görmeyerek kendi kendini yetiştirme yoluna gider. 1616 yılında dünyaya veda eder. Bir kavgadan ötürü hüküm giyen Cervantes, İtalya'ya kaçar.

1570'te II. Selim Kıbrıs'ı ele geçirince Papa Osmanlılara karşı birlik olunması için çağrı yapar. Cervantes de Osmanlılara karşı planlanan Haçlı seferine katılır. 1571'de İnebahtı Deniz Savaşı'nda Osmanlılara karşı savaşırken sol elini kaybedip göğsünden yaralanır. İspanya'ya dönüş yolunda Türk korsanlarının eline geçer.

1575-1580 yılları arasında Cezayir'de esir kalır. Esaretteyken dört kez kaçma teşebbüsünde bulunur fakat başarılı olmaz. Sonunda fidye karşılığında serbest bırakılır.

Romancı, şair ve oyun yazarı olan Cervantes, Dünya edebiyatında modern edebiyatın başlangıcı sayılan "Don Kişot" romanının yazarıdır. "Don Kişot", Dünya edebiyatında öyküden romana geçişin ilk adımı kabul edilir. Çağdaş romanın babası sayılır. Cervantes'in eserleri, Rönesans edebiyatının en başarılı eserleri arasında gösterilir ve birçok dünya diline çevrilir. Eserin Türkçe dâhil 38 dünya diline çevrildiği bilinir. Cervantes, İspanyol edebiyatında da roman geleneğini başlatan kişi olarak bilinir.

Cervantes, Don Kişot adlı eserini şövalye romanlarına bir yergi olarak hayatının sonlarına doğru hapishanede iken kaleme alır. Bu yapıtta İspanyol feodal yapısı derinden eleştirilir. Bu eser çağları aşıp günümüze kadar ulaşır. Roman kahramanlarından Don Kişot, idealist bir o kadar da hayalci bir tiptir. Sancho Panza ise gerçekçi ve pratik zekalı tipleri temsil eder. Eserde mizahi ve alaycı bir anlatım tercih edilmiştir. Cervantes, 58 yaşında iken eserin ilk bölümünü; 69 yaşında iken de ikinci bölümünü yazmıştır.

 

En Önemli Eserleri 

Don Kişot (roman)

La Galeta (roman)

Özgür Ruhu Âşıklar (öykü)

Yüksek İcazet (öykü)

Cezayir'de Sürgün (oyun)

Cesur İspanyol (oyun)


DON KİŞOT

don kisot
Don Kişot, elli yaşlarında İspanya'nın Mancha eyaletinde yaşayan soylu biridir. Bekâr ve ihtiraslı olan Don Kişot'un en büyük zevki eski romantik çağların gezgin şövalyelerin hayat hikâyelerini okumaktır. Şövalyelik kurumunun yeniden canlanması gerektiğine inanır. Asıl adı Alanso (Don Kişot) olan Cervantes, şövalyelerin bu kahramanlık öykülerini okuya okuya aklını kaçırır.

Okuduğu hayat hikâyelerinin gerçek olduğunu sanıp şövalyelere özenir ve onlar gibi davranmaya başlar. Bu yüzden atalarından kalan zırhı kuşanıp mızrak, kılıç ve kalkanı alır. Başına da miğfer niyetiyle berber çanağı geçirir. Küheylan olarak nitelediği atına binip yollara düşer. Bütün amacı esir olan prensleri özgürlüklerine kavuşturmak, hainleri cezalandırmak, elde edeceği başarılar ile bütün dünyaya ün salmaktır.  

Alanso (Don Kişot), yolculuk sırasında hanları şato, karşısına çıkan yel değirmenlerini de dev sanır. Onları kötülük yapan devler olarak görüp onlarla savaşır. Sancho, buna engel olmaya çalışır fakat Don Kişot yel değirmenlerine saldırmaktan geri durmaz. Yel değirmenleri Don Kişot'u perişan eder. Bir türlü akıllanmayan Don Kişot, zincire vurulmuş kürek mahkûmlarını görür, onları mazlumlar olarak görüp diğerlerine savaş açar. Bir başka yerde iki koyun sürüsünü birbirleriyle savaşan iki ordu sanır. Zayıf tarafa yardım için güçlü olana saldırır.

Yolculuk sırasında sürekli, olmayan tehlikeleri sezer ve ileriye atılır. Yolda köylü "Sancho" ile karşılaşıp onu silahşörü olarak yanına alır. Bu serüvenlerden büyük bir hayal kırıklığı, utanç ve üzüntü içerisinde geri döner. Romanın nihayetinde Alanso (Don Kişot) aklı gayet yerinde olan bir Hristiyan olarak dünyaya veda eder. 

Ayrıca bakınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder