Sünbülzade Vehbi (?-1809)

18. yüzyıl divan şairlerinden olan Sünbülzade Vehbi'nin asıl adı Mehmet'tir. Ne zaman doğduğu hakkında kaynaklarda kesin bilgi yer almaz.

Maraş'ta "Sünbülzadeler" diye bilinen ailenin bireylerindendir. Babası, kendisi gibi şair olan Reşit Efendi'dir. Oğluna "Vehbi" ismini veren Sünbülzade Vehbi daha sonra bu mahlasla ünlenir.

Sünbülzade Vehbi, çeşitli yerlerde uzun bir süre kadılık görevinde bulunur. Farsçayı çok iyi bilmesinden ötürü I. Abdülhamit tarafından İran'a elçi olarak gönderilir. Elçilik görevindeyken Bağdat valisi ile aralarında anlaşmazlık çıkar. İdam cezasına çarptırılsa da dostları sayesinde bu cezadan kurtulur.

Sünbülzade Vehbi, ağır romatizma hastalığından 1809'de hayata veda eder. Mezarı İstanbul Edirnekapı dışındadır.


Edebi Kişiliği

  • Mesnevi ve Türkçe-Farsça sözlüğüyle ön plana çıkar.
  • Şiirlerinde yerel konulara değinmiş günlük hayatta kullanılan atasözleri ve deyimleri kullanmıştır.
  • Şiirde daha çok şekle önem vermiştir. Şiirleri, lirizmden uzak kuru bir anlatıma sahiptir.
  • Oğlu için kaleme aldığı "Lütfiyye" ismindeki eseri bir nasihatname kitabı olup önemli eserleri arasında yer alır.
  • Türkçe- Farsça manzum bir sözlük özelliği gösteren "Tuhfe-i Vehbi" isimli eseriyle bilinir.
 
Eserleri

Dîvân: 5732 beyitten oluşan divanını III. Selim'e sunmuştur.

Lütfiyye: Nasihatname türünde kaleme aldığı bir eserdir.

Tuhfe-i Vehbi: Farsça-Türkçe manzum sözlük şeklinde hazırlanmıştır.

Nukbe-i Vehbi: Arapça-Türkçe manzum sözlük şeklindedir.

Ayrıca bakınız

Keçeçizade İzzet Mola (1785-1829)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder