Şair, tiyatro yazarı ve gazeteci kimliğiyle öne çıkan Şinasi, 5 Ağustos 1826'da İstanbul'da doğdu. Henüz iki yaşındayken babasını kaybetti ve yetim kaldı. Çocukluğu zor şartlarda ve yokluk içinde geçti. 1832'de Mahalle Mektebine girdi. İlköğretimini Sıbyan Mektebinde ve Feyziye Okulunda tamamladı.
Şinasi, öğrencilik yıllarından sonra memuriyet hayatına başlar. Memurlukta Arapça, Farsça ve Fransızcayı öğrenme imkânı bulur. 1849'da maliye ile ilgili eğitim almak için Paris'e gönderilir. Şinasi, Paris'te maliye eğitiminden ziyade edebiyat alanında çalışmalar yapar. Lamartine, başta olmak üzere birçok ünlü edebiyatçı ve dil bilimciyle tanışma imkânı bulur. Bu arada Durûb-ı Emsâl-i Osmaniyye (Osmanlı atasözleri) sözlüğünü hazırlar.
1854'te Paris'ten dönen Şinasi, 1858'de Navekter Hanım ile evlenir.
Şinasi, gazetecilik alanında çok önemli çalışmalar yapar. 1860'da Agâh Efendi ile birlikte ilk özel gazetemiz olan Tercüman-ı Ahvâl gazetesini çıkararak gazeteciliğe başlar. Batılı anlamda ilk tiyatro eserimiz olan Şair Evlenmesi oyununu burada yayımlar. Arkasından ikinci özel gazetemiz olan Tasvir-i Efkâr gazetesini yayımlar. Şinasi, kendi şiirlerinden yaptığı derlemeleri 1862'de Müntahabat-ı Eş'ar ismiyle yayımlar.
Şinasi, 1865'te Tasvir-i Efkâr'ın yönetimini Namık Kemal'e bırakıp Paris'e gider. Burada kendini sözlük çalışmalarına verir. Bu esnada İstanbul'a döner fakat kısa süre sonra tekrar Paris'e geri gider. Şinasi, 1869'da tekrar İstanbul'a dönüp eserlerini yayımlamaya çalışır.
İbrahim
Şinasi, 13 Eylül 1871'de İstanbul'da öldü. Naaşı, Ayas Paşa Mezarlığı'ndadır.
Batılı anlamdaki Türk edebiyatının kurucusu ve yenileşmenin öncüsü olan Şinasi, edebiyatımızda ilklerin sanatçısı olarak bilinir. Tanzimat Dönemi'nde, edebiyat alanında birçok yeniliğin öncülüğünü yapar. Eserlerinde klasisizm akımının etkileri belirgin bir şekilde görülen İbrahim Şinasi, klasisizmin etkisiyle Türk edebiyatında kalıcı eserler ortaya koyar.
Şinasi, Fransız şairlerden çeviriler yaparak Batılı anlamda ilk şiir örneklerini edebiyatımıza kazandırır. Şiirde bütün güzelliğine önem vermiş şiirlerini aruz ölçüsüyle genellikle didaktik bir tarzda yazmıştır. Mustafa Reşit Paşa için yazdığı kasidelerde yer alan konu ve şekil yenilikleri Şinasi'nin Divan Edebiyatı nazım biçimlerinden değişikliğe gittiğini gösterir. Şinasi, şiirlerini "Müntehabat-ı Eş'ar" eserinde toplar.
Roman ve öykü türünde eseri olmayan Şinasi, düzyazı türlerinden olan ve halkı eğitmede bir araç olarak gördüğü gazetecilikle ön plana çıkar. 1860'da Agâh Efendi ile çıkardığı Tercüman-ı Ahval gazetesi ile Tanzimat Edebiyatını başlatır. 1862'de ikinci özel gazetemiz olan Tasvir-i Efkâr gazetesini tek başına çıkarır.
Eserlerinin dili yalın, cümleleri kısa ve
anlaşılırdır. Halka düşüncelerini ulaştırmak için açık ve sade bir dil tercih
eder. Edebiyat ve tiyatroda yani düzyazılarında bu yalınlık daha da ön plana
çıkar. Şinasi, ayrıca her alanda Türkçe kaygısı güden bir sanatçı olarak da
bilinir. Divan nesrinin anlaşılmaz ve uzun cümlelerini kısaltıp mazmunları ve
söz sanatlarını bir tarafa bırakarak eserlerinde düşünceyi hâkim kılar.
- Şiire, kanun, hak, adalet, eşitlik, medeniyet,
akıl gibi yeni kavramlar getiren ilk şairdir.
- Batılı anlamda ilk tiyatro örneğimiz olan
"Şair Evlenmesi"ni yazar. Eser, tek perdelik bir töre
komedisidir. Burada, görücü usulü ile evlenmeyi yerer.
- İlk özel gazetemiz olan "Tercüman-ı
Ahval"ı çıkarır.
- Gazetecilik yaşamına ilk kez tefrika ve abone
gibi kavramları getirir.
- İlk makale örneği olan "Tercüman-ı Ahval
Mukaddimesi"ni yazar. Makaleyi, "Tercüman-ı Ahval"
gazetesinin ön sözü olarak yayımlar.
- Noktalama işaretlerini edebiyatımızda kullanan
ilk kişi olur ve noktalama işaretlerini ilk kez "Şair Evlenmesi"
eserinde kullanır.
- Batılı anlamda ilk fabl örneklerini kaleme
alır. La Fontaine'den ilk fabl'ları yazar. Lamartine'den çeviriler
yapar. Bunlar, Tercüme-i Manzume eserinde yer alır.
- Atasözleri üzerinde ilk incelemeyi yapar.
- Edebiyatımızda ilk folklor çalışması örneği
sayılan "Durub-ı Emsali Osmaniye" eserini çıkarır. Şinasi, bu
eserde Osmanlı atasözlerini derler.
1859'da yazılır ve Tercüman-ı Ahval gazetesinde tefrika edilir. Eser, sade bir dille kaleme alınmış eserdeki olay, alaycı ve eleştirel bir üslupla dile getirilmiştir. Ayrıca eserde atasözleri ve halk söyleyişleri sıkça geçer. Şair Müştak Bey, Kumru Hanım, Sakine Hanım, Ziba Dudu, Hikmet Efendi eserde öne çıkan kişilerdir.
Müntehabat-ı Eş'ar: Şinasi'nin kendi şiirlerinden seçmeler yaparak 1862'de oluşturduğu eseridir. Kitabın ilk bölümü divan geleneğine uygun bir yapıdadır. Eserin birinci bölümünde Allah'ın birliğine vurgu yapılır. İkinci bölüm, kaside, gazel, hikayat ve tevarihlerden oluşur. Son bölümde ise Şinasi tarafından kaleme alınmış dört fabl örneği yer alır. Eser, daha sonra Ebuziyya Tevfik tarafından "Divan-ı Şinasi" ismiyle yayımlanır.
Durub-ı Emsali Osmaniye: Eser, 1851'de Paris'te düzenlenir. Atasözlerinin derlendiği bir eserdir. Eserde Türkçe atasözlerin Arapça ve Farsça karşılıkları yer alır. Halk Edebiyatı alanında bir çalışma olan bu eserde Şinasi, folklorik unsurlara da yer verir. Eserde 1500 atasözü ve 300 civarında deyim yer alır.
Tercüme-i Manzume: Eserde Fransızcadan manzum olarak Türkçeye çevrilen bazı şiir çevirileri ve bu şiirlerin asılları yer alır. Şinasi, eserde daha çok La Fontaine, Lamartine ve Racine'nin şiirlerinden çeviriler yapar. Bu şiirler bir araya getirilmiş İstanbul'da kitaplaştırılmış ve 1870'te yapılan ikinci baskıda bu isimle bastırılmıştır.
Tercüman-ı
Ahval Mukaddimesi: Türk
edebiyatının ilk makale örneğidir. Tercüman-ı Ahval gazetesinde yayımlanan
eserde gazetenin faydaları üzerinde durulmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder