13. veya 14. yüzyılda yaşamış divan şairi olan Şeyyat Hamza'nın hayatı ile ilgili elimizde yeteri kadar bilgi bulunmamaktadır. Anadolu Türk sahasının ilk şairlerindendir. Tezkirelerde ismi geçmeyen Şeyyat Hamza'dan ilk bahseden kişi Fuad Köprülü'dür.
Şairin doğup büyüdüğü ve yaşadığı yer hakkında da
kaynaklarda yeterince bilgi bulunmamaktadır. Şeyyat Hamza'nın Akşehir ve Sivrihisar'da
yaşadığı bilgisi de tam olarak teyit edilememiştir.
- Dinî tasavvufî kimliğiyle tanınır.
- İslam kültürünü kavramış gezgin bir mutasavvıf
olan Şeyyat Hamza, şiirlerinde dinî-tasavvufî konulara yönelmiş
şiirlerinin yarıya yakınında ölüm temasını işlemiştir. Bunda bir veba
salgınında çocuklarını kaybetmesi etkili olmuştur.
- Şiirlerinde dünyanın gelip geçici olduğu,
insanların dindar bir kimlikle yaşamaları gerektiğini özellikle
vurgulamıştır.
- Hece ve aruzla şiirler söylemiş hece ölçüsüyle
yazdığı şiirlerinde daha başarılı olmuştur.
- Şeyyat Hamza'dan günümüze on üç gazel, bir
kaside, bir mesnevi kalmıştır.
- Arapça ve Farsçaya kuvvetle hâkim biridir.
- Şiirlerinde dörtlük nazım birimi ile mesnevi,
kaside, gazel nazım biçimlerini kullanmıştır.
- Hece ile yazdığı şiirlerinde dili pürüzsüz ve
doğaldır.
- Dindar kimliği ile ön plana çıkan şairin din
dışında yazılmış iki gazeli de bulunmaktadır.
Yusuf
u Züleyha: Anadolu
sahasında Türk edebiyatının bilinen ilk Yusuf u Züleyha mesnevisidir. Kur'an-ı
Kerim'de geçen Yusuf kıssasına dayanan eser, 1529 beyitten oluşmaktadır. Şeyyat
Hamza, bu eserinde Kur'an tefsirlerinden yararlanmış konuyu kendi duygu ve
düşünce dünyasında geliştirerek anlatmıştır. Şair, eserini sanat kaygısından
uzak sade bir dille kaleme almıştır. Eser ayrıca Eski Anadolu Türkçesinin
kuruluş özelliklerini yansıtır. Yusuf u Züleyha aruz vezninin "fâ'ilâtün
fâ'ilâtün fâ'ilün" kalıbıyla yazılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder