Romancı kimliğiyle öne çıkan Selim İleri, 30 Nisan 1949'da İstanbul'da dünyaya geldi. Profesör Hilmi İleri'nin oğludur. 1968'de Atatürk Lisesini bitirdi. Edebiyat öğretmeni Rauf Mutluay ile Fransızca öğretmeni Vedat Günyol'un etkileriyle edebiyata yöneldi. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi. Buradaki öğrenimini yarıda bırakarak kendini yazmaya verdi.
Selim İleri, yazın
çalışmalarına öykü türüyle başladı. İlk öyküsü olan "Cumartesi
Yalnızlığı"nı 1968'da yayımladı. Burada sınırlı ilişkiler içinde sıkışan
insanların yaşamlarını anlattı. İlk yazısını da 1967'de "Yeni
Ufuklar" dergisinde yayımladı. Daha sonra yazılarını "Papirüs",
"Yeni Edebiyat", "Yeni Dergi", "Türk Dili",
"Türkiye Defteri", "Milliyet", "Sanat",
"Gösteri" gibi dergilerde yayımladı. Çok uzun bir süre Cumhuriyet
gazetesinin kültür-sanat sayfasında "Yazı Odası" köşesinde makaleler
kaleme aldı. Radyo ve televizyonlarda birçok program yazan Selim
İleri, 1988'de Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı
unvanını aldı.
- Bireyin iç dünyasına yönelen modernist
yazarlardan olan Selim İleri Günümüz Türk hikâyeciliğinin en önemli
kişilerindendir.
- Roman ve hikâyelerinde İstanbul'daki yaşanmış
hayatı ve burada yaşayanları anlatır.
- İlk yazılarını Papirüs, Yeni Edebiyat, Türk Dili,
Yeni Dergi, Türkiye Defteri ve Milliyet dergilerinde yayımlar.
- Edebiyat araştırmaları ve yayıncılık alanında da
önemli çalışmalar yapar.
- Genç kesimin tutkularını, orta sınıf insanının
acılarını, yalnızlıklarını, tutkularını öykü kitaplarında anlatır.
- Hikâye ve romanlarında iç konuşma tekniklerini
kullanır.
- Eserlerini oldukça kolay yazan Selim İleri, eserlerinde
üslup kaygısı gütmez.
- Deneme, senaryo, edebiyatla ilgili inceleme
çalışmalarında bulunur. Makale, röportaj, söyleşi, anı, şiir, fıkra,
senaryo türlerinde eserler kaleme alır fakat romancı kimliğiyle tanınır.
- "Cumartesi Yalnızlığı" ilk öykü kitabı
olarak bilinir. Kitapta sınırlı ilişkiler içinde sıkışan kişilerin
hayatlarını kaleme alır.
- "Pastırma Yazı" ve "Bir Denizin
Eteklerinde" öykülerinde duyarlı gençleri ve orta tabakadan
insanların acılarını, yalnızlıkları ve kurtuluş arayışlarını konu edinir.
Birey olamamanın nedenleri üzerinde durur.
- "Her Gece Bodrum" romanı ona büyük ün
kazandırır. Eserde bunalıma giren aydınların arayış ve çıkmazını işler. Bu
romanda iç konuşma tekniğini kullanır.
- "Dostlukların Son Günü" ile 1976 Sait
Faik Hikâye Armağanı'nı; "Her Gece Bodrum" eseriyle 1977 Türk
Dil Kurumu Roman Ödülü'nü; "Kırık Bir Aşk Hikâyesi" ile de 1982
SİYAD En İyi Senaryo Ödülü'nü alır.
Roman
Her
Gece Bodrum
Yalancı
Şafak
Ölünceye
Kadar Seninim
Cehennem Kraliçesi
Öykü
Pastırma
Yazı
Son
Yaz Akşamı
Bir
Denizin Eteklerinde
Dostlukların
Son Günü
Cumartesi Yalnızlığı
Anı
Seni
Çok Özledim
Annem İçin
Ayrıca bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder