Asıl ismi Osman Sedat Öcal olan Sedat Umran, 1926'da İstanbul'da doğdu. Liseyi Haydarpaşa Lisesinde bitirdi. Bir süre İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesine devam etti. Sonra aynı üniversitenin Alman Dili ve Edebiyatı Bölümüne geçerek 1948'de oradan mezun oldu. Farklı birçok kurumda memur ve çevirmen olarak çalışan Sedat Umran 1974'te İzmir Sümerbank Boru Fabrikası'nda mütercim görevindeyken emekli oldu.
Yazın hayatına şiirle başlayan Sedat Umran, ilk şiirini 1943'te "Yedigün" dergisinde yayımladı. İlk şiir kitabı "Meş'aleler" 1949'da çıktı. "Hisar", "Beş Sanat", "Varlık", "Türk Dili", "Güney", "Yeditepe", "Diriliş", "Türk Edebiyatı", "Sedir", "Tan", "Gösteri", "Milli Kültür", "Gergedan" gibi dergilerde şiirleri ve şiir çevirileri; "Soyut" dergisinde kendi şiirlerinin yanında Alman şiirinden çeviri ve tanıtmaları yayımlandı.
Sedat
Umran, 7 Ağustos 2013'te İstanbul Darülaceze'de hayatını kaybetti. Cenazesi,
Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Edebi Kişiliği
- Garip dışında yeniliği sürdüren şairlerdendir.
- Şiiri çağdaşlarından keskin çizgilerle ayrılır.
Şiir anlayışında aykırı biri olarak öne çıkar.
- "Trajik ben"in modern toplum içindeki ıstırabını
anlatır.
- Makine ile bireyin ruhunu tümleyen sanayi
toplumunun şiirini oluşturur.
- Cansız nesnelere duyarlılık kazandırır. Eşyanın
iç dünyasını esas alır. Bu sebeple "Eşyanın Şairi" olarak
tanınır. Bu yönüyle Türk şiirine büyük bir yenilik getirir. Bilinçaltına
attığı acıları, sevinçleri eşyanın kimliğinde dışa vurarak mutluluğu
yakalamaya çalışır.
- Kimsenin şiir yazmada aklına getirmediği
nesnelere şiirlerinde yer verir. Şiirlerinin konusunu son derece önemsiz ayrıntılar
oluşturur. Şiirleri, ayrıca ideolojik düşüncelerden arı şiirler olarak da
ön plana çıkar.
- Şiirlerinde uyak ve mısra gibi ahenk ve ritim
öğelerine başvurmayıp sembollere çokça yer verir.
- Şiire Ahmet Haşim'in hayranlığıyla başlayan Sedat
Umran "Leke" isimli şiiriyle tanınır.
- Alman şiirine özenmiş bir şair olarak Almancada
çok sayıda çeviriye de imza atar.
- "İnsan Gelişiminin Devridaimi"
çevirisiyle 1994'te Türkiye Yazarlar Birliği Çeviri Ödülü'nü kazanır.
Meşaleler
Kara
Işıldak
Gittin
Taş Atarak Denizlerime
Leke
Kış
Dörtlükleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder