Yazar, şair ve öğretmen kimlikleriyle öne çıkan Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907'de Edirne Vilayeti'nin Gümülcine Sancağı'na bağlı Eğridere kazasında dünyaya geldi. İlköğrenimini İstanbul, Çanakkale, İzmir ve Edremit'in farklı okullarında okudu. Sonra Balıkesir Öğretmen Okulunda parasız yatılı olarak göreve başladı. 1926'da da İstanbul öğretmen okulundan mezun oldu.
Sabahattin Ali, öğretmen okulundaki mezuniyetinden sonra Yozgat'ta bir yıl boyunca ilkokul öğretmenliği yaptı. Sonra Almanya'ya gitti. Orada Almancayı öğrendi. Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli okullarda Almanca öğretmenliği yaptı. 1932'de Konya'da Atatürk'e hakaret eden onu yeren bir şiir okuduğu için ceza aldı. Neticesinde Konya ve Sinop'ta cezaevine atıldı. 1933'te de memuriyetten kaydı silindi. Cumhuriyetin onuncu yıl dönümü nedeniyle çıkan aftan yararlanarak yeniden özgürlüğüne kavuştu. Yeniden memur olabilmesi için bağlılığını ispatlaması istendi. Sabahattin Ali de "Benim Aşkım" başlığını içeren Atatürk'ü övdüğü şiirini yayımladı.
Sabahattin Ali, serbest kaldıktan sonra 1934'te Bakanlık Neşriyat Müdürlüğü'nde çalışmaya başladı. 1936'da askere gidip yedek subay olarak askerlik yaptı. 1938'de Türkçe öğretmenliği, 1941-1945 yılları arasında da Almanca öğretmenliği yaptı. 1945'te İstanbul'a giderek gazetecilik yapmaya başladı. 1946-1947 yılları arasında da Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz'la "Marko Paşa" dergisini çıkardı. Siyasi, mizah içerikli bu dergiyle büyük tepki çekti.
Sabahattin Ali, yazın çalışmalarına daha çok öykü ve şiirler yazarak başladı. Bu ilk dönem şiirleri Orhan Şaik Gökyay tarafından çıkarılan "Çağlayan" dergisinde yayımlandı. Daha sonra "Servet-i Fünun", "Güneş", "Meşale", "Hayat" gibi dergilerde yazdı. 70'den fazla şiiri bulunan Sabahattin Ali, bu şiirlerinden 28'ini "Dağlar ve Rüzgâr" isimli kitapta topladı. Burada 1931-1934 yılları arasında kaleme aldığı şiirleri yer aldı.
İlk öyküsü olan "Bir Orman Hikâyesi"ni 1930'da Resimli Ay'da yayımladı. Öykülerinin yanında romanlarıyla da ön plana çıktı. 1944'te İstanbul'da Marko Paşa mizah dergisini çıkardı. Burada yer alan bir yazısı nedeniyle üç ay hapis cezası aldı. 1973'te "Kuyucaklı Yusuf" romanını yayımladı. Eser, MEB tavsiyeli 100 Temel Eser arasında yer aldı. "Kürk Mantolu Madonna" romanı da ilk kez "Hakikat" gazetesinde yayımlandı.
1948'de Paşakapısı Cezaevi'nde üç ay
yattı. Çıktıktan sonra işsiz kaldı. 2 Nisan 1948'de Kırklareli'nde Bulgaristan
sınırını geçmek üzere girişimde bulundu. Bu kaçış esnasında vurularak
öldürüldü.
- Türk edebiyatında roman ve öyküleriyle tanınan
toplumcu gerçekçi yazarlardandır.
- Daha çok öyküleriyle ön plana çıkar.
- Eserlerinde daha çok realizm ve natüralizm
akımlarının etkisi görülür.
- Şiirleri ve çevirileri de vardır. Şiirlerinde yer
yer Halk Edebiyatı'na bağlılık sezilir. Hece vezni ile yazdığı şiirleri
"Çağlayan" dergisinde yayımlanır.
- Birkaç şiiri hariç şiirlerini genellikle hece
ölçüsüyle yazar.
- Halk şiirinden esinlenerek kaleme aldığı
şiirlerini "Dağlar ve Rüzgâr" adlı şiir kitabında bir araya
getirir. Eser, edebiyat dünyamıza büyük ses getirir.
- Birçok dergide öyküleri, şiirleri ve yazıları
yayımlanır.
- Romanlarında sevgi ve aşk konusuna, öykülerinde
bunlarla birlikte kırsal kesim sorunlarına değinir. Köy ve kasaba öykücüsü olarak bilinir.
- Öykülerinde mekân olarak daha çok Anadolu ve Ege
Bölgesi ön plana çıkar.
- Hapishaneler de öykülerinde ön plana çıkar.
Farklı dönemlerde hapiste kalan Sabahattin Ali, bunu öykülerine yansıtır.
"Bir Şaka", "Duvar", "Kazlar" ve "Katil
Osman" öykülerinde hapishane yaşamı ve mahkûmlar konusuna değinir.
- Öykülerinde kadın karakter sayısı genellikle
azdır. Kadınlar, olaylarda ikinci planda yer alırlar. Öykülerindeki
kadınlar tarlada, bahçede çalışan ev işleri yapan tiplerdir.
- Öykülerinde daha çok memur karakterli kişiler ön
plana çıkarılır. Bunlar, daha çok yoksul, geçim sıkıntısı yaşayan silik
kişilerdir. Memurlar, adaletten uzak güçlünün yanında yer alan
özellikleriyle yansıtılır.
- Anadolu yaşamını, köylüsünü romanlarında gerçekçi
bir anlayışla ele alır. "Hasan Boğuldu" bu anlamda en başarılı
eseri olarak öne çıkar.
- Doğa betimlemeleri ve psikolojik çözümlemelerde
oldukça etkileyicidir.
- Sömürülen, ezilen kişilerin acılarını, Anadolu
insanının ezilmişliğini, toplumdaki adaletsizlikleri eserlerinde konu
edinir.
- Köylü, işçi, esnaf, memur gibi karakterleri
özellikle seçer. Bunları dost canlısı, folklor zengini kişiler olarak
sunar.
- Aydın tabakanın köylüye olan olumsuz yaklaşım ve
tarzını eleştirir. Aydın olarak işlediği tiplerde ahlaki çöküntü, ukalalık
ve gösteriş ön plana çıkar.
- Romanlarındaki kişiler, konunun geçtiği mekâna
göre seçilir. Bu kahramanlardan erkek olanlar genellikle uyum sorunu
yaşayan, olayları yönetemeyen kişiler olarak ön plana çıkar.
- Roman ve hikâyelerinde canlı, güzel, etkileyici
bir dil ve üslup kullanır.
- Son yıllarında mizahı deneyen Sabahattin Ali,
sembolik hicivli masallar da kaleme alır.
- Hikâye ve romanlarında Edremit, Balıkesir, Aydın,
Konya, Ankara ve Sinop ön plana çıkan şehirler olur.
- "Kuyucaklı Yusuf" romanında Anadolu
insanını, özellikle de ezilen halkı ve köylü kesiminin durumunu anlatır.
Gerçekçi Türk romanının en özgün örneklerinden olan romanın diğer bir
özelliği de bitmemiş olmasıdır. Bu da okuyucuda derin izler bırakır.
Eserde Yusuf ile Çineli Kübra'nın ilişkisi merak unsuru olarak kalır.
- "İçimizdeki Şeytan" eseri otobiyografik
karakterler içeren romanıdır. Romanda, doğruyu bildiği halde anlatmaktan
çekinen korkak bir aydının bunalım ve iç çatışmalarını işler.
- "Kürk Mantolu Madonna" eserini anı biçiminde
kaleme alır. Bu eserinde de uygarlık çatışması içinde bulunan aydının
çelişkilerini konu edinir.
- Birçok şiiri sonradan bestelenir. Leylim Ley,
Zülfü Livaneli; Çocuklar Gibi, Sezen Aksu; Kız Kaçıran, Ahmet Kaya;
Melankoli, Nükhet Duru; Dağlar, Sezen Aksu tarafından bestelenir.
Kuyucaklı Yusuf
İçimizdeki
Şeytan
Kürk Mantolu
Madonna
Kağnı
Değirmen
Ses
Sırça Köşk
Yeni Dünya
Dağlar ve
Rüzgâr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder