Rıza Tevfik Bölükbaşı (1869-1949)

riza tevfik bolukbasi Türk şair, filozof ve devlet adamı Rıza Tevfik Bölükbaşı 1869'da Bulgaristan'da doğdu. Babası bir Musevi okulunda öğretmenlik yapan Hoca Mehmet Tevfik; annesi Kafkas muhacirlerinden Münire Hanım'dır. Mehmet Tevfik, öğretmenlik yaptığı Musevi okuluna oğlu Rıza Tevfik'i de kaydeder. Rıza Tevfik Bölükbaşı, bu okulda İspanyolca, İngilizce, Farsça, Ermenice ve Fransızca öğrenir. Arapçasını da sürgün yıllarında geliştiren şair, hem Doğu hem de Batı kültürüne aşina olur.

Rıza Tevfik Bölükbaşı, babasının Gelibolu'ya gelmesi üzerine eğitimine bir süre burada devam etti. Burada Ermeni Mektebine devam edip sonrasında Gelibolu Rüştiyesini başarıyla bitirdi. 1885'te Mekteb-i Mülkiyeyi Şahaneye girdi. Okulda edebiyat derslerindeki başarısıyla ön plana çıktı.

Rıza Tevfik Bölükbaşı, doktorluğa çok hevesli olmadığı halde Tıbbiye'ye girdi. 1987'de okulu bitirip doktor oldu. Birçok yerde doktor olarak çalıştı.

Felsefeye olan merakından "Filozof Rıza" olarak anıldı. Osmanlı döneminde milletvekilliği ve Milli Eğitim Bakanlığı yaptı.

Başlangıcından beri Milli Mücadele'nin aleyhinde bulunan Rıza Tevfik Bölükbaşı, Sevr'i imzalayan heyette yer aldığı için sürgüne gönderildi. Sürgündeyken Hicaz, ABD, Ürdün ve Lübnan'da yaşadı. Ürdün kralı Emir Abdullah'tan büyük yakınlık gördü. Sürgün yıllarında kaleme aldığı "Uçun Kuşlar" isimli şiiri ona büyük ün kazandırdı. Gurbet acısını bu şiirinde dile getirdi.

Rıza Tevfik Bölükbaşı, siyasete Edirne milletvekili olarak Osmanlı Parlamentosu'nda yer aldı. İttihat ve Terakki Fırkası'nın meclisi feshetmesiyle Hürriyet ve İtilaf Fırkası'na dahil oldu. Sonrasında siyasetten bir süre uzaklaşıp devrin ileri gelen gazete ve dergilerinde felsefe ve edebiyat ağırlıklı makaleler yazdı. II. Dünya Savaşı'na sürüklenmemize karşı net bir tavır sergiledi.

Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nde Eğitim Bakanı olarak görev yaptı. Bölükbaşı, ayrıca Masonlar Büyük Locası'nın büyük üstadı seçilir burada yaklaşık bir yıl görev yapar.

1939 yılında çıkan aftan yararlanarak Türkiye'ye dönen Rıza Tevfik Bölükbaşı, 31 Aralık 1949'da İstanbul'da öldü. Mezarı, Zincirlikuyu Asri Mezarlığı'ndadır.

 
Edebi Kişiliği
 
  • Rıza Tevfik Bölükbaşı, Mehmet Emin Yurdakul'un etkisiyle heceye yönelmiş Milli Edebiyat hareketine katılmıştır. 
  • Servetifünun devrinde aruz ölçüsü ile şiirler yazdığı halde o topluluğa dâhil olmamıştır.
  • Gerek yaşadığı hadiseler gerekse gurbetin ruhunda oluşturduğu hüzünle çoğu şiirinde bezginlik, kötümserlik ve hüzün hâkimdir.
  • Hece ölçüsü ve Halk Edebiyatı nazım şekillerini kullanarak başarılı şiirler yazdı. En çok koşma nazım şeklini kullandı.
  • Etkileyici, duygu yüklü, ahenkli ve samimi bir üslupla şiirlerini oluşturdu. "Samimiyet ve içtenlik" şiirlerinin en önemli özellikleri olarak öne çıkar.
  • Şiirlerinde günlük konuşma diline büyük önem verir.
  • Tekke ve Âşık şiiri onun beslendiği kaynaklar olarak öne çıkar. Bu etkiyle koşma ve nefesler kaleme alır.
  • Rıza Tevfik Bölükbaşı, en çok Karacaoğlan ve Dertli'den etkilenir.
  • Tanzimat Edebiyatı'ndan sonra gelen şairler içerisinde hece ölçüsünü onun kadar güzel kullanan ikinci bir şahsa rastlanmaz.
  • Birçok şiiri bestelenir.
  • Edebiyat, edebiyat tarihi, anı, edebi inceleme, eleştiri ve felsefe alanlarında eserler kaleme alır.
  • Mizahi özellikli şiirleri ve taşlamaları da bulunur.
  • Şiirlerini "Serab-ı Ömrüm" adlı kitapta toplayıp bastırır. Mizah ve yergi ağırlıklı birçok şiiri bu kitabında yer almamıştır.
  • Bektaşi tekkesine bağlı olduğu için bu anlamda birkaç şiir kaleme alır.
  • Sanatıyla özellikle Beş Hececiler üzerinde oldukça etkili olur.

 

Eserleri

Şiir

Serab-ı Ömrüm

 
UÇUN KUŞLAR

Uçun kuşlar uçun doğduğum yere;

Şimdi dağlarında mor sümbül vardır.
Ormanlar koynunda bir serin dere,
Dikenler içinde sarı gül vardır.
 
O çay ağır akar, yorgun mu bilmem?
Mehtabı hasta mı, solgun mu bilmem?
Yaslı gelin gibi mahzun mu bilmem?
Yüce dağ başında siyah tül vardır.
 
Orda geçti benim güzel günlerim;
O demleri anıp bugün inlerim.
Destan-ı ömrümü okur dinlerim,
İçimde oralı bir bülbül vardır.
 
Uçun kuşlar, uçun burda vefa yok;
Öyle akarsular, öyle hava yok;
Feryadıma karşı aks-i seda yok;
Bu yangın yerinde soğuk kül vardır.
 
Hey Rıza, kederin başından aşkın,
Bitip tükenmiyor elem-i aşkın,
Sende -derya gibi- daima taşkın,
Daima çalkanır bir gönül vardır.

(Serab-ı Ömrüm)

 
Rıza Tevfik Bölükbaşı

 
Ayrıca bakınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder