Şair ve edebiyat tarihçisi olarak öne
çıkan Necmettin Halil Onan, 1902'de Çatalca'da doğdu. Duyun-u Umumiye memuru
Halil Hilmi Bey'in oğludur. Ortaöğrenimini Vefa Lisesinde bitirdi. Daha sonra
Darülfünun Edebiyat Fakültesinde açılan sınavı kazanarak Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümüne kaydoldu. Burada Mehmet Fuat Köprülü, Cenap Şahabettin, Yahya Kemal
Beyatlı gibi ünlü sanatçıların öğrencisi oldu.
Necmettin Halil Onan, İstanbul'un işgali sırasında okulu geçici bir süreliğine kapatılınca Milli Mücadele'ye katılmak için Ankara'ya gitti. Anadolu Ajansı'nın siyasi servisinde çalıştı. Kurtuluş Savaşı'nın sonlanmasıyla İstanbul'a dönüp yarım kalan eğitimini burada sürdürdü ve 1924'te buradan mezun oldu. 1929'dan itibaren İzmir, Adana, Ankara illerinde pek çok okulda edebiyat öğretmenliği yaptı. Lise müdürlüğü ve akabinde maarif müfettişliği yaptı.
1942-1946
yılları arasında Yüksek Öğretim Genel Müdürlüğü görevinde bulundu. Ankara
Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Eski Türk Edebiyatı Profesörü
oldu. 1959'da emekli olan Necmettin Halil Onan, 17 Ağustos 1968'de İstanbul'da
vefat etti.
- Milli Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren
şairlerdendir.
- Eserlerinde tarihi ve milli konulara ağırlık
verir.
- Şiire aruz ölçüsüyle başlar. Aruz ölçüsüyle
yazdığı şiirlerini "Nedim" dergisinde; aruzu bırakıp heceye
yöneldiğinde de şiirlerini "Dergâh" ve "Hayat"
dergilerinde yayımlar.
- Şiirlerini 1927 ve 1933'te bastırdığı iki kitapta
toplar.
- Son dönem şiirlerinde Yahya Kemal Beyatlı'nın
etkisi görülür.
- Çanakkale Savaşı'nda olağanüstü savunmanın
hatırası olan "Dur Yolcu" diğer ismiyle "Bir Yolcuya"
şiiriyle büyük ün sahibi olur.
- Divan şiirine tutku ile bağlı olan Necmettin
Halil Onan, Divan Edebiyatı alanında profesör olur.
- Ortaokullar için dil bilgisi kitapları hazırlar.
Bir
Yudum Daha
Çakıl
Taşları
İzahlı
Divan Şiiri Antolojisi
Leyla
ile Mecnun
Necmettin Halil Onan’ın Şiirlerinden
Örnekler
Örnek 1
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bir tümsek, Anadolu'nda,
İstiklâl uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmed'in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.
Düşün ki, haşr olan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
Örnek 2
MAZİDEKİ HATIRALAR
Son bağlar kopunca sevgililerden,
Kalbe, o hayâlin çıktığı yerden,
Şifasız kederler sızar nihayet.
Nihâyet, en yakın emellerin de
Zehirli rüzgârlar eser yerinde;
Gidenle beraber gider saadet.
Kırılmış bir kalbe son kalan yoldaş
Gizlice dökülen beş, on damla yaş,
Bir de yâd edilen hâtıralardır.
Çünkü her sevincin sonu kederde;
Saadet, sabaha karşı göklerde
Doğan bir yıldızın ömrü kadardır.
Necmettin Halil Onan
Ayrıca bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder