Servetifünun Edebiyatı'nın en büyük nesir yazarı olarak kabul edilen Halit Ziya Uşaklıgil 1866'da İstanbul'un Eyüp semtinde varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Mahalle mektebinden sonra Fatih Askeri Rüştiyesi'nde öğrenimine devam eder.
93 Harbi'nden sonra ailesi İzmir'e yerleşince Halit Ziya Uşaklıgil, öğrenimini İzmir Rüştiyesinde sürdürür. Sonrasında yatılı bir okula gider. Burada hem Fransızcasını geliştirir hem de Fransız edebiyatını yakından tanır.
Halit Ziya Uşaklıgil, öğrencilik yıllarında ilk yazılarını yayımlamaya başlar. Çeşitli dergilerde yazıları çıkar. İstanbul'a gidip hariciyeci olmak için başvuru yapar. Bu arada Fransız edebiyat tarihi ile ilgili uzun zamandır yazmak istediği kitabını yazar. Başvurusu olumsuz sonuçlanınca İzmir'e döner.
İzmir'de İzmir Rüştiyesinde Fransızca öğretmenliği yapar. Sonra İzmir İdadisinde öğretmenliğe devam eder. Burada çalıştığı süre zarfında arkadaşıyla "Hizmet" isminde bir gazete çıkarır. "Nemide", "Bir Ölünün Defteri", "Ferdi ve Şürekası" gibi kısa romanlarını "Hizmet" gazetesinde tefrika eder.
Halit Ziya Uşaklıgil, İstanbul Reji Genel Müdürlüğü başkâtiplik görevinde 16 yıl çalışır. Burada zamanının çoğunu okuma ve yazmaya ayırır. Reji'de çalışırken Recaizade Mamut Ekrem aracılığıyla Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katılır. Dergi kapatılana dek dergide yazılar, romanlar, hikâyeler yayımlar. Kendisine büyük ün kazandıran büyük romanlarını bu topluluk içerisinde verir. 1897'de tefrika ettiği "Mai ve Siyah" romanı bir şekilde Edebiyat-ı Cedide'nin beyannamesi görevini yerine getirir.
Halit Ziya Uşaklıgil, Servetifünun topluluğunun dağılmasıyla yazın hayatından uzun süre ayrı kalır. II. Meşrutiyet'in ilan edilmesiyle sanat hayatının yeniden canlanması üzerine yeniden yazmaya başlar.
Halit Ziya Uşaklıgil, II. Abdülhamit'in o baskıcı yıllarını anlatan "Nesl-i Ahir" romanını kaleme alır. Sultan Reşat'ın tahta çıkmasıyla sarayda mabeyn başkâtibi görevine getirilir. 1911'de de Ayan Meclisi üyesi olur. Sonrasında yazılarına ara vererek Avrupa seyahatine çıkar.
Halit Ziya Uşaklıgil, Cumhuriyet Dönemi'nde dil ve edebiyatla ilgili yazılar yazdı. Bu dönemde kendisini tamamen edebiyata verdi. 1930'lardan sonra hatıra türündeki yazılarıyla öne çıktı. Halit Ziya Uşaklıgil, dil devrimine de gönülden inanan birisi olarak bilinir.
Halit Ziya Uşaklıgil 27 Mart 1945'te
İstanbul'da öldü. Mezarı, İstanbul Bakırköy'dedir.
Edebi Kişiliği
Halit Ziya Uşaklıgil, edebiyata Fransızca ve İngilizceden küçük birtakım hikâyeler çevirerek başlar. Çeşitli konularda yazı ve makaleler kaleme alır. Sonrasında düzyazı şeklinde şiirler yazıp bunlara "mensur şiir" adını verir. Bütün bu ön hazırlıklardan sonra ilk roman denemelerine başlar.
Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk romanları yazan kişi olan Halit Ziya Uşaklıgil, Servetifünun Dönemi'nin en güçlü romancı ve öykücüsüdür. Almanca, Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Arapça ve Farsça bilen Halit Ziya Uşaklıgil aynı zamanda modern anlamda Türk romanının kurucusudur.
Romanları teknik açıdan oldukça güçlüdür. Fransız natüralist ve realistlerin etkisindedir. Özellikle Flaubert, Balzac, Daudet, Goncourt Kardeşler gibi yazarlardan etkilenir. Realizmin bütün ilkelerini eserlerinde başarılı bir şekilde uygular.
Halit Ziya Uşaklıgil'in romanlarında psikolojik unsurlar ağır basar. Uşaklıgil, kahramanların iç ve dış dünyalarını anlatırken elinden geldiğince nesnel davranır. Romanları, genellikle ölüm veya hayal kırıklığıyla son bulur. Roman ve öykülerinde kişiliğini gizlemiş objektif olmaya özen göstermiştir. Gözlemci bakış açısını başarılı bir şekilde uygulamış romanlarında kişileri yetiştikleri çevreye göre konuşturmuştur.
Halit Ziya Uşaklıgil, eserlerinde bireysel konuları işlemiştir. Romanlarının konusunu aydınlar oluşturur ve romanlarında sadece İstanbul çevresi yer alır. Hikâyelerinde ise Anadolu'ya açılarak İstanbul dışına çıkar, Anadolu köy ve kasabalarındaki halk tabakasına eğilip halkın yaşayış ve adetlerini işler. Halit Ziya Uşaklıgil, eserlerinde İstanbul şehrini, İstanbul'un konak yaşamını, basın-yayın dünyasını, aydın tabakayı, hayal kırıklıkları, karamsarlık ve aşkı işler.
Halit
Ziya Uşaklıgil'in dili, süslü, sanatlı ve ağırdır. Eserlerinde Arapça ve Farsça
sözcük ve tamlamalara sıkça rastlanır. Eserlerinde Fransız cümle yapısı
hâkimdir. Anlatımı tekdüzelikten kurtarmak için eksiltili ve devrik cümleler
kullanan Halit Ziya Uşaklıgil, eserlerinde oldukça uzun cümleler kullanır.
Hikâyelerinde romanlarına nispeten sade bir dil tercih eder. İlk başlarda sade
dil hareketine şiddetle karşı çıkar, hareket yaygınlık kazanınca harekete
uymaya başlar. Halit Ziya Uşaklıgil'in Cumhuriyet'ten sonra dili oldukça
sadeleşir.
Yapıtlarını o zamana kadar alışılmış olan yöntemlerin dışında bir söz dizimi ile yazmış olması edebiyatımıza getirdiği önemli bir yenilik sayılır. Halit Ziya Uşaklıgil, kendince yeni isim, sıfat tamlamaları oluşturmuş bundan dolayı zamanında dili bozmakla itham edilmiştir.
Halit Ziya Uşaklıgil'in "Mai ve Siyah" romanında "Ahmet Cemil" tipi Servetifünun sanatçısını temsil eden romantik bir kişiliktir. Batılı anlamda ilk realist roman olan "Mai ve Siyah" aynı zamanda bir hayal kırıklığı romanıdır. Eserde, Halit Ziya Uşaklıgil, Edebiyatıcedide hareketi ile eski ile yeni arasındaki zihniyet mücadelesini anlatır.
Halit Ziya Uşaklıgil, 1898-1900 yılları arasında "Aşk-ı Memnu" romanını yazdı. Eser, Türk edebiyatının en başarılı ilk büyük romanı kabul edilir. "Aşk-ı Memnu"da Uşaklıgil, alafranga özentili yaşayışlı bir ailenin yasak bir aşk sonucunda çöküşünü anlatır. Eserde, gerçekçi bir yaklaşımla olayın psikolojik nedenleri ön plana çıkarılır. Betimleme ve ruh tahlilleri oldukça başarılı olan "Aşk-ı Memnu" romanı sağlam kurgusu ve tekniğiyle de ön plana çıkar.
"Kırık Hayatlar", Halit Ziya Uşaklıgil'in yoksul ailelerin dramını anlattığı eseridir.
Halit
Ziya Uşaklıgil, ayrıca edebiyatımızda mensur şiir türünün ilk örneklerini de
vermiştir. Anı, türünde de oldukça başarılı olan Halit Ziya, Türk edebiyatında
anı türünde en çok eser vermiş yazarlar arasında yer alır.
Roman
Aşk-ı
Memnu
Mai
ve Siyah
Kırık
Hayatlar
Nesl-i
Ahir
Sefile
Nemide
Deli
Ferdi
ve Şürekâsı
Bir Ölünün Defteri
Kadın
Pençesi
Bir
Yazın Tarihi
Bir
Şi'ri Hayal
İzmir
Hikâyeleri
Bir
Hikâye-i Sevda
Hepsinden
Acı
Aşka
Dair
Onu
Beklerken
Solgun
Demet
Bu
muydu?
Bir
İzdivac'ın Tarih-i Muşakası
Sanata
Dair
Kırk
Yıl
Saray
ve Ötesi
Bir
Acı Hikâye
Füruzan
Kâbus
Fare
Mezardan
Sesler
Mensur
Şiirler
Ayrıca
bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder