Yazar, siyasetçi, öğretmen ve akademisyen kimlikleriyle ön plana çıkan Halide Edip Adıvar, 1884'te İstanbul Beşiktaş'ta doğdu. Babası Mehmet Edip Bey, annesi Fatma Berifem Hanım'dır. I. TBMM hükümetinde sağlık bakanı olarak görev yapan Adnan Adıvar'ın eşi olan Halide Edip Adıvar, çok küçük yaşlarda iken annesini verem hastalığından kaybetti.
Halide Edip Adıvar, eğitimine özel dersler alarak başlar. Sonraki yıllarda Amerikan Kolejinde okur. "Ana" eserini bu dönemde çevirip II. Abdülhamit'ten "Şefkat Nişanı"nı alır. Kolejin üst sınıflarında hem İngilizce hem de Fransızca öğrenmeye başlar.
Halide Edip Adıvar, kolejde matematik öğretmeni olan Salih Zeki Bey ile evlendi. Yazar, sonraki dönemlerde Emile Zola'nın yapıtlarına ilgi duymaya başladı. Shakespeare, onun ilgi alanına giren başka bir yazar oldu. Shakespeare'den "Hamlet"in çevirisini yaptı.
II. Meşrutiyet, Halide Edip Adıvar'ın hayatında önemli bir dönüm noktası oldu. 1908'de gazetelerde kadın haklarını konu alan yazılar kaleme almaya başladı. İlk yazısı "Tanin" gazetesinde yayımlandı. Yazıları dindar kesimi oldukça rencide etti. Öldürülme korkusuyla 31 Mart Ayaklanması sırasında Mısır'a gitti. Mısır'dan İngiltere'ye gidip 1909'da tekrar İstanbul'a döndü. "Raik'in Annesi" romanını bu süreçte basan Halide Edip Adıvar, yazınsal faaliyetlerinin yanında öğretmen okullarında öğretmenlik ve vakıf okullarında müfettişlik yaptı.
Halide Edip Adıvar, eşinden ayrıldıktan sonra yazılarında "Halide Edib" ismini kullandı. "Seviye Talip" romanını da aynı yıl yayımladı. Kısa bir süre kaldığı İngiltere'ye yeniden gitti. Balkan Savaşları'nın başlamasıyla tekrar yurda döndü. Öğretmenlik mesleği içerisinde yer aldığı için eğitimle ilgili kitaplar yazdı. Türk Ocağı içinde yer alan Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Hamdullah Suphi Tanrıöver gibi yazarlarla da bu dönemde tanışan Halide Edip Adıvar, "Yeni Turan" adlı eserini de bu dönemde yazdı. Bunu "Harap Mabetler" ve "Handan" romanları izledi.
Halide Edip Adıvar, Balkan Savaşları'nın bitmesiyle kız okullarını teftiş için müfettişlik görevine getirildi. 1916'da Cemal Paşa'nın davetiyle Lübnan ve Suriye'ye gidip orada iki kız okulu açtı. "Kenan Çobanları" eserini bu dönemde yayımladı. 1918'de İstanbul'a döndü. İstanbul'a döndükten sonra Darülfünun'da Batı edebiyatı okutmaya başladı.
İzmir'in işgal edilmesi üzerine Milli Mücadele en önemli işi haline geldi. Anadolu'ya gizli bir şekilde silah getirme işini üstlenen grubun içinde yer aldı. Milli Mücadele yıllarında Amerikan mandası tezini savundu. Tezi, Sivas Kongresi'nde tartışıldı ve reddedildi. Bu fikrinden dolayı "mandacı" olarak nitelendirildi.
İyi bir hatip olan Halide Edip Adıvar, Kurtuluş Savaşı yıllarında mitinglerde yaptığı konuşmalarıyla ön plana çıktı. İstanbul Fatih'te açık hava mitinginde yaptığı konuşmayla dikkatleri üzerine çekti. Peş peşe yaptığı Üsküdar ve Kadıköy mitingleri büyük etki oluşturdu. Özellikle Sultanahmet mitingi büyük yankı uyandırdı.
İstanbul'un işgal edilmesiyle birlikte haklarında idam kararı çıkarılan kişiler arasında yer aldı. Bu karardan evvel önce Geyve'ye sonrasında Ankara'ya gitti. Ankara'da Yunus Nadi Bey ile yolda kararlaştırdıkları gibi Anadolu Ajansı'nın kurulması için çalışmaya başladı. Milli Mücadele döneminde bu ajans aracılığıyla önemli katkılar sundu.
Halide Edip Adıvar, Mustafa Kemal Atatürk'e orduya katılma isteğini iletti. İsteği kabul edilince cephe karargâhında görevlendirildi. Sakarya Meydan Muharebesi sırasında onbaşı rütbesiyle görev aldı. Savaşlarda gösterdiği yararlılıklardan "İstiklal Madalyası" ile ödüllendirildi. Yunanlıların halka verdiği zararları tespit etmek amacıyla kurulan "Tedkik-i Mezalim" komisyonunda görev aldı. "Türk'ün Ateşle İmtihanı", "Ateşten Gömlek", "Kalp Ağrısı", "Zeyno'nun Oğlu" eserleri bu dönemin ürünleri olarak ön plana çıktı.
Cumhuriyet'in ilanından sonra "Akşam", "Vakit", "İkdam" gazetelerinde yazdı. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluşunda eşinin yer alması nedeniyle iktidardan uzaklaştırılır. Takrir-i Sükûn kanunuyla birlikte İngiltere'ye gitmek zorunda kalan Halide Edip Adıvar, İngiltere ve Fransa'da toplam 14 yıl yaşadı. Yurt dışında hem kitap yazmayı sürdürdü hem de Türk kültürünü tanıtmak amacıyla İngiltere, Fransa başta olmak birçok konferans verdi.
Halide Edip Adıvar'a büyük ün kazandıran "Sinekli Bakkal" eseri 1939"da İngilizce olarak yayımlandı. Eser, aynı yıl Türk Dili ile Haber gazetesinde tefrika edildi. 1943'te CHP Ödülü aldı.
İstanbul'a 1939'da dönen Halide Edip Adıvar, 1940'ta İstanbul Üniversitesinde İngiliz Filoloji kürsüsünü kurmak için görevlendirildi. Burada 10 yıl boyunca kürsü başkanlığını yürüttü.
1950'de
Demokrat Parti kontenjanından İzmir milletvekili olarak TBMM'ye girdi. 1954'te
bu görevinden ayrılarak yeniden üniversitedeki görevine dönen Halide Edip
Adıvar, 9 Ocak 1964'te İstanbul'da böbrek yetmezliği nedeniyle hayatını
kaybetti. Cenazesi Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.
- Edebiyatın
birçok türünde eser vermesine karşın romancı olarak tanınır.
- Milli
Mücadele dönemini eserlerinde işleyen ilk sanatçıdır. Kurtuluş Savaşı'nı
konu edinen romanlarıyla ön plana çıkar. "Ateşten Gömlek",
"Vurun Kahpeye" ve "Sinekli Bakkal" romanları ona
büyük ün kazandırır.
- İzmir'in
işgal edilmesinden sonra Sultanahmet Mitingi'ndeki hararetli konuşması
Kurtuluş Savaşı'nda bizzat cepheden cepheye koşması "Halide
Onbaşı" olarak anılmasını sağlar. Hitabetiyle ön plana çıkar.
- Türk
edebiyatında kadın sanatçıların en önemlilerinden olup en fazla eser veren
sanatçılar arasında yer alır.
- Romanlarda
konu olarak dönemler, kuşaklar ve töreleri esas alır. Bir şekilde
Doğu-Batı sentezi yapar. O, benliğimizi koruyarak bir yenileşme
dileğindedir. Eserlerinde ayrıca kadının eğitilmesi konusuna ve toplum
içindeki konumuna özellikle dikkat çekip onların haklarını savunur.
- Romanlarında
realizm ağır basar. Aşk teması ve kadın psikolojisini işlediği ilk dönem
romanlarında ise romantizm ön plana çıkar.
- Gözlem,
betimleme ve tahlillerde oldukça başarılı olur.
- Karakterleri
bulunduğu çevreye göre konuşturan Halide Edip Adıvar, kişileri yaşadıkları
olay çevresinde gelenek ve göreneklere bağlı kalarak anlatır.
- Düzensiz,
dağınık bir üslubu olduğundan anlatımı, eleştiri konusu olur. Eserlerinde
oldukça basit dil yanlışları ve anlatım bozuklukları göze çarpar.
Genellikle konuşma dilini kullanır.
- Romanlarındaki
kahramanları genellikle karakter olarak güçlü, üstün özellikli kadınlar
oluşturur.
- Roman
kahramanlarının psikolojilerini ve iç dünyalarını başarıyla yansıtan
Halide Edip Adıvar tasvirlerde oldukça realist davranır.
- Halide
Edip Adıvar'ın romanları içerik ve dönem açısından üç döneme ayrılır. İlk
dönem romanlarında aşk ve kadın psikolojisini işler. "Seviye
Talip", "Handan" eserleri buna örnek verilebilir. Bu
romanlardaki kahramanlar genellikle güçlü ve kültürlü kadınlardır.
Kahramanların ruhsal durumları başarıyla çözümlenmiştir. İkinci döneminde
toplumsal sorunlara inip töre romanları kaleme almaya başlar.
"Sinekli Bakkal", "Tatarcık" gibi. Üçüncü ve aynı
zamanda son döneminde ise ona asıl ününü kazandıran konu olan "Kurtuluş
Savaşı"nı konu edinir. Bu eserlerinde milli duygular ön plana çıkar.
"Ateşten Gömlek", "Vurun Kahpeye" eserleri bu dönemin
önemli ürünleri olarak bilinir.
- İstanbul
Üniversitesinde edebiyat profesörü olan Halide Edip Adıvar aynı zamanda
İngiliz dili ve edebiyatı profesörüdür. Bazı eserlerini İngilizce
yayımlar.
- Birçok
eseri sinema ve televizyon dizilerine uyarlanır.
- "Sinekli
Bakkal" en tanınmış romanı olarak bilinir. Roman, ilk olarak
"Soytarı ve Kızı" ismiyle İngilizce yayımlanır. Bu eseri
yazarlığının olgunluk döneminde kaleme alır. II. Abdülhamit Dönemi'nin
toplumsal yaşamının yansıtıldığı romanda roman kahramanı Rabia etrafında
Türk toplumundaki değişim süreci anlatılır.
- "Ateşten
Gömlek", Kurtuluş Savaşı sırasında yazılan ilk romandır. Romanda
Milli Mücadele yıllarında yaşananlar anlatılır. İzmir'in işgali sırasında
eşi ve çocuğu düşmanlarca öldürülen Ayşe'nin etrafında olaylar gelişir.
- "Vurun
Kahpeye" romanında idealist bir kimliğe sahip olan öğretmen Aliye'nin
Anadolu'daki bir kasabaya gidişini ve burada Milli Mücadele'ye verdiği
desteği anlatır. Aliye'nin yaşadığı sıkıntılar eserde ön plana çıkar.
- Mektuplardan
oluşan bir roman olan "Handan" romanında kahramanların
birbirleriyle yazdıkları mektuplar ile gelişen aşk ve psikolojik olaylar
dile getirilir.
- "Tatarcık"
romanında Halide Edip Adıvar, fakir bir köyün fakir insanlarını konu
edinir. Yazar, eserde Batı kültürüyle Doğu geleneklerini şeklen
birleştiren kadın tipini ön plana çıkarır. Lale'nin şahsında imparatorluk
Türkiye'sinden Cumhuriyet devrine geçişte eski-yeni çatışmaları ve yeninin
zaferine vurgu yapar.
- "Yeni
Turan"da Türkçülük düşüncesini işler.
- "Yolpalas
Cinayeti"nde 1900'lü yılların İstanbul'una dair gözlemler yer alır.
Dönemin İstanbul'unu, aydınların Türkiye'ye ve Avrupa'ya bakışını
yansıtması açısından oldukça önemli bir eser olarak dikkat çeker.
- "Türk'ün
Ateşle İmtihanı" eserinde Halide Edip Adıvar, I. Dünya Savaşı'ndan
Cumhuriyet'in ilan edilmesine kadar geçen sürede yaşadığı anılarını
anlatır.
- "Mor
Salkımlı Ev" eserini anı türünde kaleme alır. Halide Edip Adıvar,
eserde çocukluk günlerinden başlayarak otuz altı yaşına gelene kadarki
hayatını konu edinir. Eserde çocukluğu, eğitimi, ilk yazıları ve evlilik
yılları öne çıkar.
Eserleri
Roman
Sinekli
Bakkal
Tatarcık
Ateşten
Gömlek
Heyûla
Raik'in
Annesi
Seviye
Talip
Handan
Yeni
Turan
Kalp
ağrısı
Zeyno’nun
Oğlu
Vurun
Kahpeye
Son
Eseri
Mev'ut
Hüküm
Sonsuz
Panayır
Akile
Hanım Sokağı
Çaresaz
Yolpalas Cinayeti
Oyun
Kenan
Çobanları
Maske ve Ruh
Hikâye
Dağa
Çıkan Kurt
Harap
Mabetler
İzmir'den Bursa'ya
Anı
Mor
Salkımlı Ev
Türk'ün Ateşle İmtihanı
İnceleme
İngiliz Edebiyatı Tarihi
Ayrıca bakınız
Ayrıca bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder