Yazar kimliğiyle öne çıkan Haldun Taner, 16 Mart 1915'te İstanbul'da dünyaya geldi. Vatansever ve aydın bir ailenin çocuğudur. Çok küçük yaşlarda babasını kaybetti. Annesiyle büyükbabasının konağında yaşadı.
Haldun Taner, ortaöğrenimini Galatasaray Sultanisinde tamamladı. Devlet tarafından Almanya Heidelberg Üniversitesine gönderildi. Daha sonra Siyasal Bilimler Fakültesi'ne gitti. Ağır tüberküloz hastalığı nedeniyle öğrenimini yarıda bırakarak İstanbul'a döndü. 1938-1942 yılları arasında Erenköy Sanatoryumu'nda tedavi gördü. Öğrenimine devam ederek 1950'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Filoloji Bölümünü bitirdi.
Haldun Taner, öğrenimini tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi kürsüsünde asistan olarak çalışmaya başladı. Asistanlığı bırakıp Viyana'ya gitti. Burada tiyatro bilimi konusunda kendisini yetiştirdi. Max Reinhardt Tiyatro Akademisinde öğrenim gördü. Viyana'daki bazı tiyatrolarda reji asistanı olarak görev aldı.
Yazın yaşamına gençlik yıllarında kaleme aldığı skeçlerle başlayan Haldun Taner, "Töhmet" adlı ilk öyküsü olan "Yedigün"ü 1946'da yayımladı. 1957 yılında Türkiye'ye döndü. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünde sanat tarihi, Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde tiyatro tarihi okuttu. Bu görevlerin yanında "Tercüman" gazetesinde köşe yazıları yazdı. Tiyatro yazarlığına devam etti.
Haldun Taner, 1950'li yıllarda oyun yazarlığına başladı. "Keşanlı Ali Destanı" ismindeki tiyatro oyunuyla tanındı. Oyun, 1964'te Atıf Yılmaz tarafından sinemaya aktarıldı. "Devekuşu Kabaresi" ile "Bizim Tiyatro"yu kurdu. Daha sonra "Milliyet" gazetesinde yazarlık yapmaya başladı. Bu gazetede "Deve Kuşuna Mektuplar" başlığı altında haftalık köşe yazıları yazdı. "Ülkü", "Yedigün", "Yücel", "Küçük Dergi" gibi dönemin önde gelen dergilerinde yazıları yayımlandı.
Haldun Taner, 7 Mayıs 1986'da
İstanbul'da hayata veda etti.
- Haldun Taner, öykü, tiyatro, kabare yazarı ve
gazeteci olarak ön plana çıkan Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nın
önde gelen yazarlarındandır.
- 1945 yılında başladığı yazın hayatında deneme,
hikâye, gazete yazıları ve tiyatro alanında eserler verir.
- Öykülerinde bireyin toplum içindeki yaşam
biçiminin üzerinde durur. Bunların aksayan yanlarını mizah unsurlarını
kullanarak anlatır. Sonradan görme zenginlerin yaşayışları, eski ve yeni
yaşam biçimleri arasında kalanları, ahlaki ve toplumsal çöküntüleri,
yükselmek için tüm değerlerini feda eden hazır kişileri eserlerinde konu
edinir.
- Öykücülüğünün ilk devrelerinde klasik Türk
tiyatrosundaki meddah geleneğinin anlatım imkânlarından faydalanır. İkinci
devresinde kişi ve olaylara toplumcu bir anlayışla bakar.
- Gazetelerde sanat, kültür yazıları ve fıkralar
yazar.
- Mizah, gözlem ve yergi eserlerinde önemli
unsurlar olarak öne çıkar.
- Tiyatrolarındaki güldürü unsurları sadece
komiklikten değil düşünceye ve düş gücüne de dayanır. Konularını güncel hayattan alan siyasi ve
sosyal yönü ağır basan oyunlar yazar.
- "Keşanlı Ali Destanı" ona büyük ün
kazandırır. Bu eser Türk edebiyatında ilk epik tiyatro örneğini oluşturur.
Oyun, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülkede oynanır.
- Türkiye'de epik tiyatro ve kabare tiyatrosunun
öncüsü sayılır. Bu anlamda verdiği yapıtlar çağdaş Türk tiyatrosunun
klasikleri arasında yer alır.
- Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile "Deve-kuşu
Kabare Tiyatrosu"nu; Ahmet Gülhan ile de Tef Tiyatro Grubu'nu kurar.
- Eserlerini pürüzsüz bir Türkçe ve kendine özgü
bir gerçekçilik anlayışıyla kaleme alır.
- "Şişhaneye Yağmur Yağıyordu" öyküsüyle
New York Herald Tribune Gazetesi'nin düzenlediği yarışmada birinci
olur.
- "Varlık" dergisince 1956'da yılın en
çok beğenilen hikâyecisi seçilir. "Sersem Kocanın Kurnaz Karısı"
oyunuyla 1972 Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü'nü kazanır.
Hikâye
Yaşasın
Demokrasi
Şişhane'ye
Yağmur Yağıyordu
On İkiye Bir
Var
Konçinalar
Yalıda Sabah
Kızıl Saçlı
Amazon
Ayı Işığında
Çalış Kur
Tuş
Sancho'nun
Sabah Yürüyüşü
Fazilet
Eczanesi
Lütfen
Dokunmayın
Ve Değirmen
Dönerdi
Huzur Çıkmazı
Zili Zarife
Keşanlı Ali
Destanı
Gözlerimi
Kaparım Vazifemi Yaparım
Vatan Kurtaran
Şaban
Sersem Kocanın
Kurnaz Karısı
Dev Aynası
Yar Bana Bir
Eğlence
Astronot Niyazi
Düşsem Yollara
Yollara
Ölürse Ten Ölür
Canlar Ölesi Değil
Hak Dostum Diye Başlayım Söze
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder