Fecriati Edebiyatını oluşturan topluluk, topluluğa başkan olarak Faik Ali Ozansoy'u seçer. Servetifünun topluluğundan gelişmiş bir edebi topluluk ortaya çıkarmak için Servetifünun edebiyatçılarının bazılarının desteğiyle bir araya gelip bildiri yayımlarlar. Edebiyatımızda ilk edebi topluluk olarak kabul edilen Fecriaticiler aynı zamanda Türk edebiyatında kuruluşunu, amaçlarını bir bildiri ile ilan eden ilk topluluktur.
Fecriati edebiyatçıları görüşlerini, "Sanat kişisel ve saygıya değerdir." anlamına gelen "Sanat, şahsi ve muhteremdir." şeklinde özetlemişlerdir. Fecriati Edebiyatında her sanatçı kendince bir sanat anlayışı ortaya koymaya çalıştığı için topluluk uzun süreli olamamıştır.
Türk edebiyatında kuruluşunu bir beyannameyle ilan eden ilk edebi topluluk olan Fecriati sanatçıları bu beyannamelerini Servet-i Fünun dergisinde yayınlamışlardır. Fecriaticiler beyannamede önemli ve kalıcı prensipler ortaya koyamamışlardır.
Beyanname veya manifestoda; Servetifünuncuları yeteri kadar Batı edebiyatı yanlısı olmamakla suçladıklarından Batıyı günü gününe takip etmek dolayısıyla edebiyata istikamet çizmek, genç sanatçıların istedikleri gibi yetişmeleri için donanımlı bir kütüphane kurmak, Batı'da yer alan birçok yapıtı dilimize kazandırmak için dil konusunda bir komisyon kurmak, sanat ve düşüncede halkı eğitmek için konferanslar düzenlemek gibi amaçları ilke edinmişlerdir.
Ahmet Haşim, Fuat Köprülü, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ali Canip Yöntem, Emin Bülent Serdaroğlu topluluğun önde gelen isimlerindendir. Ahmet Haşim, sanat alanında kendini geliştirerek ünlenen tek Fecriati sanatçısı olarak kalmıştır.
Fecriati Edebiyatının Özellikleri
- Edebiyatımızda ilk edebi topluluk olarak kabul
edilir.
- Edebiyatımızda ilk edebi bildiriyi yayımlayan
topluluktur. Bu bildiri, manifesto veya beyanname olarak adlandırılmıştır.
- Fecriati edebiyatçıları, edebiyatı ciddi ve
önemli bir iş olarak görmüş bunun halka anlatılması gerektiğini
savunmuşlardır.
- Sanat sanat içindir, görüşünü benimsemişlerdir.
- Fecriaticiler, edebiyatta hiçbir zaman bir edebi
akım haline gelememiş bir topluluk olmaktan öteye gidememişlerdir.
- Servetifünun Edebiyatını şiddetli bir şekilde
eleştirdikleri halde Servetifünun Edebiyatının devamı olmaktan
kurtulamamışlardır.
- Edebiyatı hoş vakit geçirme aracı olarak kabul
etmemişlerdir.
- Fecriatıciler kendilerine Fransız edebiyatını
örnek almışlardır.
- Şiirlerinde duygulu ve romantik bir aşkı dile
getirmiş tabiatı bolca işlemişlerdir. "Aşk ve tabiat" en çok
işlenen iki ana konu olmuştur.
- Tabiatla ilgili yaptıkları betimlemeler
gerçeklikten uzak, subjektif ve oldukça abartılıdır.
- Fecriaticiler, dil bakımından Servetifünun
Edebiyatının dil anlayışını devam ettirmişlerdir.
- Dil, Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalarla dolu
süslü, sanatlı ve ağırdır.
- Sanatlı söyleyişler ve imgelere sık sık
başvurmuşlardır.
- Fecriati şiirinde sembolizm etkilidir.
- Tiyatro türüyle yakından ilgilenmişlerdir.
- Fecriaticiler hikâyede Mauppasant, tiyatroda
Henrik İbsen'i örnek almışlardır.
- Aruz vezninden vazgeçmemişlerdir.
- Serbest müstezat nazım biçimini
geliştirmişlerdir.
- Şiirdeki başarılarını düzyazı türünde
yakalayamamışlardır.
- Fecriati edebiyatının en önemli, en verimli
sanatçısı kuşkusuz ki Ahmet Haşim'dir.
- Türk edebiyatına herhangi bir yenilik
getirememişlerdir.
- Topluluk halindeyken bir varlık gösteremeyen
sanatçılar, topluluk dağıldıktan sonra edebiyatımıza çok önemli eserler
kazandırmışlardır.
- Fecriati edebiyatçıları Servet-i Fünun Edebiyatı
ile Milli Edebiyat arasında bir köprü işlevi görmüşlerdir.
- Fecriati Edebiyatında köklü bir birlik ve sanat
anlayışı oluşmadığından daha kuruluş aşamasında iken 1912'de grup
dağılmış, bir kısmı Milli Edebiyat bir kısmı da Cumhuriyet Dönemi
Edebiyatına katılmışlardır.
- Dağılmalarında önemli etkenlerden biri de Ömer
Seyfettin ve arkadaşlarının çıkarmış oldukları "Genç Kalemler
Dergisi"dir. Kısacası Fecriati Edebiyatı Milli Edebiyat hareketiyle
ömrünü tamamlamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder