Roman ve hikâye yazarı olarak ön plana çıkan Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı), 17 Nisan 1890'da Girit'te dünyaya geldi. Sanata ilgi duyan bir aileye mensuptur. Altı çocuklu bir ailede büyüdü. Çocukluk yıllarını babasının elçi olarak görev yaptığı Atina'da geçirdi. İlköğrenimini Büyükada'da bulunan Mahalle Mektebinde; orta ve lise öğrenimini Robert Kolejinde tamamladı. Sonra İngiltere'ye gitti. Oxford Üniversitesinde tarih öğrenimi, İtalya'da da resim öğrenimi gördü.
Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı), İtalya'dan İstanbul'a döndükten sonra yazın çalışmalarına başladı. İlk yazısını "İkdam" gazetesinde yayımladı. "Diken", "Resimli Gazete", "Resimli Ay", "İnci" dergilerinde yazıları yayımlandı. 1925 yılına kadar geçimini haftalık dergilerde tercümeler, yazılar yayımlayarak sağladı. Ayrıca kapak resimleri ve süslemeler yaptı. Karikatürler çizip çizgi romanlar yaptı.
Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı), 1920'den sonra ilk öykülerini yayımladı. Asker kaçakları ile ilgili yazdığı "Hapishanede İdama Mahkûm Olanlar Bile Bile Asılmağa Nasıl Giderler" yazısından dolayı 3 yıl kelebentliğe mahkûm edildi. Bodrum'a sürüldü. Cezasının son yarısını İstanbul'da çekti. Daha sonra çok sevdiği Bodrum'a yeniden dönüp yaklaşık 25 yıl burada kaldı. Bodrum'un antik çağdaki ismi olan "Halikarnas"ı mahlas olarak benimseyerek burada balıkçılık dâhil olmak üzere birçok iş yaptı.
Cevat Şakir Kabaağaçlı, 13 Ekim 1973'te İzmir'de kemik kanserinden hayata veda etti. Cenazesi, vasiyeti gereği Bodrum'a defnedildi.
Edebi Kişiliği
- Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nda Milli
Edebiyat zevk ve anlayışıyla eser veren yazarlardandır.
- Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı olan sanatçı üç
yıl sürgünde kaldığı Bodrum'un antik çağdaki ismi olan
"Halikarnas"tan etkilenerek "Halikarnas Balıkçısı"
olarak anılır.
- Türk edebiyatında deniz çığırını açan kişi olarak
bilinir.
- Yapıtlarında genellikle Ege'de, Akdeniz kıyı ve
açıklarında gelişen denizle ilgili konuları ele alır. Ege Denizi'ndeki
efsaneleri, Akdeniz savaşları, sünger avcıları, balıkçıları, gemici ve
dalgıçları işler.
- Denize ve insana karşı aşırı bir hayranlık
besler. Eserlerinde denizci ve balıkçı terimlerini çokça kullanır.
- Ege mucizesini savunur, Yunan mucizesini yok
sayar.
- Anadolu'nun, Ege'nin ve Akdeniz'in antik çağdaki
kültürüyle ilgili incelemeler yapar.
- Yapıtlarında karada yaşayan insanları karamsar ve
kötü olarak nitelendirirken denizde yaşayanları da cana yakın ve neşeli
olarak görür.
- Çeşitli dergilerde yazılar yazıp bu dergilerde
kapak resimleri ve süslemeler yapar.
- Biraz savruk fakat destanımsı bir anlatıma
sahiptir.
- Şiir diline ve coşkun anlatımına çok güvendiği
için yapıtlarında üslup ikinci planda kalır.
- Roman ve öyküleri teknik ve üslup açısından
yetersizdir.
- Dilimize farklı eserlerin çevirisini yapar.
Roman, öykü, çocuk kitapları, deneme ve İngiliz diliyle kaleme aldığı
eserleriyle Türk edebiyatına oldukça zengin bir miras bırakır.
- Deniz sevgisinin doruklara ulaştığı "Aganta
Burina Burinata" en önemli romanı olarak kabul edilir. Anı biçiminde
kaleme alınan eser, Halikarnas Balıkçısı'nın tüm romanları gibi denizi
merkeze alır. Eserde, deniz tutkusu ve denizcilerin yaşadığı zorluklar akıcı
bir dille anlatılır. Deniz, eserde bir kahraman gibi yer alır.
- 1971'de Kültür Bakanlığı tarafından kendisine
Devlet Kültür Armağanı verilir.
Öykü
Merhaba
Akdeniz
Ege
Kıyılarından
Ege'nin
Dibi
Yaşasın
Deniz
Gülen
Ada
Parmak
Damgası
Ege'den
Denize Bırakılmış Bir Çiçek
Aganta
Burina Burinata
Uluç
Reis
Ötelerin
Çocuğu
Turgut
Reis
Deniz
Gurbetçileri
Mavi
Sürgün
Merhaba
Anadolu
Altıncı
Kıta Akdeniz
Hey
Koca Yurt
Anadolu
Tanrıları
Anadolu
Efsaneleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder