Türk halk ozanı Âşık Murat Çobanoğlu, 1940 yılında Kars'ın Arpaçay ilçesinin Koç köyü beldesinde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Âşık Şenlik'in çıraklarından Âşık Gülistan, annesi Lala Hanım'dır. Eşinin erken ölmesi nedeniyle oğlunu büyüten Âşık Gülistan, oğluyla 1970'li yıllarda İzmir'e yerleşip burada yaşamaya başlar. İlkokul öğrenimi gören Âşık Murat Çobanoğlu, ilk bağlama derslerini Çıldırlı Şenlik'in çırağı olan babası ve yörenin tanınmışlarından olan Gülistan Çobanlardan aldı.
Âşık Murat Çobanoğlu, saz çalmaya ve şiir söylemeye 1951'de bir rüyada bade içtikten sonra başlar. 14 yaşında türkü söylemeye başlayan Çobanoğlu, 1966'dan itibaren bir gelenek halini alan Konya Âşıklar Bayramı'na katılır. Konya, Artvin, Erzurum ve Mut'ta yapılan yarışmalarda önemli dereceler aldı. Âşık Murat Çobanoğlu, farklı radyo ve televizyonlarda farklı konulardaki atışmalarıyla ön plana çıktı. Âşıklık geleneği ve Halk Edebiyatı üzerine Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinde seminerler verdi.
1971'de Kars'ta açtığı ve âşıklık geleneğinin sürdürülmesinde bir okul özelliği taşıyan "Çobanoğlu Halk Ozanları Kahvesi" ile de ön plana çıktı. Şiirlerinde ilkin "Devrani", sonra "Yanani" en sonda da "Çobanoğlu" takma adını kullandı. Âşık Murat Çobanoğlu, ayrıca "Kiziroğlu" türküsünü tüm Türkiye'ye tanıttı. Hayatı ve sanatıyla ilgili Ali Kafkasyalı tarafından hazırlanan "Âşık Murat Çobanoğlu, Hayatı, Sanatı, Eserleri" isminde bir de kitabı bulunur. Onlarca plak ve kaset dolduran sanatçının iki adet de altın plağı mevcuttur.
Âşık Murat Çobanoğlu, 26 Mart 2005'te Ankara'da öldü.
Cenazesi, memleketi Kars'ta toprağa verildi. Anısına Kars Belediyesi tarafından
her yıl 6-7 Mayıs tarihlerinde "Murat Çobanoğlu Âşıklar Bayramı" günü
düzenlenir.
- Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nın âşıklık
geleneğini sürdüren sanatçılarındandır.
- On bir yaşındayken gördüğü bir rüya üzerine saz
çalmaya ve şiir söylemeye başlar.
- Saza olan hâkimiyeti, milli duyguların güçlülüğü
ve kendine özgü sesiyle ilgiyi üzerine çeker.
- 1966'dan vefatına kadar "Konya Âşıklar
Bayramı"na düzenli olarak katılır.
- Kars'ta açtığı Çobanoğlu Halk Ozanları
Kahvehanesinde özellikle usta-çırak ilişkisinden her alanda âşıklık
geleneğinin sürmesinde katkısı olur.
- Kendi türkülerini ve diğer bazı güzel türküleri
genç kuşaklara aktarır.
- Türkülü hikâyeler anlatmada oldukça başarılı
olur.
- Sesindeki güzellik ve etkileyicilikle dikkat
çeker.
- Şiirlerinde öğüt vermeyi amaçladığından
şiirlerinde didaktik özellikler ağır basar.
- "Kiziroğlu" türküsünü bütün Türkiye'ye
tanıtır.
- Son yıllarında Karakalpak ağzıyla da türküler
söyler.
Kerem'i yandırıp kül etmedi mi
On bir ay bülbülü ettirdi feryat
Gül için bülbülü lal etmedi mi
Bülbül aşık idi gonca güllere
Arzusun söylerdi esen yellere
Mecnun Leyla için düştü çöllere
Ferhat'a dağları yol etmedi mi
Çobanoğlu yaram döndü çıbana
Kurduğum bağlarım oldu virane
Kardeşi Yusuf'u attı zindana
Kaderi Mısır'da kul etmedi mi
Âşık Murat Çobanoğlu
Örnek 2
İSTER BENDEN
Sevdiğim yar bana göndermiş name
Rüzgâr dokunmamış dal ister benden
Bir lezzet olmasın onun tadında
Hiç arı görmemiş bal ister benden
Ne bir çiçeğim var ne de bir bağım
Ne bir sedirim var ne de konağım
Ne bir yuvam vardır ne de otağım
Al kuşam içinde şal ister benden
Ben bu gidiş ilen nereye varam
Derman bulabilmem yaramı saram
Ne bir çölüm vardır ne bir sahram
Yine yüce dağdan yol ister benden
Bu fani dünyada çoktur zararım
Ne bir kazancım var ne de bir karım
Ne bir ağacım var ne de yaprağım
Yazın kışın solmaz gül ister benden
Çobanoğlu'yum ben iz bulabilmem
Kışın çok ararım yaz bulabilmem
İnsanlarda doğru söz bulabilmem
Yalan söylemeyen dil ister benden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder