Bayrak şairi olarak tanınan Arif Nihat Asya, 7 Şubat 1904'te İstanbul Çatalca'da dünyaya geldi. Asıl ismi Mehmet Arif'tir. Henüz bebek iken babasını kaybetti. Annesinin evlenip Filistin'e gitmesi nedeniyle akrabalarının yanında yetişti.
Arif Nihat Asya, Örçünlü Köy Okulunda öğrenimine başladı. Koca Mustafa Paşa ve Haseki Mahalle Mektebinde öğrenim gördükten sonra Gülşen-i Maarif Rüştiyesine devam etti. Buradaki öğrenimi sırasında milliyetçi fikirleri nedeniyle şiire başladı. Orta öğrenimini Bolu ve Kastamonu Liselerinde tamamladı. Kurtuluş Savaşı'nı destekleyenlerin mekânı haline gelen Kastamonu ili Arif Nihat Asya'nın sanatı ve şahsiyeti üzerinde önemli etkiler oluşturdu. Şiire olan ilgisi de bu dönemde arttı. "Gençlik" dergisindeki ilk şiirlerini de bu dönemde yayımladı.
Arif Nihat Asya, öğrenimini İstanbul Üniversitesi Yüksek Öğretmen Okulunda sürdürdü. Burada Edebiyat Bölümü'nü okudu. İlk şiir kitabı olan "Heykeltıraş" şiirini burada yayımladı. Daha sonra Adana, Malatya, Edirne, Tarsus, Ankara ve Kıbrıs'ta bulunan farklı liselerde edebiyat öğretmenliği yaptı. Adana'da öğretmenlik yaptığı yıllarda derviş oldu. Mevlevilik'te şeyhlik makamına kadar yükseldi. Böylece Milli şiirlerin yanında tasavvufi şiirler kaleme aldı.
Arif Nihat Asya, Adana'nın düşman işgalinden kurtuluşunun kutlandığı 5 Ocak günü yapılan törende okuduğu "Bayrak" şiiriyle tanındı. Bu şiirle "Bayrak Şairi" unvanını aldı. Şiir, "Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor" şiir kitabının ön sözünde yer alır.
1950-1954
yılları arasında Adana (Seyhan) milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nde bulundu. Sonra tekrar öğretmenlik mesleğine döndü. 1962'de Ankara
Gazi Lisesi edebiyat öğretmeni iken emekliye ayrıldı. Emekli olduktan sonra
"Yeni İstanbul" ve "Babıali'de Sabah" gazetelerinde yazılar
kaleme alan Arif Nihat Asya, 5 Ocak 1975'te Ankara'da öldü. Cenazesi,
Ankara Karşıyaka Mezarlığı'na defnedildi.
Edebi
Kişiliği
- Türk şair, öğretmen ve siyasetçi Arif Nihat Asya,
Milli Edebiyat geleneğine bağlı Milli Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren
şairlerimizdendir.
- Türk edebiyatında "Bayrak Şairi" olarak
tanınır. Adana'nın kurtuluş günü için bu şiiri yazar.
- Aruzla başladığı şiire önceleri rubai ve gazel
türlerinde şiirler kaleme aldı. Rubai türüne özel bir önem verip bu türde
beş ayrı kitap yayımladı. Sonra hece ölçüsü ve serbest şiir tarzında
şiirler yazdı.
- Şiirlerinde Yahya Kemal Beyatlı'nın etkisi
görülür.
- Halk ve Divan nazım biçimlerinin yanında modern
edebiyatın nazım biçimlerini kullanır.
- Şiirlerinde en çok tarih bilinci, milliyetçilik,
kahramanlık, aşk, din, doğa ve ülke güzellikleri gibi temaları işler.
- Dili açık, anlaşılır ve sade olan sanatçı günlük
Türkçeyi bir sanat dili haline getirmeyi başarır.
- Hiciv ve espri şiirlerindeki anlatımının
özelliklerindendir. İfadelerindeki çarpıcı ve iğneleyici özellikleriyle de
dikkat çeker.
- Fetih Marşı şiiriyle bilinir.
- Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin en önemli temsilcilerinden
olan Arif Nihat Asya'nın "Fetih Davulları", "Bir Bayrak
Rüzgâr Bekliyor", "Selimler", "Kubbeler" ve
"Süleymaniye" en bilinen şiirleri arasında yer alır.
- Sosyal hayat, politika, tarih, din, aşk, tabiat
konularını içeren nesir (düzyazı) türünde eserler de kaleme alır.
Bir
Bayrak Rüzgâr Bekliyor
Heykeltıraş
Dualar
ve Âminler
Divançe-i
Arif
Aynalarda
Kalan
Köprü
Kubbe-i
Hadra
Kıbrıs
Rubaileri
Rubaiyat-i
Arif
Ayetler
Yastığımın
Rüyası
Terazi
Kendini Tartmaz
Kanatlar
ve Gagalar
Arif Nihat Asya'nın Şiirlerinden Örnekler
BAYRAK
Ey mavi göklerin beyaz ve
kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yeryüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
Arif Nihat Asya
FETİH MARŞI
Yelkenler biçilecek, yelkenler
dikilecek;
Dağlardan çektirilen, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle sûrun dişleri sökülecek!
Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın?
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden
Senin de destanını okuyalım ezberden
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden
Elde sensin, dilde sen; gönüldesin, baştasın
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Yüzüne çarpmak gerek zamânenin fendini!
Göster: kabaran sular nasıl yıkar bendini!
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini!
Şu kırık âbideyi yükseltecek taştasın;
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın
Bu kitaplar Fâtih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır;
Şu mihrab Sinânüddin, şu minâre Sinân'dır;
Haydi, artık uyuyan destanını uyandır!
Bilmem, neden gündelik işlerle telâştasın
Kızım, sen de Fâtihler doğuracak yaştasın!
Delikanlım! işaret aldığın gün atandan!
Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan!
Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan!
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın
Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın?
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Arif Nihat Asya
Ayrıca bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder