Ahmet Cevdet Paşa

ahmet cevdet pasa

Yazar, hukukçu, tarihçi ve devlet adamı kimliğiyle öne çıkan Ahmet Cevdet Paşa, 27 Mart 1822'de günümüzde Bulgaristan sınırları içerisinde yer alan Lofça'da doğdu. Asıl adı "Ahmet" olup "Cevdet" mahlası İstanbul'daki öğrenimi sırasında şair Süleyman Efendi tarafından kendisine verilir.

İlk tahsilini Lofça'da yapan Ahmet Cevdet Paşa, sonrasında İstanbul'a gelir. İstanbul'a geldiğinde Fatih Camisi medresesinde tahsile başlar. Bu süre içerisinde matematik, tarih, coğrafya, astronomi ilimleriyle uğraşarak kültürünü arttırır. Ayrıca Farisi öğrenir. Yine Mevlana'nın "Mesnevi"sini de bu yıllarda bitirir.

Ahmet Cevdet Paşa, 22 yaşındayken Rumeli kaleminde kadı olur. 1845'te ise müderris sıfatıyla İstanbul camilerinde ders verme hakkını elde eder. Devlet adamı olarak yıldızı bu dönemde parlar. Fransızcayı da bu zaman diliminde öğrenir. Ahmet Cevdet Paşa, 1850'de Darü'l Muallimin (öğretmen okulu) müdürlüğüne getirilir. 1851'de Encümen-i Daniş üyesi olur.

Ahmet Cevdet Paşa, tarih alanındaki çalışmalarıyla da tanınır. 1855 yılından itibaren devletin resmi tarihçisi olarak görevlendirilir. Bu görevi on yıl devam ettirir. Kendisine büyük ün kazandıran on iki ciltlik "Tarih-i Cevdet" eserinin geri kalan kısımlarını kaleme alır. Dönemin siyasal olaylarını anlatan "Tezâkir-i Cevdet" ve peygamberler tarihini anlatan altı ciltlik eseri olan "Kısâs-ı Enbiyâ" eserini kaleme alır.

Ahmet Cevdet Paşa, 1856'da Adviye Hanım ile evlendi. Bu evlilikten üç çocukları oldu. Kızlarından Fatma Aliye Hanım, ilk Türk kadın romancısı olarak edebiyat tarihine geçti.

Ahmet Cevdet Paşa, ayrıca kadılık ve kazaskerlik görevlerinde de bulundu. Bu anlamda dönemin kanunlaştırma çalışmalarında önemli görevler üstlendi. 1861'de İstanbul kadısı oldu. 1863'te Anadolu kazaskerliği payesiyle Bosna'ya gönderildi. Burada oldukça başarılı çalışmalar yapar ve "Nişân-ı Osmânî" ile ödüllendirilir. 1864'te ıslahat yapmak için gönderildiği Kozan'da başarılı çalışmalarından dolayı Sultan Abdülaziz tarafından vezirlikten paşalığa getirilir.

Ahmet Cevdet Paşa, sırasıyla Halep, Bursa ve Maraş'ta valilik görevlerinde bulunur. Bursa ve Maraş valilik görevleri çok az sürer. Bu görevlerden alınıp tekrardan Mecelle Cemiyeti'nin başkanı yapılır. Devlet işlerinin birçoğu artık kendisine danışılır. En bilinen eseri olan "Kısâs-ı Enbiyâ" eserini de bu zaman diliminde yayımlar.

Ahmet Cevdet Paşa, 1873'te tekrar Maarif Nazırlığı görevine getirilir. Bu görevi sırasında yine boş durmayarak Türkçe, mantık ve edebiyat derslerinde okutulmak amacıyla okullar için kitaplar kaleme alır.

Ahmet Cevdet Paşa, Abdülaziz'in ölümünden sorumlu tutulanları yargılayan Yıldız Mahkemesi'nde adliye nazırı olarak görev yapar. 1883'te bu görevinden ayrılıp bir müddet devlet memurluğundan uzak kalır. Bu arada eserlerini tamamlamaya çalışır. Üç yıl sonra tekrar adliye nazırı olmuş olan Ahmet Cevdet Paşa, ömrünün geri kalan kısmını ailesine ve bilimsel çalışmalara ayırır.

26 Mayıs 1895'te İstanbul Bebek'te bulunan yalısında öldü. Naaşı, İstanbul'daki Fatih Camisinin bahçesine defnedildi.

 
Edebi Kişiliği

Osmanlı Devleti'nde 19. asırda yetişen büyük devlet ve bilim adamı Ahmet Cevdet Paşa; hukuk, tarih ve dil hakkında çeşitli çalışmalar yapar. Özellikle hukukçu ve tarihçi kimliğiyle tanınan çok yönlü bir kişiliğe sahiptir.

Ahmet Cevdet Paşa, Mecelle'yi kaleme alarak İslam hukukunu sağlam bir dille kitaplaştıran kişidir. İslam hukukunu sağlam bir anlatımla "Mecelle" adlı eserinde kitaplaştırır. Eseri, görünüşte her ne kadar batı medeniyetinin prensiplerinin bir uygulaması gibi görünse de gerçekte de eserde İslam hukukuna bağlı kalma vurgulanır. Eser, 1926 Türk Medeni Kanunu'nun kabulüne kadar yürürlükte kalır.

Ahmet Cevdet Paşa, şiir konusunda son derece hevesli biri olarak bilinir. İlk şiirlerinde "Vehbi" mahlasını kullanır. Bu isim başkası tarafından da kullanıldığı için "Cevdet" mahlasını kullanmaya başlar.

Ahmet Cevdet Paşa, her türlü bilimsel içerikli konunun Türkçe ile kaleme alınabileceğine kendini ikna etmiş yazılarında sadeliğin örneklerini verir. Birçok önemli yapıt kaleme alır. Bunlar:

"Kısâs-ı Enbiyâ", Ahmet Cevdet Paşa'nın en ünlü eseri kabul edilir. Eserde, Hz. Âdem'den başlanarak bütün peygamberler ve İslam tarihi sade bir dille anlatılır. Dört Halife Dönemi, Emevi ve Abbasi devirlerini de içeren eserde II. Murat'a kadarki Osmanlı padişahlarına da yer verilir. Eserde şahısların karakter ve portreleri net bir şekilde çizilir.

"Tarih-i Cevdet", Osmanlı tarihinin 1774-1825 yılları arasını konu edinir. 12 ciltlik bir eserdir. Ahmet Cevdet Paşa, 12 ciltlik bu eserini Sultan Abdülmecit'e sunar.

Ahmet Cevdet Paşa, "Tezakir-i Cevdet" adlı eserinde dönemin siyasi, toplumsal ve ahlaki olaylarını yazar. Devrin Avrupa'sı ve İstanbul'u ile ilgili geniş bilgilerin yer alığı eserde, Padişah Abdülaziz ile ilgili önemli bilgiler de bulunur.

"Kavaid-i Osmaniye" Ahmet Cevdet Paşa'nın Türkçe basılmış ilk dil bilgisi kitabıdır. Ahmet Cevdet, eseri, Keçeçizade Fuad Paşa ile hazırlar. 1850'de yayımlanan eserde Ahmet Cevdet Paşa, Osmanlıcayı oluşturan Arapça, Farsça ve Türkçenin dil bilgisi kurallarını da özetler.

 
Eserleri

Hukuk-Tarih

Tarih-i Cevdet

Kısas-ı Enbiya

Mecelle

Dil Bilgisi

Kavaid-i Osmaniye

Belagat-ı Osmaniye

Ayrıca bakınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder