İnsan dışındaki varlıklara insan kişiliği kazandırma
sanatına teşhis (kişileştirme) denir.
Mecazlı bir anlatım özelliği olan kişileştirme sanatına en çok masallarda
özellikle de hayvan masallarında rastlanılır.
Teşhiste insan dışındaki varlıklara, insana ait olan
"düşünme, anlatma, ağlama, üzülme, mutlu olma, kızma, dinleme, gülme,
küsme vb." özellikler verilir.
Örnek 1
Çukurova bayramlığın giyerken
Çıplaklığın üzerinden soyarken
Şubat ayı kış yelini kovarken
Cennet dense sana yakışır dağlar
Rüzgâr eser dallarınız atışır
Kuşlarınız birbiriyle ötüşür
Ören yerler bu bayramda pek
üşür
Sümbül niçin yaslı bakışır dağlar
Karacaoğlan
(Baki)
Yukarıdaki dizelerde "gül" ve
"nergis" sözcükleri kişileştirilmiştir. Yollara hasretle kulak tutup
dinlemek ve yine kıyamette kadar beklemek, gözlemek insanlara ait özellikler
iken dizelerde bu özellikler "gül" ve "nergis"e
yakıştırılmıştır. Bu da teşhis (kişileştirme) sanatına örnek teşkil etmiştir.
Karlı dağların başında
(Yunus Emre)
Bu dörtlükte "bulut" kişileştirilmiştir.
Burada bulutun adeta bir insan gibi saçını çözmesinden söz edilmektedir. Saçını
çözmekten kasıt bulutun yağmur olup yağmasıdır. Yine "salkım salkım"
söz öbeğiyle de teşhis (kişileştirme) yapılmıştır.
Örnek 4
Ay suda bestelerken şarkıyı
(Anonim)
Bilinmeyen kelimeler: mağrur mağrur: kibirli kibirli
"Beste yapmak, şarkı söylemek" insanlara ait
özellikler olduğu halde "Ay"a; "mağrur mağrur, gülümsemek"
de yine insanlara ait özellikler iken yine "Yıldız"a
yakıştırılmıştır. Haliyle bu da teşhis (kişileştirme) sanatını doğurmuştur.
(B. S. Ediboğlu)
Yukarıdaki dizelerde "bulut" kişileştirilmiştir. İnsana özgü özellikler olan "içmek, mağrur (gururlu) bakışlı olmak, yudumlamak" sözcükleri buluta yakıştırılmıştır.
Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl
(M. Akif Ersoy)
Dizede "hilâl" sözünde teşhis (kişileştirme) sanatı vardır. "Kaşları çatmak" insana ait bir özellik iken burada "bayrağa" verilmiştir.
Kuşlar figan edip ağıt dinlerse
(Anonim)
Yukarıdaki dörtlükte "kuşlar, dağlar, deniz" kavramları kişileştirilmiştir. Ağıt yakmak, feryat figan eylemek insanlara ait özellikler iken "kuşlar"a; boynu bükük olmak ve şarkı söylemek sözleri insana ait özellikler iken "dağlar"a ve yine uyumak da "deniz"e yakıştırılmıştır. Böylece teşhis (kişileştirme) sanatı ortaya çıkmıştır.
Tarihin dilinden düşmez bu destan
(O. Ş. Gökyay)
Yukarıdaki şiirde şairin "tarih, nehir ve
dağ" kavramlarını işleyiş biçimi teşhis (kişileştirme) sanatını
doğurmuştur. İnsanın konuşma vasfını "tarih"e, "gazi ve kahraman
olma" özelliklerini sırasıyla "nehir" ve "dağ"a
vermiştir. Gazi, savaşlarda sağ dönenlere, kahraman da üstün nitelik
gösterenlere verilen unvanlardır. Şair, düşüncesini daha etkili işlemek için bu
yola başvurmuştur.
Ne vakit Maçka'dan geçsem
(A. İlhan)
İnsana ait bir özellik olan "gülmek" eylemi ağaca verilmiştir. "Ağaçlar" sözcüğünde teşhis (kişileştirme) sanatı vardır.
Dinmiş denizin
şarkısı, rüzgâr uyumakta
Rıhtım boyu sonsuz bir üzüntüyle
karaltı
Mevsim gibi süslenmiş Emirgan, Çınaraltı
(Z. Gökalp)
Yukarıdaki şiirde geçen "deniz, rıhtım boyu,
rüzgâr, Emirgan ve Çınaraltı" kavramları kişileştirilen kavramlardır.
İnsana ait özellikler olan şarkı söylemek "deniz"e,
"uyumak" "rüzgâr"a, "üzülmek" "rıhtım"a,
"süslenmek" de "Emirgan ve Çınaraltı"na yakıştırılmıştır.
Şiirde etkileyiciliği artırmak için bu yola başvuran şair böylece bir duygu ve
düşünce cümbüşü oluşturmuştur.
Bütün kusurumu toprak gizliyor
(Âşık Veysel)
Cümlede teşhis (kişileştirme) sanatını oluşturan
kavram "toprak"tır. "Kusur gizlemek", "merhem
çalmak" ve "yara düzlemek" insana ait özelliklerdir. Dizelerde
bu özellikler toprağa atfedilmiştir.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
(N. F. Kısakürek)
"Kaldırımlar" sözünde teşhis (kişileştirme) sanatı vardır.
"Emzirmek" annelere ait bir özellik iken "kaldırımlar"a verilmiştir.
Örnek 13
O çay ağır akar, yorgun mu bilmem,
(R.T. Bölükbaşı)
"Çay"ın yorgun akması, mehtabının hasta olması teşhis (kişileştirme) örnekleridir.
Teşhis (Kişileştirme) Sanatına Kısa Kısa Örnekler
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi. (teşhis-kişileştirme sözü: kaldırımlar)
Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya. (teşhis-kişileştirme sözü: sokaklar)
Tilki karga sohbetinden ağaç rahatsızdı. (teşhis-kişileştirme sözü: tilki, karga, ağaç)
Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın. (teşhis-kişileştirme sözü: mehtap)
Güneş uyanmaya çalışırken ay ninni söylüyordu dünyaya. (teşhis-kişileştirme sözü: Güneş, Ay)
İnliyor çatıda rüzgâr. (teşhis-kişileştirme
sözü: rüzgâr)
Evler hasta, evler zavallı… (teşhis-kişileştirme sözü:
evler)
Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor.
(teşhis-kişileştirme sözü: tekerlekler)
Mor menekşe boynun eğmiş: (teşhis-kişileştirme sözü: menekşe)
Bana sırdaş oldu şu karşı dağlar, belli ki yüreği yaralı dağlar. (teşhis-kişileştirme sözü: dağlar)
Gökyüzü yas tutmuş körpeciklere. (teşhis-kişileştirme sözü: gökyüzü)
Ovalar, güneşe hasret, Güneş, küsmüş yâr ne yapsın. (teşhis-kişileştirme sözü: Güneş, ova)
Taşlarınız bir
birliğe inanır. (teşhis-kişileştirme sözü: taş)
Ayrıca bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder