Duyularımızdan (görme, işitme, koklama, dokunma, tatma) herhangi biriyle algılayabildiğimiz kavram ve varlıkları karşılayan sözcüklere somut anlamlı sözcükler denir.
Örnek
Masa, rüzgâr, ses, ışık, yağmur, gölge, yol, su, koku, hava…
Görme
Duyusu: Ağaç, sıra, masa
gibi gözle görülebilen her şey somuttur.
İşitme
Duyusu: Ses,
gürültü, hışırtı, şırıltı gibi kulağımızla işitebildiğimiz her şey somuttur.
Tat
Alma Duyusu: Tatlı,
ekşi, tuzlu gibi dilimizle tadabildiğimiz her şey somuttur.
Koklama
Duyusu: Parfüm,
koku, koklama ile ilgili her şey somuttur.
Dokunma
Duyusu: Hava, rüzgâr başta
olmak üzere tenimizle hissettiğimiz her şey somuttur.
Beş duyu organımızdan herhangi biriyle algılanamayan; var olduklarını akıl ve sezgilerimizle kabul ettiğimiz varlıkları karşılayan sözcüklere denir.
Örnek
Sevgi, cesaret, heyecan, korku, iyilik, özlem, huzur, güzellik, dostluk, akıl, aşk, kin, ruh…
Not: Bazen somut anlamlı sözcükler mecazlaşarak soyut anlam
kazanabilir. Bu kelimeler anlamları dışında kullanıldıklarından soyutlaşır.
Bu soruyu yapmak için kafa gerek. (soyut-mecaz)
Cümleleri somut-soyut anlamlı sözcükler açısından değerlendiğimizde "kafa" sözcüğü birinci cümlede insanın baş kısmını oluşturan organ anlamını verdiğinden gerçek ve somut anlamlı; ikinci cümlede ise "beyin" anlamında kullanıldığından soyut anlamlıdır.
Onda kalp yok sanki, çok merhametsiz. (soyut-mecaz)
"Kalp" sözcüğü birinci cümlede insan vücudunun bir parçası anlamında kullanılmış dolayısıyla somut anlamlıdır. İkincisinde ise "merhametsiz" anlamında kullanıldığı için soyut anlamlıdır.
Öğretmenimiz bizi sert bir şekilde uyardı. (soyut-mecaz)
"Sert"
sözcüğü birinci cümlede sert bir nesne anlamında olduğu için somut anlamda
kullanılmıştır. İkinci cümlede "davranma" anlamında yani soyut
anlamda kullanılmıştır.
Yolunu kaybeden kişiyi herkes aramaya koyuldu. (somut-gerçek)
Somut-soyut anlamlı sözcükler açısından değerlendiğimizde "yol" kelimesi birinci cümlede "üzerinde seyredilen yer" anlamında olduğu için somut anlamda kullanılmıştır. İkincisinde "yöntem" anlamına dönüşerek soyut bir anlam kazanmıştır.
Not: Somutlama, soyutlamanın tersi olup
genellikle benzetme ve kişileştirmelerle yapılır. Aslında soyut olan bir
kelimenin bir şekilde somut bir özellik kazanmasıdır.
"Ölüm"
kelimesi aslında soyut bir sözcüktür. Burada benzetme yoluyla somutlaştırma
yapılmıştır.
Gönül uslan artık vakit çok geç.
"Gönül" kelimesi "benlik, his" anlamına gelen soyut bir kavramdır. Cümlede gönül kelimesi kişileştirilmiş dolayısıyla somut bir anlam kazanmıştır. Yani gönül bir çocuğa benzetilmiştir.
Ayrıca bakınız
Anlam Bakımından Sözcükler
Sözcüklerde Anlam İlişkileri
Sözcüklerde Anlam Olayları
Anlam Değişmeleri
Sözcük Anlamı ile İlgili Bazı Terimler
Sözcüklerde Anlam İlişkileri
Sözcüklerde Anlam Olayları
Anlam Değişmeleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder