Az sözle çok şey anlatan anlam yoğunluğu
taşıyan özlü sözlere sav denir. Savlar, İslamiyet Öncesi Türk
toplumunun geleneklerini ve hayata bakış açısını ortaya koyar. Atasözlerinin karşılığıdır.
Savların Özellikleri
- Kısa ve özlü sözlerdir.
- Bir öğüt, deneyim ve düşünceyi içerir.
- Savlar, biçim olarak düzyazının bir cümlesi
gibidir.
- Bugünkü atasözlerin ilk şekillerini oluşturan
savlar bazı ses değişiklikleriyle günümüzde de varlığını devam
ettirmişlerdir.
- Kolayca ezberlenip unutulmasın diye şiir gibi
söylenmişlerdir.
- Halkın ortak kültür değerlerini yansıtan savların
tıpkı atasözlerinde olduğu gibi ilk söyleyeni belli değildir.
- Uygur alfabesinde de atasözü olarak kullanılır.
- Savlar, 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut tarafından
yazılan Divanü Lügati't Türk adlı eserde derlenmiştir.
- Divan Edebiyatı'nda "darb-ı mesel"
adını alır.
Sav
Örnekleri
Aç
ne yimes, tok ne times.
(Aç ne yemez, tok ne demez.)
Ağılda oğlak toğsa arıkta otı öner.
(Ağılda oğlak doğsa ırmakta otu biter.)
Arpasız at aşumaz.
(Arpasız at koşamaz.)
Alın
arslan tutar, küçin sıçgan tutmas.
(Hile ile aslan tutulur, güç ile sıçan
tutulmaz.)
Anası
teflük yufka yapar oğlı tetik koşa kapar.
(Anası, kurnaz, yufkayı yapar; oğlu,
çevik, çifte kapar.)
Avcı nice al bilse adığ anca yol
bilir.
(Avcı ne kadar hile bilse ayı o kadar yol bilir.)
Biş erngek tüz ermes.
(Beş parmak bir olmaz.)
Bir karga birle kış
kelmes.
(Bir karga ile kış
gelmez.)
Böri koşnısın yimes.
(Kurt komşusunu yemez.)
Erdem başı tıl.
(Erdemin başı dildir.)
Ermegüke
bulıt yük bolır.
(Tembele
bulut yük olur.)
Efdeki
buzagı öküz bolmas.
(Evdeki
buzağı öküz olmaz.)
Esende
inen yok.
(Sağlam
işte acele olmaz.)
İt
ısırmaz, at tepmes time.
(İt
ısırmaz, at tepmez deme.)
Kanıg
kan bile yumas.
(Kanı
kanla yıkamazlar.)
Kaynar öküz keçiksiz bolmas.
(Coşkun ırmak geçitsiz olmaz.)
Kişi alası içtin - Yılkı alası
taşdın.
(İnsan alası içinde, hayvan alası
dışındadır.)
Közden yırarsa könülden yeme yırar.
(Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.)
Künde irük yok, beğde kıyık yok.
(Güneşte çatlak olmaz bey sözünde
caymamalıdır.)
Ot tese ağız köymez.
(Ateş demekle ağız
yanmaz.)
Ot
tütünsüz bolmas - Yeğit yazuksı bolmas.
(Ateş
dumansız olmaz; yiğit günahsız olmaz.)
Öküz
adakı bolgınca buzağı başı bolsa yeğ.
(Öküz
ayağı olmaktan buzağı başı olmak iyidir.)
Öd
keçer kişi tuymas - Yalnğuk oğlı mengü kalmas.
(Zaman
geçer kişi duymaz; ademoğlu bakî kalmaz.)
Tag
taga kavuşmaz, kişi kişige kavuşur.
(Dağ
dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.)
Tay
atatsa at tınur - Oğul eredse ata tınur.
(Tay
büyürse at dinlenir; oğul büyürse at inlenir.)
Teve
silkinse eşgekke yük çıkar.
(Deve
silkinse eşeğe yük çıkar.)
Suw
bermeske süt ber.
(Su
vermeyene süt ver.)
Yılan
kendi egrisin bilmes, tefi boynın eğritir.
(Yılan
kendi eğrisini bilmez, deve, boynun eğri der.)
Yıgaç
ucuga yıl teger, körglüg kişige söz değer.
(Ağaç
ucuna yel değer, güzel kişiye söz değer.)
Yir
basruku tag Budun basruku bey.
(Yer
dengesini dağ ulusun dengesini bey sağlar.)
Ayrıca
bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder