16. yüzyılda yaşamış ve asıl adı "Ruşen" olan Köroğlu, kavganın ve özgürlüğün sembolü olarak bilinen bir halk şairimizdir. Doğum ve ölüm tarihleri hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır.
Cesurluğu ve yiğitliğiyle ön plana çıkan Köroğlu büyük bir özgürlük mücadelesi verir. Yaşadığı dönemde yapılan haksızlıklara karşı çıkar. Fakirleri gözetip yaşlıları ve güçsüzleri kollar. Kahramanlıkta halk için simge bir direnişçi haline gelir.
III. Murat zamanında yapılan Osmanlı-İran savaşlarına katılan Köroğlu, Şirvan ve Tebriz'in alınması üzerine destan söyler.
Bolu Beyi'nden öcünü almak amacıyla dağa
çıkıp eşkıya olan Köroğlu'nun kim olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Şair Köroğlu ile yiğitlik ve
iyilikseverliğiyle destanlaşan Köroğlu halk arasında bir kişiymiş gibi bilinir.
Köroğlu, koçaklama ve güzellemeleriyle
tanınır. Hatta koçaklama türünün Köroğlu ile başladığı bilinir. Aşk, doğa ve
ölüm konularını işlediği şiirleri de vardır. Yiğitçe ve coşkulu bir söyleyişe
sahip olan Köroğlu'nun eserlerinin dili oldukça sadedir. Bazı şiirleri
bestelenmiş ve günümüzde de söylenmektedir.
24'ü bulan hikâyeleri ile Türklük
dünyasına yayılan bir Köroğlu Destanı'nın doğuşunu hazırlar.
Köroğlu hikâyesi, İran, Azerbaycan,
Özbekistan, Türkmenistan ve Balkan ülkelerinde de bilinir.
Köroğlu Şiirlerinden Örnekler
Örnek 1
BENDEN SELAM OLSUN BOLU BEYİ'NE
Benden selâm olsun Bolu Beyi'ne
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
At kişnemesinden, kalkan sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir
Düşman geldi tabur tabur dizildi
Alnımıza kara yazı yazıldı
Tüfek icat oldu mertlik bozuldu
Eğri kılıç kında paslanmalıdır.
Köroğlu düşer mi eski şanından
Ayırır çoğunu er meydanından
Kırat köpüğünden düşman kanından
Çevrem dolup şalvar ıslanmalıdır
Köroğlu
Örnek 2
MERT DAYANIR NAMERT KAÇAR
Mert dayanır namert kaçar
Meydan gümbür gümbürlenir
Şahlar şahı divan açar
Divan gümbür gümbürlenir
Yiğit kendini öğende
Oklar menzilin döğende
Kılıç kalkana değende
Kalkan gümbür gümbürlenir
Köroğlu
Örnek 3
KARLI DAĞLARIN ARDINDAN
Karlı dağların ardından
Yel olup estiğin var mı
Tek başına bu çöllerde
Ordular bastığın var mı
Kargıyı ucundan salla
Düşman deme eyvallah
Her taraftan üç beş kelle
Terkiden astığın var mı
Köroğlu söyle şanından
Kuş uçurmaz divanından
Avuçla düşman kanından
Doldurup içtiğin var mı
Köroğlu
ALMA GÖZLÜ KIZ YELELİ KIRAT GEL
Bir at gördüm Silistre'nin ilinde
Alma gözlü kız yeleli Kırat gel
Ne bend oldun lekelerin elinde
Alma gözlü kız yeleli Kırat gel
Kır'a binmek iyi gelir uğura
Hay edende dağı taşı yoğura
Başı küçük boynu benzer puhura
Alma gözlü kız yeleli kırat gel
Büyüktür gövdesi küçüktür başı
Altıdan yediye giriyor yaşı
Çamlıbel'de kaldı küçük kardaşı
Alma gözlü kız yeleli Kırat gel
Ahırda kalır mı arpa sehere
Üzengiler ne yakışır eğere
Koçaklarım saldı beni kahıra
Alma gözlü kız yeleli Kırat gel
Kırat'a akşamdan verdim yemini
Öfkesinden küt küt gever gemini
Köroğlu üstünde sürer demini
Alma gözlü kız yeleli Kırat gel
Köroğlu
Yataktan kalkmış bir aslan
Gelir horlayı horlayı
Buluttan çıkmış ay gibi
Gelir parlayı parlayı
Döne, seyreyle Ayvaz'ı
Sim bilekli o zorbazı
Cılbatmış Kara Kabtaz'ı
Gelir gürleyi gürleyi
Şimdi görürsün kendini
Gülden kırmızı rengini
Görmedim bunun dengini
Gelir gürleyi gürleyi
Döne, Ayvaz bunun adı
Geldi bu meydanın tadı
Köroğlu'nun bir evladı
Gelir zorlayı zorlayı
Köroğlu
Köroğlu'nun Destansı Yaşamı
Yusuf, bir gece bir rüya görür. Rüyasında,
Bingöl dağlarından akıp Aras ırmağına dökülen üç köpüğü içmesi halinde hem
gençliğini yeniden kazanacağını hem de gözlerinin açılacağını görür. Böylece
Bolu Beyi'nden de intikamını alacaktır. Yusuf ile oğlu Ruşen Ali ırmağa
varırlar fakat Yusuf değil de Ruşen Ali köpükleri içer. Babası da köpüksüz su
içer. Ruşen Ali'nin bu köpüğü içmekteki amacı babasının intikamını almaktır. Bu
üç köpük Köroğlu'na (Ruşen Ali) ebedi hayat, yiğitlik ve şairlik sağlar.
Yusuf, çok geçmeden ölür. Ölmeden evvel
oğlundan kendi intikamını almasını ister. Köroğlu (Ruşen Ali) kendisine
kahramanlıklar yaşatacak ve adına şiirler kaleme alacağı kır atı ile dağa
çıkar. Adeta bir derebeyi gibi yaşamaya başlar. Çevresinde büyük ün kazanıp
"Köroğlu" diye tanınmaya başlar. Garip ve fakirleri gözetir.
Zenginlerden aldığını onlara verir. Ayvaz isminde bir çocuğu kaçırıp evlat
edinir. Bolu Beyi'nin kız kardeşini kaçırıp onunla evlenir. Gücü zirveye
ulaşınca Bolu'yu basıp babasının vaziyetini yerine getirip babasının intikamını
alır.
Şiirinde dile getirdiği gibi tüfeğin icat edilmesi mertliği bozduğunu düşündüğünden mücadelesini sonlandırır. Sonrasında Köroğlu Kırklar'a karışır ve kaybolur.
Ayrıca bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder