Mustafa'nın kapısı herkese açıktır.
Yukarıdaki cümlede geçen "kapısı herkese açık olmak" deyimiyle kinaye sanatı yapılmıştır. Gerçekte de insanın kapısı herkese açık olabilir. Asıl anlatılmak istenen mecaz anlamdır. Kapısı herkese açık olmak; misafirperver, cömert olmak anlamındadır. Kinayeyi daha iyi anlamak için "gözüne girmek" deyimine bakalım. Mecaz anlamda "beğenisini kazanmak" anlamındayken gerçek anlamı düşünülemez. Bir insanın gözüne şeklen girebilmek mümkün değildir.
Örnek 2
Ben toprak oldum yoluna
"Taş bağırlı", "acımasız olma" anlamına gelmektedir. Gerçek anlamda düşünüldüğünde dağların bağrında gerçekten de taş vardır. Mecazen ise "acımasızlığı" dile getirmektedir. Söylenilmek istenen de mecaz anlamdır. Dolayısıyla burada kinaye sanatı vardır.
Örnek 3
Ey benim sarı tanburam,
Yukarıdaki dörtlükte "oyuk" sözcüğüyle kinaye sanatı yapılmıştır. Tambur, sapı uzun olan bir çalgı çeşididir. Ceviz, kelebek, pelesenk gibi ağaçlardan oyularak yapılır. Şekil olarak da tamburun içi oyuktur. Asıl söylenilmek istenen de kişinin mutsuzluğudur.
Örnek 4
Hamama giren terler.
Yukarıdaki cümleden çıkan iki anlam da mantıklıdır. Yani cümlede kinaye sanatı vardır. Gerçek anlamda hamama giren birisi terler. Yapacağımız herhangi bir iş, masrafı, fedakârlığı ve sıkıntıya katlanmayı gerektiriyorsa işimizi sonuçlandırmak için gereken şartlara uymak gerekir. Bu da mecaz anlamıdır. Asıl söylenilmek istenen de bu anlamdır. Cümle kinaye sanatına güzel bir örnek teşkil etmektedir.
Örnek 5
Bir koyundan iki post çıkmaz.
Atasözünde iki anlam da mantıklı olduğu için cümle, kinaye sanatına güzel bir örnek oluşturmuştur. Birincisi, gerçekten her koyunun bir postu vardır, bir koyundan iki post çıkmaz; ikincisi ise bir kimseden, verebileceğinden daha çoğunu almak mümkün değildir, anlamıdır. Bu mecaz anlamıdır ve asıl söylenilmek istenendir.
Örnek 6
Hiç kimse ayağımı kaydıramaz, diye bas bas bağırıyordu.
Yukarıdaki cümlede geçen "ayağını kaydırmak" deyimi iki anlamda da düşünülebilir. Gerçek anlamı birinin ayağını kaydırıp yere düşmesini sağlamaktır. Mecaz anlamı ise birini zor duruma düşürmeye çalışmaktır. Asıl söylenilmek istenen de budur.
Örnek 7
İçeri girdiğinde yüzünün kızardığını fark ettim.
Gerçek anlamda bir insanın yüzünün kızarması anlamıdır. Yani havanın etkisiyle yüzde oluşan fiziksel değişikliktir. Mecaz anlamı ise "utanmak, mahçup olmak"tır. Asıl anlatılmak istenen de bu anlamdır. Bu da kinaye sanatını oluşturmuştur.
Örnek 8
Bildiğim kadarıyla eli uzun biridir.
Yukarıdaki cümlede hem gerçek hem de mecaz anlamıyla düşünülebilecek bir deyim vardır. "Eli uzun" mecaz anlamda "hırsızlık" için kullanılan bir tabirdir. Gerçek anlamda ise bir insanın gerçekten eli uzun olabilir. Kastedilmek istenen de mecaz anlamıdır.
Örnek 9
Son zamanlarda evimizde nedense herkesin yüzü gülüyor.
Gerçek anlamda vücuttaki fiziksel değişimdir. "Sevinmek", "mutlu olmak" da mecaz ve asıl kastedilen anlamdır.
Örnek 10
Annesi onun hiçbir zaman elinden tutmadı.
Gerçek anlamı,
"elini kavuşturmak" iken mecaz anlamı "yardım etmek"tir.
Asıl söylenilmek istenen de mecaz anlamdır. Kinaye olan da budur.
Altın pas tutmaz.
Geçekten altın madde
olarak pas tutmayan bir özelliğe sahiptir. Mecazen ve asıl söylenilmek istenen
de şerefli, temiz insana, hiç kimse leke süremez, anlamıdır.
Balık baştan kokar.
Balık kokmaya başladığı zaman önce balığın baş tarafı kokar. Bu gerçek anlamdır. Yönetici durumunda olanlar görevlerini yapmazsa veya görevlerini kötüye kullanırlarsa toplum düzeni bozulur ve kokuşma başlar sözü de asıl dile getirilmek istenendir. Kinaye, bu ikinci anlamdadır.
Örnek 13
Mum dibine ışık vermez.
Gerçek anlamda şeklinden dolayı mum dibine ışık vermez. Mecaz anlamı makam mevki sahibi kişiler, yabancılara yaptıkları iyilikleri kendi yakınlarına göstermezler, anlamıdır. Asıl söylenilmek istenen kinaye olan bu ikinci anlamıdır.
Aşağıda anlamları da verilen ve genellikle deyim ve atasözlerinden oluşan örnekleri bu yöntemle inceleyiniz. Mecaz anlamları yazılan cümlelerin gerçek anlamları üzerinde kafa yorunuz.
Örnek 1
Seni ayağını yorganına göre uzat diye uyarmıştım.
Mustafa Baltayı taşa vurmak üzereyken vazgeçti nedense.
O ömrü billah çürük tahtaya basmazdı.
Dereyi görmeden paçaları sıvayanlar hayal kırıklığına uğrayabilir.
Düzlüğe çıkmak için var gücüyle uğraşıyordu.
Hayatta en zor şey eli kolu bağlı kalmaktır.
Adam elini kana bulamış birisi olarak cemaatin ortasında duruyordu.
Örnek 8
Hiçbir zaman elini sıcak sudan soğuk suya sokmadı.
Gözü kara biri olarak tanınır.
Neden evladım ocağımı söndürmeye çalışıyorsun.
Adam, "sırtımı nereye dayamalıyım" diye söyleniyordu.
Hiç düşünmeden onları adamın yüzüne vurdu.
Aşağıdaki atasözleri de kinayeli anlatıma birer örnektir.
Âdemoğlu çiğ süt emmiştir: Başlangıcından bu yana nankörlük, iyiliğe karşı kötülük insanoğlunun değişmez bir sıfatı olmuştur hep. (kinaye)
Altın yere düşmekle pul olmaz: Dürüst ve değerli bir kişi bulunduğu yüksek yeri (makam-mevki) yitirip önemsiz bir yerde bulunmak zorunda kalsa bile değerinden bir şey kaybetmez. (kinaye)
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz: Bir durumun göstergesi, belirtisinin görülmesiyle anlaşılır. (kinaye)
Bıçak sapını kesmez: İnsanlar, yakınlarına, akrabalarına kolay kolay zarar vermez. Onları birbirlerine bağlayan bir kan bağı bulunmaktadır. (kinaye)
Boş çuval dik durmaz: Gerçeklerden uzak, temeli bulunmayan düşüncelerle bir sonuca ulaşılamaz. (kinaye)
Bir kanatla kuş uçmaz: Çevresiyle ilgilenmeyen arkadaşlarıyla yardımlaşmayan kimse başarı sağlayamaz. (kinaye)
Dilin kemiği yok: Dil, yapısından her türlü kelimeyi kolayca çıkarabildiğinden bazen çelişkili sözleri de söyleyebilir. (kinaye)
İp inceldiği yerden kopar: Herhangi bir olay en çürük yerinden patlak verir. (kinaye)
Rüzgâra tüküren kendi yüzüne tükürür: Gücünden daha üstün bir güce karşı koyan kimse kendini yıpratmaktan başka
bir sonuç sağlayamaz. (kinaye)
Yalnız taş duvar olmaz: İnsan tek başına bir hiçtir. Çoğu şeyi tek
başına yapamayacağından diğer insanlarla iş birliğine girmesi bir
zorunluluktur. (kinaye)
Yuvarlanan taş yosun tutmaz: Sürekli iş değiştiren her gün farklı bir uğraş edinen bir kişi başarı elde edemez, bir varlığa da sahip olamaz. (kinaye)
Ayrıca bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder