Bir olayın, olgunun gerçek nedenini bir yana bırakıp onu güzel, hayali ve hoş bir nedene bağlayarak açıklama sanatına hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) denir.
Şair bu sanata başvururken aslında bahse konu olan olayın gerçek nedenini bilmekte bu neden yerine etkileyiciliği arttırmak için başka bir neden bulur.
Olay,
eğer gerçek nedeni ile anlatılırsa hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) olmaz.
Bu sanat daha çok neden-sonuç cümlelerinin olduğu yerlerde görülür. Genellikle
gerçek neden doğa ve doğadaki unsurlar, güzel nedenin sebebi de sevgilidir.
Divan edebiyatında bu düşünce çok fazla işlenmiştir.
Örnek 1
Güzel şeyler düşünelim diye
(Cahit Sıtkı Tarancı)
Ağaçların yemyeşil oluvermesinin gerçek nedeni doğadır. Su, güneş ve havanın birlikte oluşturduğu fiziksel bir hadisedir. Oysa şair burada hayali, güzel ve etkileyici bir nedenle ağacın yemyeşil oluşunu açıklamaya çalışmaktadır. Böylece hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) sanatı ortaya çıkmıştır.
Örnek 2
Kadrini bilmeyenler alır eline
(Nef'i)
Menekşe zaten yaratılış itibariyle boynu eğri bir bitkidir. Şair, bu fiziksel gerçekliği bir yana bırakıp menekşenin boynunun eğri olma sebebini onun kadrini bilmeyenlerin eline geçmesine bağlamıştır. Böylece hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) sanatı ortaya çıkmıştır.
Örnek 3
Ateşten kızaran bir gül arar da
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
Çoban çeşmesinin suyu eğimli bir yerde akar. Şair, bu doğal gerçekliği görmezlikten gelip çeşmenin bu şekilde akmasının nedeninin susamış bir gülü bulup ona su vermeye bağlayarak kendince güzel bir neden bulur. Dolayısıyla hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) sanatı ortaya çıkmıştır.
Örnek 4
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
(Yahya Kemal Beyatlı)
Yukarıdaki dizelerde bir "ölüm" gerçekliği söz konusudur. Dünyaya gelen her insan, bir daha dünyaya dönmemek üzere günün birinde bu fani âleme veda eder. Şair, bu gerçekliği "Ölenler orada memnun oldukları için dönmüyorlar" sözüyle yani hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) sanatıyla açıklamaktadır.
Örnek 5
Ay parlar gül yüzün görünsün diye
"Ay"ın parlaması bir doğa hadisesi ve harikasıdır. Normal bir akıştır. Şair, Ay'ın parlamasını "sevgilisinin güzel olan yüzünün görünmesi" nedenine bağlayarak hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) sanatına başvurmuştur.
Örnek 6
Sen gülünce güller açar Gülpembe
(Barış Manço)
"Güllerin açması" bir doğa olayıdır. Bahar ayında havanın ısınması, yağmurun yağmasıyla güller açar. Oysa şair, güllerin açmasını farklı bir nedene bağlayarak bir güzellik ve etkileyicilik oluşturmaya çalışmaktadır. Güllerin açmasını Gülpembe'nin gülüşüne bağlamaktadır. Böylece hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) sanatı ortaya çıkmıştır.
Örnek 7
O kadar çaldı ki yürekten
Kaval, kamışın içindeki öz çıkarılarak yapılır. Kaval aynı zamanda kamıştan yapılır. Şair, kavalın bu yapılışının sebebini güzel bir nedene bağlayarak açıklamaya çalışmaktadır. Bu nedeni de kavalın türküleri içten, yanık söylemesi olarak belirtiyor.
Örnek 8
Salındı bahçeye girdi
"Menekşe"nin
doğuştan eğri bir bitki olduğu ve yine "gül"ün de kırmızı olduğu
bilinen bir gerçektir. Bunlar doğa kanunları ile açıklanır. Oysa şair, bunu
sevgilinin salınarak bahçeye girmesi gibi güzel bir nedene bağlar. Dolayısıyla
dörtlükte hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) sanatı ön plana çıkmıştır.
Örnek 9
Sen gittin yaslara büründü cihan
Gülün soluması bir doğa olayı olmasına karşın şair bunu sevgilinin gidişine bağlıyor. Böylece hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) sanatı ortaya çıkmıştır.
Örnek 10
Hâk-i pâyine yetem der ömrlerdir muttasıl
(Fuzuli)
Su, bir yerden akarken kendine bir mecra oluşturur. Mecranın iki tarafına değerek akar. Bu bir gerçekliktir. Şair, suyun bu akış olayını, Hz. Muhammed'in (SAV) ayak bastığı, ayağının değdiği topraklara ulaşma çabası olarak düşünüp hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) sanatı ile açıklamaktadır.
Örnek 11
Yeni bir ülkede yem vermek için atlarına
(Yahya Kemal Beyatlı)
Şair, bir tarihi olayı gerçek nedeninden farklı, güzel bir nedene bağlıyor. Akıncılar, başka toprakları fethetmek için yollara düşer. Bunu da dönemin şartları çerçevesinde yaparlar. Şair bunu -aslında biraz da gururla- atlarına farklı bir ülkede yem vermek istemelerine bağlıyor. Böylece dizelerde hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) sanatı ortaya çıkmıştır.
Örnek 12
Toprak bir bakışınla kızıl renge büründü
Bu dizelerde hüsnütalil sanatına iki örnek vardır: Toprağın içindeki demir minerallerin işlevini kaybedip paslanması toprağın kırmızılaşmasına neden olur. Şair, dizelerde bu doğa hadisesini farklı bir nedene bağlamaktadır. Öyle ki toprağın oluşum nedenini sevgilinin can alıcı, yakıcı bakışlarının sonucu olarak gösteriyor. İkinci dizede ise bir doğa hadisesi neticesinde çok nadiren gündüz de görülen yıldızların gözükme olayını, sevgili ile dostluk kurmak için olduğunu söyleyip güzel bir nedene bağlıyor. Sonuçta hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) sanatı ortaya çıkmıştır.
Örnek 13
Güneş sevgilinin güzelliğini görüp utanıyor
Bulutların sürekli yer değiştirmesi sonucunda bazen Güneş'in önü kapanır. Şair, bu gerçeği farklı bir nedene dayandırıp hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) sanatına müracaat etmiştir. "Güneş, sevgilinin güzelliği karşısında utandığından kendini gizliyor." nedenine bağlamıştır.
Örnek 14
Kaşına ya da alnına benzemek için Dolunay olur gökte ay, bazen de hilal
(Yavuz Çınar)
"Ay" çeşitli zamanlarda farklı şekillere girebilmektedir. Bu bazen "Dolunay" bazen "Hilâl" olabilmektedir. Şair, "Ay"ın bu şekillerini, bu gerçek neden yerine, Ay'ın sevgiliye çeşitli şekillerde benzeme arzusuna bağlamaktadır. Böylece hüsnütalil (güzel bir nedene bağlama) sanatı ortaya çıkmıştır.
Örnek 15
Müzeyyen oldı reyahin bezendi bağ-ı çemen
Şair,
bahçenin o müthiş güzelliğini sevgilinin geleceğini duymasına bağlamaktadır.
Oysa bu güzellik bir doğa olayıdır. Sonuçta hüsnütalil (güzel bir nedene
bağlama) sanatı ortaya çıkmıştır.
Ayrıca bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder