Olumsuz olarak algılanan
kimi durum, kavram veya varlıkları güzel bir şekilde dile getirmeye güzel
adlandırma denir. Bazı sözler halkça uğursuz bazıları da toplumsal ahlak ve
adaba aykırı görüldüğünden bunların kullanılmaması tercih edilir. Kimi
inançlardan, tabulardan dolayı bazı kavramların ismini söylemekten kaçınma
güzel adlandırmaya yönelme sebeplerindendir.
Güzel
adlandırma, en çok hastalıklar için yapılır. Güzel adlandırmada amaçlanan,
kavramdaki olumsuzluğu örtmeye çalışmaktır. Kibarlık, edebilik, etkileyicilik
güzel adlandırmada önemli özelliklerdir. Güzel adlandırma ulusal özellikler
taşıyıp farklı türlerden birinin bu adlandırmayı kavraması güçtür. Güzel
adlandırmada genellikle sözcüklerin mecaz anlamı ön plana çıkarılır.
Örnek
Yarasa: karanlık kuşu
Ölüm: son yolculuk
Ölüm: rahmete kavuşmak
Azrail: ölüm meleği
Sağır: işitme engelli
Kör: görme engelli
Geri
zekâlı: zihinsel engelli
Sakat: bedensel engelli
Deli: akıl hastası
Cin: iyi saatte olsunlar
Cin: üç harfli
Verem: ince hastalık
Felç: inme
Deri
veremi: cüzam
Sara
hastalığı: bayılma
Menenjit: kısma
Romatizma: kuru yel
Küçük
sivilce: akarcacık
Sıpa: karakaçan
Kefen: yakasız gömlek
tabut: tahta at
Kefen: çadır
Üvey
ana: cici
ana
Dul
kadın: celep
Cümle
İçerisinde Geçen Güzel Adlandırma Örnekleri
Havanın
kararmasıyla etrafı karanlık kuşları basar.
Edebiyatımızın
önemli ismi son yolculuğuna uğurlandı.
Annesi
de babası da aynı yılda rahmete kavuşmuşlardı.
Ölüm
meleği onu İstanbul'da
yakalamıştı.
Bütün
televizyonlarda işitme engelliler için haber bülteni
olmalıdır.
Son
sınavda görme engelli olanların sınava gireceği salonda
gözetmenlik yaptım.
Okulumuzda zihinsel
engelli öğrenciler için özel program uygulanacak.
Annesi bedensel
engelli olduğundan yıllarca annesinin bakımını üstlenmişti.
Akıl
hastası olmayan bir kimse
böyle davranmaz.
Kimse iyi
saatte olsunları karanlık ve tenha bir yerde hayal etmek istemez.
Küçük
çocuklar sınıfta üç harfli sohbetine dalmışlardı.
Doktor, durmadan
sen ince hastalık geçirmişsin diyor, adam anlamadığından gülüyordu.
Emniyet
kemeri takmadığından kazadan sonra inme geçirdi.
Bütün
okullarda cüzam ile ilgili bilgilendirme yapılacak.
Yüzündeki akarcacıklara bir
türlü çözüm bulamıyordu.
Hiçbir
makam, mevki, zenginlik kişiyi yakasız
gömlek giymekten kurtaramaz.
Herkes
günü geldiğinde tahta ata binecek ve edebi yurduna selam
diyecek.
Acıların
en büyüğü belki de kardeşine çadırı
kendi eliyle biçmesiydi.
Mustafa cici
ana için söylenenlere bir anlam vermeye çalışıyordu.
Gün geçtikçe toplumda celep sayısı
artmaktadır.
Not: Güzel adlandırma ve dolaylama bazen karıştırılır. Güzel
adlandırmada olumsuzluğu örtmeye çalışmak esas amaçken dolaylamada ise böyle
bir kaygı söz konusu değildir
Ayrıca
bakınız
Çok sağolun çok işime yaradı.sizin sayenizde çok iyi anladım.
YanıtlaSilValla isime yaradı
YanıtlaSilTenkkk
YanıtlaSil