Epik kavramı Yunancada destan anlamına gelen "epope"den gelmektedir. Epik şiir aynı zamanda destansı şiir demektir. Savaş, yiğitlik, kahramanlık, büyük göçler ya da tarihi bir olayı coşkulu bir anlatımla işleyen ve okuyanda savaşma arzusu uyandıran şiirlere epik şiir denir.
Epik şiirler, genellikle uzunca şiirler olup bu şiirlerin en güzel örneklerini destanlar oluşturur. Hatta epik şiirlerin çıkışı yani ilk örnekleri de destanlara dayanır. Olağanüstü olaylar ve kahramanlıklar epik şiirin en dikkat çekici unsurlarıdır. Epik şiirlerin arka planında her zaman için tarihsel bir gerçeklik söz konusudur.
Tarihimiz savaşlarla ve nitekim büyük zaferlerle dolu olduğundan epik şiir geleneği edebiyatımızda önemli bir yer tutmuştur. Türk edebiyatında Oğuz Kağan Destanı'ndan günümüze kadar epik şiir geleneği devam etmiştir. Divan Edebiyatında kasidelerde, Halk Edebiyatında koçaklama, destan, varsağı türlerinde karşımıza çıkar. Günümüzde epik şiirin niteliğinde bir değişim gözlenmektedir. Çağdaş şiirde "kahramanlık" öğesi ağır basan şiirler epik şiir olarak ön plana çıkmaktadır.
Epik şiir türünün ilk örneği Homeros'un derlediği "İlyada ve Odise" destanı kabul edilir. Tasso'nun "Kurtarılmış Kudüs", Milton'un "Kaybolmuş Cennet" eserinde bu gelenek hakimdir. Türk edebiyatında ise Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın "Üç Şehitler Destanı", Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkale Şehitlerine" eserleri epik şiir için güzel birer örnektirler.
Epik şiir "doğal epik" ve "yapay epik" olmak üzere ikiye ayrılır.
1.
Doğal Epik: Bir
halkın hayatına etki eden ve onların hayatlarında derin izler bırakan birtakım
olaylar sonucu kendiliğinden oluşan manzum hikâyelerdir. Bu şiirler destan
şeklindedir. Yazının olmadığı dönemlerde ortaya çıkan nesilden nesile sözlü
olarak aktarılan sonraki zamanlarda yazıya geçirilen şiirlerdir.
Örnek
İlyada ve Odise (Yunan), Kalevela (Fin), Mahabaratta (Hint) vb.
2.
Yapay Epik: Bir
şairin toplumu derinden etkileyen yakın çağdaki bir olayı doğal destanlara
benzeterek söylemesi sonucu oluşan destan şeklindeki şiirlere denir.
Örnek
Kurtarılmış Kudüs (Tasso), Şehname (Firdevsi), Kaybolmuş Cennet (John Milton),
Üç Şehitler Destanı (Fazıl Hüsnü Dağlarca) vb.
Epik Şiir ile İlgili Örnekler
Örnek 1
Atıldı,
bir Mehmetçik, büyü bozuldu
Bir düşman süngüsüne, göğsünden
Bu şehadetle kayalar yarıldı sanki
Dipçik gürültüsünden
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Açıklama: Savaş, yiğitlik, kahramanlık, büyük göçler
ya da tarihi bir olayı coşkulu bir anlatımla işleyen ve okuyanda savaşma arzusu
uyandıran şiirlere epik şiir denir. Yukarıdaki dörtlükte Dağlarca, bir
savaş durumunu anlatmaktadır. Dörtlükte geçen "Mehmetçik, düşman,
dipçik" hep savaşla ilgili kavramlardır. Bütün bu özellikler şiirin epik
şiir olduğunu gösterir.
Örnek 2
Bizdik
o hücumun bütün aşkıyla kanatlı
Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı
Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle
Canlandı o meşhur ova at kişnemesiyle
Yahya Kemal Beyatlı
Açıklama: Epik şiirlerin arka planında her zaman
için tarihsel bir gerçeklik söz konusudur. Yahya Kemal, bu şiirde Mohaç
Savaşını coşkulu bir anlatımla dile getirmiştir. Dörtlükte "yiğitlik"
olgusunun ön plana çıkması şiirin epik şiir olduğunun kanıtıdır.
Örnek 3
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda
eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
…
Açıklama: Tarihimiz savaşlarla ve nitekim büyük
zaferlerle dolu olduğundan epik şiir geleneği edebiyatımızda önemli bir yer
tutmuştur. Türk edebiyatında "kahramanlık" konulu en güzel şiirlerden
biri de "Çanakkale Şehitlerine" şiiridir. Şiirde yiğitçe bir
söyleyişin olması, savaşla ilgili kavramların (harp, ordu, donanma, vahşet,
Mehmetçik) çokça yer alması şiirin epik şiir olduğunun kanıtlarıdır.
Örnek 4
Köroğlu'yum medhim merde yeğine
Koç yiğit değişmez cengi düğüne
Sere serpe gider düşman önüne
Ölümü karşılar meydan içinde
Köroğlu
Açıklama: Epik şiirler, Halk Edebiyatında koçaklama, destan, varsağı
türlerinde karşımıza çıkar. Köroğlu da koçaklama türünde şiir yazan önemli
şairlerimizden biridir. Şiirde geçen "yiğit, cenk, düşman, ölüm"
sözcükleri ile şiirin üslubundaki yiğitçe söyleyiş şiirin epik şiir olduğunu
ortaya koymaktadır.
Örnek 5
Tarihin
dilinden düşmez bu destan
Nehirler gazidir, dağlar kahraman
Her taşı bir yakut olan bu vatan
Can verme sırrına erenlerindir
Orhan Şaik Gökyay
Açıklama: Günümüzde epik şiirin niteliğinde bir
değişim gözlenmektedir. Çağdaş şiirde "kahramanlık" öğesi ağır basan
şiirler epik şiir olarak ön plana çıkmaktadır. Orhan Şaik Gökyay, bu dönemde bu
vadide şiir yazan önemli şahsiyetlerden biridir. Şiirdeki coşkulu söyleyiş ve
kahramanlıkla ilgili "destan, gazi, kahraman, can verme" sözcükleri
şiirin bir epik şiir olduğunu gösterir.
Örnek 6
Şehitler tepesi boş değil,
Toprağını kahramanlar bekliyor!
Ve bir bayrak dalgalanmak için;
Rüzgâr bekliyor!
Destanı öksüz, sükûtu derin meçhul askerin;
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
Kim demiş meçhul asker diye? ...
Arif Nihat Asya
Açıklama: Savaş, yiğitlik, kahramanlık, büyük
göçler ya da tarihi bir olayı coşkulu bir anlatımla işleyen ve okuyanda savaşma
arzusu uyandıran şiirlere epik şiir denir. Arif Nihat Asya, yukarıdaki
şiirde yiğitçe bir söyleyişle duygularını dile getirmiştir. Şiirde geçen
"şehit, kahraman, bayrak, destan, asker" sözcükleri de birer
ipucudur. Öyleyse şiir bir epik şiir örneğidir.
Örnek 7
Kalktı
göç eyledi Avşar elleri,
Ağır ağır giden eller bizimdir.
Arap atlar yakın eder ırağı,
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir.
Belimizde
kılıcımız Kirmani,
Taşı deler mızrağımın temreni.
Hakkımızda devlet etmiş fermanı,
Ferman padişahın, dağlar bizimdir.
Dadaloğlu'm
bir gün kavga kurulur,
Öter tüfek davlumbazlar vurulur.
Nice koç yiğitler yere serilir,
Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.
Dadaloğlu
Açıklama: Halk Edebiyatında kahramanlık konulu
şiirleri işleyen şairlerin başında Dadaloğlu gelmektedir. Dadaloğlu'nun
şiirlerinde yiğitçe bir söyleyiş hâkimdir. Şiirdeki dil ve anlatım ile şiirde
geçen "at, kılıç, mızrak, ferman, dağ, kavga, tüfek, koç yiğitler,
ölüm" sözcükleri şiirin epik bir şiir olduğunu göstermektedir.
Örnek 8
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğdugu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.
Düşün ki, haşrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
Necmettin Halil Onan
Açıklama: Kahramanlık şiirleri denildi mi akla gelen
önemli şahsiyetlerden biri de Necmettin Halil Onan'dır. Şiirde yiğitçe bir
söyleyişin olması ve şiirde geçen "zelzele, Mehmed, düşman, boğmak, kan,
harp" kavramları şiirin epik şiir olduğunu göstermektedir.
Örnek 9
Kalk yiğidim, yine dağ başını duman aldı.
Arif Nihat Asya
Açıklama: Epik şiir aynı zamanda destansı şiir
demektir. Savaş, yiğitlik, kahramanlık, büyük göçler ya da tarihi bir olayı
coşkulu bir anlatımla işleyen ve okuyanda savaşma arzusu uyandıran şiirlere
epik şiir denir, demiştik. Yukarıdaki şiirde de yiğitçe bir söyleyişin
olması, şairin hedef kitlede savaşma arzusunu uyandırmaya çalışması şiirin epik
bir şiir olduğunu gösterir.
Çok yardımcı oldunuz teşekkürler
YanıtlaSilÇok güzel teşekkurler
YanıtlaSil