Deyim

En az iki sözcüğün bir araya gelerek ve bu sözcüklerin genellikle gerçek anlamlarından uzaklaşıp mecaz anlam kazanarak oluşturdukları kalıplaşmış özlü sözlere deyim denir. Dilimiz deyimler bakımından dünyanın en gelişmiş dillerinden biridir.
 
Deyimler, halkın zekâsının ürünüdür. Kesin bir hüküm belirtmeyen deyimler, öğüt ve emir anlamı içermez. "de-" fiilinden türeyen deyim sözcüğü "denmiş şey" anlamına gelir. Deyimlerden bir toplumun geçmişini, yaşam tarzını ve kültürünü öğrenebiliriz.

Örnek

Acı söylemekadı duyulmakağzı gevşekakıntıya kürek çekmek, arı kovanı gibi işlemek, ateş bacayı sarmak, baklayı ağzından çıkarmak, başından savmak, ekmeğini taştan çıkarmak, çil yavrusu gibi dağılmak, eşref saati gelmek, feryadı basmak, gözü kara, işi tıkırında olmak…
  
Deyimlerin Özellikleri
 
1. Deyimler kalıplaşmış sözler olduklarından deyimlerin herhangi bir kelimesini alıp değiştiremeyiz. Eş ve yakın anlamlarını da kullanamayız. Bu durumlarda sözcük grubu deyim olmaktan çıkar.
 
Atı alan İstanbul'u geçti. (yanlış)          
Atı alan Üsküdar'ı geçti. (doğru)
 
O, midesine düşkün biridir. (yanlış)                   
O, boğazına düşkün biridir. (doğru)
 
Kafasını taştan taşa vuruyordu. (yanlış)
Başını taştan taşa vuruyordu. (doğru)
 
2. Deyimler sadece bir durum ve kavramı karşılar. Bir deyim ile sayfalar dolusu yazı yazılmaz. Deyimler mevcudu yansıttıklarından öğüt içermez.
 
Adam yerine koymak: Birisine gereğinden fazla değer vermek

Bastığı yerde ot bitmemek: Gittiği yere uğursuzluk götürmek

Canını dişine takmak: İşe her türlü tehlikeyi göze alarak bütün gücüyle 
girişmek

Defteri dürülmek: İşten uzaklaştırılmak

Elinden geleni ardına koymamak: Birisine elinden gelen her türlü kötülüğü yapmak
 
3. Deyimler en az iki sözcükten oluşur. Tek sözcükten deyim olmaz. Genellikle iki sözcükten oluşur.
 
Acemi çaylak: Tecrübe sahibi olmayan işleri beceremeyen kişiler için kullanılır.

Elden çıkarmak: Bir şeyi satmak, başkasına devretmek

Galeyana gelmek: Bir şeyden çok etkilenmek, coşmak

Gözleri kamaşmak: Hayran olmak, büyülenmek
 
4. Bazı deyimler cümle şeklindedir.
 
Geçti Bor'un pazarı.

Şeytan görsün yüzünü.

Çoğu gitti, azı kaldı.

Ayıkla pirincin taşını.

Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla.

Yorgan gitti kavga bitti.

Ele verir talkını, kendi yutar salkımı.

Ne şiş yansın ne kebap.

Nuh der, peygamber demez.
 
5. Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır. Mecaz anlamlı deyimlerde bazen bir bazen de tüm sözcükler mecaz anlam kazanır.
 
Bir taşla iki kuş vurmak: Becerikli olmak

Beyninden vurulmuşa dönmek: Çok etkilenmek

Gözüne girmek: Beğenisini kazanmak

Gözünden düşmek: Beğenisini kaybetmek

Kulak misafiri olmak: İstemeden birini dinlemek

Etekleri zil çalmak: Çokça sevinmek

Etekleri tutuşmak: Telaşlanmak

Hanya'yı Konya'yı Öğrenmek: Dünyanın kaç bucak olduğunu anlamak

İçi cız etmek: Çok üzülmek

İliğini kurutmak: Canından bezdirmek
 
6. Bazı deyimler gerçek anlamda kullanılır. Bu deyimlerde deyimi oluşturan sözcükler ile deyimin içerdiği anlam aynıdır.
 
Vaktini almak: Zamanını almak

Çoğu gitti azı kaldı: İşin önemli bir kısmı bitti.

Yükte hafifi pahada ağır: Kıymetli ve aynı zamanda taşınması kolay olan şey

Hem suçlu hem güçlü: Bir kişinin suç işlediği halde kendini haklı çıkarmaya çalışması
 
7. Deyimler farklı farklı söz grubu şeklinde oluşabilir.
 
İsim tamlaması şeklinde oluşan deyimler

Ekmek kapısı

Dert babası

Keçi inadı

Dil yarası

Tavşan uykusu

Ömür törpüsü
 
Sıfat tamlaması şeklinde oluşan deyimler

Yarım ağız

Kalın kafalı

Açık el

Kara cahil

Püsküllü yalan

Taş yürek
 
Cümle şeklinde oluşan deyimler

Geçti Bor'un pazarı.

Şeytan görsün yüzünü.

Çoğu gitti, azı kaldı.

Ayıkla pirincin taşını.

Ele verir talkını, kendi yutar salkımı.

Ne şiş yansın ne kebap.

Nuh der, peygamber demez.
 
İkileme şeklinde  oluşan deyimler

Açık açık

Kuzu kuzu

Körü körüne

Tıkır tıkır

Tıngır mıngır

Tek tük

Sıkı fıkı
 
Fiilimsi şeklinde oluşan deyimler

Ağzı açık kalmak

Ağırlık basmak

Bildiğini okumak

Dut yemiş bülbüle dönmek
 
Edat grubu şeklinde oluşan deyimler

Kuş gibi

Kum gibi

Kutu gibi

Marsık gibi

Zehir gibi

Mum gibi

Turp gibi

Parmak kadar
 
8. Deyimi oluşturan sözcükler arasına başka sözcükler girebilir.
 
Ali, ağzını her zaman hayra açan biridir.
 
9. Deyimler çekim ekleri, kip ve kişi eklerini alabilir.
 
Bu iş benim çok vaktimi aldı.

Orada adeta bir taşla iki kuş vurduk.

Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla.
 
Cümle İçerinde Deyimlerin Kullanımlarına Örnekler 

Çocuğu genç yaşta ölünce acısı yüreğine işlemişti. 

Herkesin içinde bu konuda açık konuştu.

Onlarla büyük bir açmaza düşmüştü. 

Baklayı ağzından çıkarmak zorunda kalmıştı. 

Olanları duyunca adeta bir yaşına daha girdi.

burnundan kıl aldırmayan biriydi. 

Deyimleri can kulağı ile dinliyorlardı.

Futbolcuların tümü canını dişine takarak mücadele ediyorlardı.

Evladım seni dişten tırnaktan artırarak bugünlere getirdim.

Depremden sonra düzlüğe çıkmak için gece gündüz çabalıyordu. 

Mustafa, her zaman ekmeğini taştan çıkaran biridir.

Olanları duyunca bir an eli ayağı dolaştı.

Feleğin sillesini yemek söz grubu bir deyimdir. 

Annesi ve ablasını karşısında görünce gözlerine inanamadı.

İnsanlığın bu durumuna içi kan ağlamayan kişi çok şeyini yitirmiştir 
demektir. 

Kalem oynatmak öyle kolay bir iş değildi Yahya Kemal'in meclisinde.
 
Deyimlerin Atasözlerinden Farkları
 
1. Atasözleri genel yargı bildirir, deyimler ise özel bir durumu belirtir.

2. Atasözlerinde ders, öğüt vermek, yol göstermek asıl amaç iken deyimler 
bu özellikleri taşımaz. 

3. Atasözlerinin tarihçesi deyimlere oranla daha eskiye dayanır.

4. Atasözlerine oranla deyimler daha az sözcükten oluşur.

5. Deyimler genellikle mastar şeklinde; atasözleri cümle şeklindedir.

6. Deyimler bir efsane hikâyeyi barındırır.

7. Atasözlerinde bir arka plan varken deyimlerde yoktur. Yani bir atasözü hakkında çok uzun bir kompozisyon yazılabilir deyimlerin böyle bir özelliği yoktur.
 
Hatırlatma: Sınavlarda deyim ve deyim açıklamasının yer aldığı cümleler çok fazla karşımıza çıkmaktadır.
 
Arkadaşını gözüm ısırıyor; daha önce bir yerde görmüş gibiyim.

Ona en çok duyarlık gösterdiği yönden saldırmış, onu can evinden vurmuştu.
 
Daha fazla bilgi için aşağıda alfabetik sıra şeklinde gösterilen ve deyimlerin anlamlarının da yer aldığı deyimler sözlüğüne bakınız.

DEYİMLER SÖZLÜĞÜ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder