Cengiz Dağcı, öğrencilik yıllarından itibaren şiire ilgi duyar ve şiir yazmaya başlar. İlk şiirini 1936'da Kırım Gençlik Dergisi'nde yayınlar. 1939'da Kırım Pedagoji Enstitüsü'ne girse de II. Dünya Savaşı başladığı için öğrenimini tamamlayamadan askere alınır. Odesa'da bulunan subay okuluna gönderilir. Ukrayna cephesinde savaşırken Almanlara esir düşer. Almanların da yenilmesi üzerine İngiltere'ye gidip Londra'da Wimbledon yakınlarındaki bir yere yerleşir.
II. Dünya Savaşı, Cengiz Dağcı'nın psikolojik durumunu oldukça etkiler. Savaş
yıllarında kaleme aldığı romanlar hatıra tarzını anımsatır.
Cengiz Dağcı, 1945-1946 yıllarında binlerce Türkistanlı ile Türkiye'ye gelmek
için müracaat eder. Dönemin idarecileri bu isteklerini kabul etmeyince
istekleri gerçekleşmez. Cengiz Dağcı, Türkiye'ye hiç gelmediği halde
"Türkçe bana anamın dilidir." diyerek eserlerini Türkiye Türkçesi ile
yazmıştır. Kitaplarının ilk redaksiyonunu da şair Ziya Osman Saba yapmıştır.
Türk
edebiyatının büyük romancılarından olan Cengiz Dağcı özellikle Kırım
Türklerinin dramını anlattığı romanları ile büyük bir ün kazanır. Eserlerinde
Kırım Türklerinin Rusların zulmü altındaki hayatını anlatır. Eserlerinde ayrıca
kendi hayatından da kesitler sunar. Romanlarında Kırımlıların çektikleri
zorlukları acıklı bir dille yazar. Kırım'da yetişmiş sonrasında İngiltere'ye
yerleşmiş olan Cengiz Dağcı, eserlerini Türkiye Türkçesi ile sade, açık,
anlaşılır bir şekilde kaleme alır. Anlatımında ayrıca
insanı oldukça hüzünlendiren bir üslubu vardır.
Edebiyatta şiirle başlayan Cengiz Dağcı, şiirlerinde ve diğer eserlerinde
herhangi bir sınır koymaz. Kırım Türklerinin sıkıntı ve mücadelelerini
anlattığı eserlerinde sözlerini dolambaçsız net bir şekilde söyler. Çok fazla
bilinmemesine karşın Kırım Tatarca şiirleri de vardır. Şairliğin yanında
gazeteciliği de olan Cengiz Dağcı, muhabir ve mülakatçı olarak da
"Komsomolets" gazetesinde çalışır.
Bir öykü ve roman yazarı olan Cengiz Dağcı, Türk edebiyatına birçok eser
kazandıran bir sanatçı olup Türkiye'de 1956'dan günümüze dek yayımlanan
romanları pek çok baskı yapar. Cengiz Dağcı'nın Türkiye'de yayımlanan
eserleri neticesinde Türkiye'de birçok insan Kırım'ı ve Kırım Tatarları'nın
hayatlarını, yaşantılarını öğrenme imkânı bulur.
Vatanından ayrıldığından beri hiç Kırım'a gitmemiş olan Cengiz Dağcı 22 Eylül
2011'de Londra'da öldü. Cengiz Dağcı, 69 yıl görmediği Yalta'ya bağlı Kızıltaş
köyünde toprağa verildi.
Eserleri
Roman
Korkunç Yıllar
O Topraklar Bizimdi
Yurdunu Kaybeden Adam
Onlar da İnsandı
Ölüm ve Korku Günleri
Dönüş
Genç Temuçin
Üşüyen Sokak
Yoldaşlar
İhtiyar Savaşçı
Biz Beraber Geçtik Bu Yolu
Badem Dalına Asıllı Bebekler
Anı
Yansılar 1
Yansılar
2
Yansılar
3
Yansılar 4
Anneme Mektuplar
Hatıralarda
Cengiz Dağcı
Hikâye ve mektupları
Haluk'un Defterinden ve Londra Mektupları
Ayrıca bakınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder