Cahile söz anlatmak, deveye hendek
atlatmaktan zordur: Ne
kadar uğraşırsanız uğraşın, deveye hendek atlatamazsınız. Cahile söz anlatmak,
bundan daha güçtür.
Cahilin dostluğundan, âlimin düşmanlığı yeğdir: Akılsız kimse dostunun iyiliğini istese de bilgisiz olduğu için yaptığı işin ne sonuçlar doğuracağını kestiremez.
Cambaz ipte, balık dipte gerek: Bir kimse kendi iş ve uğraşı neyi gerektiriyorsa onu yapmalıdır.
Cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur: Bir yetkiye sahip birisi çevresindekileri dikkate almayıp kendi bildiğini okur.
Can boğazdan gelir: İyi gıda almayan insan sağlığını kaybeder. Hatta bu kişinin hayatı tehlikeye girer.
Can bostanda bitmez: Kişi, canının kıymetini bilmeli, onu yıpratmamalıdır.
Can canın yoldaşıdır: İnsan, hiçbir zaman tek başına yaşayamaz. Sürekli bir şeyleri paylaşacağı birisini arar.
Can cümleden aziz: İnsan için kendisi herkesten daha kıymetlidir.
Can çıkmayınca huy çıkmaz: Huy, kişiliğin bir parçasıdır. Huy ile kişilik bir bütündür. Bu bakımdan yaşam boyunca huy değişmez.
Cana gelecek mala gelsin: İnsanın başına bir şey gelecek ve insan ondan zarar görecekse bu, insanın canına değil malına gelsin. Malın tekrardan edinilmesi mümkündür fakat can da aynı durum söz konusu değildir.
Candan ahbap, kandan şarap olmaz: Kandan nasıl ki şarap yapılmazsa hiç kimse de hakiki anlamda dört dörtlük bir dost, sırdaş bulamaz.
Canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır: Güzel yaşamayı adet edinen kişi, bu yaşayışın bedelini göze almalı, gerekli kaynakları sürekli olarak elinin altında bulundurmalıdır.
Canı yanan eşek attan yürük olur: Bir tehlikeyle karşılaşan ya da canı yanan bir kimse ıstırap çeker. Bu durumla bir daha karşılaşmamak için elinden geleni yapar.
Canımı sokakta bulmadım: Tehlikeli durumlardan kaçarım. Herhangi bir sıkıntıya katlanmaya niyetim yok.
Cefa çekmeyen sefanın kadrini bilmez: Sağlıklı insan, hasta olmadan sağlığın kıymetini, varlıkta olan da darlığı yaşamadan mutluluğun kıymetini anlayamaz. Sürekli rahat yaşayanlar içinde bulundukları rahatlığın kıymetini bilmez.
Cin tutana bir muska yeter: Çok kızmış bir kişiyi yatıştırmak için akıllı bir kişinin beyanı yeterlidir.
Cins cinse çeker: Her varlık şöyle böyle soyuna benzer.
Cins horoz yumurtada öter: Değerli kimseler, kendini ilk zamanlarından belli ettirir. Yararlı işler yapacağını ilk zamandan sezdirir.
Cins kedi ölüsünü göstermez: Soylu bir insan acınacak durumunu asla kimseye göstermez.
Cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler: Başkalarının gazına kananlar hem mallarından hem de canlarından olur.
Cömertle nekesin harcı birdir: Cimri ve cömert aynı parayı harcar. Cimri hep ucuzu aradığından bir şeyi birden fazla kez almış olur.
Çabalama ile çarık yırtılır: Bir işi yoluyla değil de zorla yapmaya çalışan zarara uğrar.
Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme: Kişi, çağrıldığı bir yere gitmeli, davet edilmediği yere de gitmemelidir.
Çağrılmayan yere çörekçiyle börekçi gider: Çağrılmadığı yere kişi asla gitmemelidir.
Çalma elin kapısını çalarlar kapını: Bir kişiye kötülük yaparsak günün birinde bize de kötülük yaparlar.
Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmaz: Her şeyin farklı bir özelliği vardır. Bazı özellikler kalıcıdır ve asla değişmez. Hiçbir şey aslın yerini tutmaz.
Çam sakızı, çoban armağanı: Hediyeleşmek insanı mutlu eder. Durumu uygun olmayanların hediyeleri de küçük olur. Taşıdığı değerse farklıdır. Hediyenin değersiz bir şey olduğu durumda söylenir.
Çanağa ne doğrarsan kaşığına o çıkar: İnsan ilerisi için ne gibi bir çalışma yaparsa ilerde ancak onun veriminden yararlanır.
Çarık çarıkla, sarık sarıkla: İnsan, kendi seviyesindeki kişilerle arkadaş olmalıdır.
Çarşı iti ev beklemez: Boş gezen bir iş yapmayan kişiler düzenli bir iş yapmaya gelemezler. Bunlar her şeyden evvel disiplinsizdirler.
Çatal kazık yere çakılmaz: Bir işin başında birden fazla yönetici varsa ve fikirleri birbirine uymazsa o iş yürümez. Danışmak önemlidir fakat karar birinde olmalıdır.
Çay kuşu, çay taşı ile vurulur: Bir şey yalnızca o iş için gerekli araç ve yöntemlerle yapılabilir.
Çengi ölüsü çalgı ile kalkar: Zevk içinde hayatını yaşamış bir kimse, en zor günlerinde bile bu alışkanlığını terk etmez.
Çerçi başındakini satar: Satıcı ne bulursa görürse satar. O, bütün dikkatini satmaya verir.
Çerçi kızı boncuğa âşıktır: Bir kişi hangi işle uğraşırsa yakınındaki kişiler de o işi çok sever.
Çıkmadık candan umut kesilmez: Kişi ölümcül bir hastalığa yakalansa da can çıkmadığı sürece umutlu olmalıdır. En son noktaya kadar umudunu korumalı ve pes etmemelidir.
Çıngıraklı deve kaybolmaz: Bazı özellikleri ile ön plana çıkan kişiler toplum içinde yok olmaktan kurtulur.
Çıra dibi karanlık olur: Kişi, başkalarına yaptığı yardımı kendi yakınlarına yapmaktan uzak durur.
Çift edersen bağlanırsın, bağ edersen eğlenirsin: Bir bağın bakımını iyi yaparsak bağ iyi olur, bağ ile uğraşmak da oldukça eğlenceli bir iştir.
Çiftçinin ambarı sabanın ucundadır: Bir işte iyi sonuç almak isteyen kişi, işini hem zamanında hem de iyi yapmalıdır.
Çiğ yemedim ki karnım ağrısın: "Suç işlemedim ki korkayım." anlamında kullanılır.
Çingene çadırında musandıra ne arar: Yoksul kişilerde varlıklı insanların özelliklerine rastlanılmaz.
Çingene çingeneye çatmadıkça kasnak boynuna geçmez: Sıradan bayağı kişilerin iyice rezil olmaları için birbirlerine girmeleri gerekir.
Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış: Soysuz, bilgisiz ve görgüsüz kimseye bir yetki verilirse en yakınlarına bile fenalık yapmaktan çekinmez. Önce onlara zarar verir.
Çirkefe taş atma üstüne sıçrar: Kötü kimselere herhangi bir nedenle zarar verecek ufak bir davranışta bulunursak onların bütün kötülüklerine maruz kalabiliriz. Mecbur kalınmadıkça kötülere sataşmamak gerekir.
Çobanın gönlü olursa tekeden yağ çıkarır: Kişinin bir işi başarabilmesinin en önemli koşulu bunu yapma isteğidir, motivasyonudur.
Çobansız koyunu kurt kapar: Başsız kalan bir toplum, aile onun bunun saldırısına uğrayıp dağılıp perişan olur.
Çocuk doğmadan kaftan biçilmez: Bir şey henüz ortaya çıkmadan hazırlıklara girişmek yanlıştır. Önce o şeyin ne olduğu anlaşılmalı, sonra da hazırlıklara başlanılmalıdır.
Çocuktan al haberi: Çocuk, dünyadaki dalavereleri bilmediği yani yalan konuşmadığı için çocuğun söylediği her şey doğrudur. Onun için ondan haber almak gerekir.
Çoğu zarar, azı karar: Her şeyin bir ölçüsü vardır. Aşırıya kaçan insan zararla karşılaşır. En güzel yol orta yoldur.
Çok bilen çok yanılır: İnsan ne kadar bilgili de olsa insanın bilmediği çok şey vardır. İnsan, bu bilgisine güvenip her şeye karışmamalıdır.
Çok havlayan köpek ısırmaz: Kötülük yapacak kişiler eğer bunu açıkça belli ederse ondan çekinmemek gerekir. Asıl sessiz kişilerden korkulmalıdır.
Çömlek taşa dokunursa vay çömleğin haline: Güçlü ve güçsüz olan kişiler çarpışırsa vay güçsüz olanın haline.
Çömlekçi suyu saksıda içer: Bir kişi elindeki imkânlarla işini görür.
Çuhayı fırçayla, kadifeyi elle: Bazı kimselere sert, bazılarına da yumuşak davranmak gerekir.
Çul içinde arslan yatar: Kişilerin değerini kılık kıyafeti değil kişiliği ortaya koyar.
Çürük tahta çivi tutmaz: Özelliğini kaybetmiş işe yaramaz bir duruma gelmiş bir şeyi, ne kadar uğraşsak da onu iş görecek bir hale getiremeyiz.
Ayrıca bakınız
Cahilin dostluğundan, âlimin düşmanlığı yeğdir: Akılsız kimse dostunun iyiliğini istese de bilgisiz olduğu için yaptığı işin ne sonuçlar doğuracağını kestiremez.
Cambaz ipte, balık dipte gerek: Bir kimse kendi iş ve uğraşı neyi gerektiriyorsa onu yapmalıdır.
Cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur: Bir yetkiye sahip birisi çevresindekileri dikkate almayıp kendi bildiğini okur.
Can boğazdan gelir: İyi gıda almayan insan sağlığını kaybeder. Hatta bu kişinin hayatı tehlikeye girer.
Can bostanda bitmez: Kişi, canının kıymetini bilmeli, onu yıpratmamalıdır.
Can canın yoldaşıdır: İnsan, hiçbir zaman tek başına yaşayamaz. Sürekli bir şeyleri paylaşacağı birisini arar.
Can cümleden aziz: İnsan için kendisi herkesten daha kıymetlidir.
Can çıkmayınca huy çıkmaz: Huy, kişiliğin bir parçasıdır. Huy ile kişilik bir bütündür. Bu bakımdan yaşam boyunca huy değişmez.
Cana gelecek mala gelsin: İnsanın başına bir şey gelecek ve insan ondan zarar görecekse bu, insanın canına değil malına gelsin. Malın tekrardan edinilmesi mümkündür fakat can da aynı durum söz konusu değildir.
Candan ahbap, kandan şarap olmaz: Kandan nasıl ki şarap yapılmazsa hiç kimse de hakiki anlamda dört dörtlük bir dost, sırdaş bulamaz.
Canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır: Güzel yaşamayı adet edinen kişi, bu yaşayışın bedelini göze almalı, gerekli kaynakları sürekli olarak elinin altında bulundurmalıdır.
Canı yanan eşek attan yürük olur: Bir tehlikeyle karşılaşan ya da canı yanan bir kimse ıstırap çeker. Bu durumla bir daha karşılaşmamak için elinden geleni yapar.
Canımı sokakta bulmadım: Tehlikeli durumlardan kaçarım. Herhangi bir sıkıntıya katlanmaya niyetim yok.
Cefa çekmeyen sefanın kadrini bilmez: Sağlıklı insan, hasta olmadan sağlığın kıymetini, varlıkta olan da darlığı yaşamadan mutluluğun kıymetini anlayamaz. Sürekli rahat yaşayanlar içinde bulundukları rahatlığın kıymetini bilmez.
Cin tutana bir muska yeter: Çok kızmış bir kişiyi yatıştırmak için akıllı bir kişinin beyanı yeterlidir.
Cins cinse çeker: Her varlık şöyle böyle soyuna benzer.
Cins horoz yumurtada öter: Değerli kimseler, kendini ilk zamanlarından belli ettirir. Yararlı işler yapacağını ilk zamandan sezdirir.
Cins kedi ölüsünü göstermez: Soylu bir insan acınacak durumunu asla kimseye göstermez.
Cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler: Başkalarının gazına kananlar hem mallarından hem de canlarından olur.
Cömertle nekesin harcı birdir: Cimri ve cömert aynı parayı harcar. Cimri hep ucuzu aradığından bir şeyi birden fazla kez almış olur.
Çabalama ile çarık yırtılır: Bir işi yoluyla değil de zorla yapmaya çalışan zarara uğrar.
Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme: Kişi, çağrıldığı bir yere gitmeli, davet edilmediği yere de gitmemelidir.
Çağrılmayan yere çörekçiyle börekçi gider: Çağrılmadığı yere kişi asla gitmemelidir.
Çalma elin kapısını çalarlar kapını: Bir kişiye kötülük yaparsak günün birinde bize de kötülük yaparlar.
Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmaz: Her şeyin farklı bir özelliği vardır. Bazı özellikler kalıcıdır ve asla değişmez. Hiçbir şey aslın yerini tutmaz.
Çam sakızı, çoban armağanı: Hediyeleşmek insanı mutlu eder. Durumu uygun olmayanların hediyeleri de küçük olur. Taşıdığı değerse farklıdır. Hediyenin değersiz bir şey olduğu durumda söylenir.
Çanağa ne doğrarsan kaşığına o çıkar: İnsan ilerisi için ne gibi bir çalışma yaparsa ilerde ancak onun veriminden yararlanır.
Çarık çarıkla, sarık sarıkla: İnsan, kendi seviyesindeki kişilerle arkadaş olmalıdır.
Çarşı iti ev beklemez: Boş gezen bir iş yapmayan kişiler düzenli bir iş yapmaya gelemezler. Bunlar her şeyden evvel disiplinsizdirler.
Çatal kazık yere çakılmaz: Bir işin başında birden fazla yönetici varsa ve fikirleri birbirine uymazsa o iş yürümez. Danışmak önemlidir fakat karar birinde olmalıdır.
Çay kuşu, çay taşı ile vurulur: Bir şey yalnızca o iş için gerekli araç ve yöntemlerle yapılabilir.
Çengi ölüsü çalgı ile kalkar: Zevk içinde hayatını yaşamış bir kimse, en zor günlerinde bile bu alışkanlığını terk etmez.
Çerçi başındakini satar: Satıcı ne bulursa görürse satar. O, bütün dikkatini satmaya verir.
Çerçi kızı boncuğa âşıktır: Bir kişi hangi işle uğraşırsa yakınındaki kişiler de o işi çok sever.
Çıkmadık candan umut kesilmez: Kişi ölümcül bir hastalığa yakalansa da can çıkmadığı sürece umutlu olmalıdır. En son noktaya kadar umudunu korumalı ve pes etmemelidir.
Çıngıraklı deve kaybolmaz: Bazı özellikleri ile ön plana çıkan kişiler toplum içinde yok olmaktan kurtulur.
Çıra dibi karanlık olur: Kişi, başkalarına yaptığı yardımı kendi yakınlarına yapmaktan uzak durur.
Çift edersen bağlanırsın, bağ edersen eğlenirsin: Bir bağın bakımını iyi yaparsak bağ iyi olur, bağ ile uğraşmak da oldukça eğlenceli bir iştir.
Çiftçinin ambarı sabanın ucundadır: Bir işte iyi sonuç almak isteyen kişi, işini hem zamanında hem de iyi yapmalıdır.
Çiğ yemedim ki karnım ağrısın: "Suç işlemedim ki korkayım." anlamında kullanılır.
Çingene çadırında musandıra ne arar: Yoksul kişilerde varlıklı insanların özelliklerine rastlanılmaz.
Çingene çingeneye çatmadıkça kasnak boynuna geçmez: Sıradan bayağı kişilerin iyice rezil olmaları için birbirlerine girmeleri gerekir.
Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış: Soysuz, bilgisiz ve görgüsüz kimseye bir yetki verilirse en yakınlarına bile fenalık yapmaktan çekinmez. Önce onlara zarar verir.
Çirkefe taş atma üstüne sıçrar: Kötü kimselere herhangi bir nedenle zarar verecek ufak bir davranışta bulunursak onların bütün kötülüklerine maruz kalabiliriz. Mecbur kalınmadıkça kötülere sataşmamak gerekir.
Çobanın gönlü olursa tekeden yağ çıkarır: Kişinin bir işi başarabilmesinin en önemli koşulu bunu yapma isteğidir, motivasyonudur.
Çobansız koyunu kurt kapar: Başsız kalan bir toplum, aile onun bunun saldırısına uğrayıp dağılıp perişan olur.
Çocuk doğmadan kaftan biçilmez: Bir şey henüz ortaya çıkmadan hazırlıklara girişmek yanlıştır. Önce o şeyin ne olduğu anlaşılmalı, sonra da hazırlıklara başlanılmalıdır.
Çocuktan al haberi: Çocuk, dünyadaki dalavereleri bilmediği yani yalan konuşmadığı için çocuğun söylediği her şey doğrudur. Onun için ondan haber almak gerekir.
Çoğu zarar, azı karar: Her şeyin bir ölçüsü vardır. Aşırıya kaçan insan zararla karşılaşır. En güzel yol orta yoldur.
Çok bilen çok yanılır: İnsan ne kadar bilgili de olsa insanın bilmediği çok şey vardır. İnsan, bu bilgisine güvenip her şeye karışmamalıdır.
Çok havlayan köpek ısırmaz: Kötülük yapacak kişiler eğer bunu açıkça belli ederse ondan çekinmemek gerekir. Asıl sessiz kişilerden korkulmalıdır.
Çömlek taşa dokunursa vay çömleğin haline: Güçlü ve güçsüz olan kişiler çarpışırsa vay güçsüz olanın haline.
Çömlekçi suyu saksıda içer: Bir kişi elindeki imkânlarla işini görür.
Çuhayı fırçayla, kadifeyi elle: Bazı kimselere sert, bazılarına da yumuşak davranmak gerekir.
Çul içinde arslan yatar: Kişilerin değerini kılık kıyafeti değil kişiliği ortaya koyar.
Çürük tahta çivi tutmaz: Özelliğini kaybetmiş işe yaramaz bir duruma gelmiş bir şeyi, ne kadar uğraşsak da onu iş görecek bir hale getiremeyiz.
Ayrıca bakınız
Tsk çok yardımı dokundu sitenin
YanıtlaSil